kapat

24.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Bayben Gıdacılar, Serap'ın parasını hemen ödeyin...

Kadıköy-Yeldeğirmeni'ndeki Bayben Gıda'nın sahipleri Nazmi Özçarıkçı ve Mehmet Yücetürk, bundan 2 yıl kadar önce marketinizde muhasebe elemanı olarak çalışan Serap Gür, o dönemlerde düştüğünüz mali sıkıntıdan dolayı bir firmaya olan 290 milyon borcunuzu ödeyemediğinizden, kendi kredi kartından çektiği parayla çekinizi ödedi. Hem de 5 ay boyunca tek kuruş maaş almadığı halde... Siz de bu yapılan iyiliğe karşılık ne yaptınız?.. Kızcağızın bırakın maaşını ödemeyi, kredi çekip borcunuzu ödediği parayı bile vermeden kapının önüne koydunuz. Daha sonra da ortaklık bitti.

Nazmi Özçarıkçı şimdi Trakya'da yine birilerine kazık atmak için faaliyetlerde bulunuyor. Mehmet ise marketine yeni aldığı ortağı ile gemisini yürütüyor. Şimdi ikinize birden sesleniyorum; Beş kuruşsuz ortada kalan Serap ne yapsın?... Sizin ayıbınızı örtmek için aldığı krediyi bankaya ödeyemediğinden faiziyle ne kadar borçlandı biliyor musunuz?... Tam 780 milyon... Zar zor 500 milyon borç bulup yatırdı ama geri kalan parayı bulamadığından banka şimdi evindeki eşyalarına haciz koyacak.

Yazıklar olsun size... Zor zamanınızda, hiç düşünmeden kredi çekip, sizin borcunuzu ödeyip, ticari itibarınızı koruyan bu insanı alnından öpüp, ödüllendireceğinize siz ona neler yaptınız?... Yuh sizin gibi esnafa, yuh sizin gibi ticaret adamına!... Bırakın çamura yatmayı da, onu düşürdüğünüz bu durumdan kurtarın. Bundan sonra da yanınızda çalışanları kazıkladığınız kulağıma gelirse, bırakın market işletmeyi pazarda limon bile satamazsınız haberiniz olsun...

"Dalahlandırırım" demek te neyin nesi...
Yozgat'ın Sorgun ilçesi Milli Eğitim Müdürü İrfan Akın, hakkında birçok şikayet alıyorum. Gizlisi, saklısı yok açık konuşalım; hani şu taşımalı öğrencilere gıda yardımı olarak verilen meyve sularını, makamında misafirlere ikram ediyormuşsun doğru mu?... Hergün ilçeden Yozgat'a gidiş-geliş yaparak resmi hizmet aracını özel araban gibi kullanıyormuşsun doğru mu?... Doğum yerin olan Kadışehri ilçesine defalarca izinsiz ve resmi araçla özel işler için gidip geliyormuşsun doğru mu?... İkamet ettiğin Yozgat'tan Sorgun'a hergün 9.30'da gelip, 15.30'da dönüyormuşsun doğru mu?... Motorlu Taşıt Sürcüleri Kursu sınavlarındaki personele usulsüz ödemeler yaptığın doğru mu?...

Bunların hepsini bir kenara bırakalım, mesai arkadaşlarına kaba davranışlarda bulunduğun ve mahiyetindekilere, "Oyarım... Dalahlandırırım... Ulan... Puşt..." gibi hakaretamiz sözler sarfettiğinde söyleniyor doğru mu?... Evet bilirim, böyle ufak yerlerde Milli Eğitim Müdürlüğü yapmak kolay değildir, dedikodusu boldur. Yalnız anlamadığım şu "Dalahlandırırım" lafı... Nereden öğrendin, neyin nesi bana bir anlat da bileyim. Şimdiye kadar böyle bir küfür duymamıştım doğrusu... Yakında gelecek olan müfettişlere bakalım nasıl hesap vereceksin.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır