Başarıya giden sessiz sakin ama emin adımlar

Meral Değer'i yıllar öncesinden tanımıyor olsaydım, onun İsviçre'de bir sergi açtığını, bütün İsviçre basınının kendisiyle röportajlar yaptığını, küçük ama çok etkili bir kesimde ciddi bir Türkiye tanıtımını başardığını bilmeyecektim. Oysa Meral Değer iki yıl üst üste Dünya Altın Konseyi'nin ödülüne de layık görülmüştü. Ama başka pek çok değerli sanatçımız gibi Meral Değer'in de bu başarıları Türkiye'de hak ettiği ölçüde duyulamadı. Meral Değer Mimar Sinan Üniveristesi Grafik Tasarım Bölümü mezunu. Yıllardır çok özel takılar üretiyor. Değer'in son koleksiyonu Bizans ve Osmanlı eserleriyle minyatür sanatını bütünleştiren bir çalışma. Minyatürleri Hasan Kale tarafından boyanmış. İşte bu birbirinden güzel takılar Zürih'te sergilendi geçtiğimiz hafta. İsviçreliler'in olduğu kadar dünyaca ünlü takı ustalarının ve pazarlamacılarının da izlediği sergi, İsviçre basınında geniş yer aldı. Sanat eserleri belki bir futbol takımının başarısı gibi çok geniş kitlelere ulaşmaz. Ancak sanat eserleriyle kısıtlı bir çevrede yapılan tanıtım, çok geniş kitlelere yapılan tanıtımdan çok daha etkili olabilir. Meral Değer'in bu etkili girişimini sizinle de paylaşmak istedim.

Korsan taksici polisler
Korsan taksilere savaş açan taksi şoförleriyle konuştum. Çoğu çok ilginç iddialarda bulunuyor ama isimlerini vermekten çekiniyor. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, genel bir sorunu dile getirenlerin başı derde giriyor. Bu nedenle konuştuğum şoförün ismini kendimde saklıyorum.

* Kaç yıllık taksi şoförüsünüz?

- 22 yıldır.

* Korsan taksilere savaş açtınız?

- Evet, haksız rekabet yapıyorlar.

* Kaç korsan taksi var?

- Sayıyı bilemiyorum, ama neredeyse bizim gibi ruhsatlı çalışan kadar korsan var.

* Peki korsan taksileri önlemek çok mu zor?

- Çok kolay, ama yapmıyorlar.

* Neden?

- Nedenini polise sorun.

* Siz bilmiyor musunuz?

- Korsan taksileri kimler çalıştırıyor bir sorsanıza.

*Kime sorayım, şimdi sizinle konuşuyorum?

- İstanbul'daki korsan taksilerin yüzde 90'ının sahibi polistir.

* Nasıl oluyor bu?

- Polisler bir tane 124 ya da Şahin alıyorlar, başına da bir şoför oturtuyorlar.

* Sonra ne oluyor?

- Ne oluyoru var mı, onlar da piyasaya çıkıyor.

* Peki denetimler?

- Diyelim ki trafik ekibi yakalıyor, şoför diyor ki "Abi bu araba falancanın."

* Kim o falanca.

- Polisin biri. Polis polise engel olacak değil ya.

* Sizin meslek odanız yok mu, onlar soruna çare aramıyor mu?

- Arıyor aramasına da, o kadar çok sorun var ki.

* Olsun, bu da sorun.

- Bu işin üzerine gidince bu sefer başka yerlerden tutturuyorlar.

* Ne yapıyorlar?

- Kıldan tüyden bir şey bulup seferden menediyor, ekmek paramız sonuçta.

* Ama "Korsan'a Hayır" kampanyası açtınız?

- Evet, o destek sağlamak için, herkes karşı çıkarsa bir şey yapamazlar.

Duraklar çoğalsın
İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası Başkan Yardımcısı Mustafa Silahyürekli, yolcuların taksilerden şikayetlerini içeren yazım üzerine bir açıklama gönderdi. Silahyürekli "Bu şikayetlerin çok büyük bir bölümü korsan taksiciler yüzünden oluyor. Vatandaş ise hangi taksiye bindiğini bilmediği için bütün taksici esnafı zan altında kalıyor" diyor.

Düvenci açıklamasında çarenin taksi duraklarını artırmaktan geçtiğini söylüyor.

"Siyasi yetimler" bir araya geliyor
Hükümet yerli yerinde, Cumhurbaşkanı'nı da seçtik, ama siyaset alttan alta kaynamaya devam ediyor. Özellikle sağdaki tıkanıklığı ileri süren pek çok siyasetçi, yeni dönemde etkin rol alabilmek için çaba harcıyor. Siyaset kulislerinden aldığım son bilgi oluşturulmaya çalışılan yeni bir ittifakla ilgili.

Ahmet Özal, Tuğrul Türkeş ve Aydın Menderes geçen hafta içinde bir araya gelerek "güçbirliği" stratejilerini görüşmüşler.

Bu üç ismin "ortak" bir özelliği var. Üçünün de babası kendi dönemlerinde Türkiye'ye damga vurmuş isimler. Özal, Türkeş ve Menderes soyadını taşıyanlar anladığım kadarıyla biraz da "baba mirasını" değerlendirmek istiyor.