kapat

08.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Bağdat Caddesi gerçeği

Gazcı gencin açıklamaları:

"Gazlamak için Adapazarı'ndan Bursa'dan, hatta Antalya'dan gelenler oluyor...

PERŞEMBE gecesi katıldığım "SİYASET MEYDANI"nda, Bağdat Caddesi gerçeğini Ümit Keskin adlı gazcı (kendilerine yarışçı demiyorlar) gencin ağzından dinledim... Bir yandan Ali Kırca, bir yandan ben sordukça o anlattı... Anlattıkları kanımızı dondurdu...

Ümit, "Ne önlem alınırsa alınsın, gazlamayı kimse önleyemez.. İster polis yığsınlar, ister kamera koysunlar, isterse hız kesici tümsekler yapsınlar" diyor, bunun gönül işi olduğunu belirterek ekliyordu: "Eğer kafa işi olsa, beyin gönüle hükmetse zaten kimse gazlamaz..."

Ümit'in anlattıklarına göre, Bağdat Caddesi ile Sahil Yolu'nda gazcıların neden olduğu kazalarda haftada ortalama 10-12 kişi ölüyordu... Bunlar her zaman gazetelere yansımıyordu... Selin'le Erdem'in can verdiği kazadan önce de biri Sahil Yolu'nda, diğeri Bağdat Caddesi'ndeki İkiler Et Lokantası önünde iki kaza daha olmuştu...

Ümit, Sahil Yolu ile Bağdat'ta gazlayan gençlerin sayısının 100'ün üzerinde olduğunu söylüyordu...

"Hepimiz hafta sonu akşamları Caddebostan'daki Migros'un arkasında toplanırız... Buraya kız arkadaşlarımızla geliriz, saat 24.00'e veya 01.00'e kadar sohbet ederiz... Ardından araçlarımıza biner gazlamaya gideriz..."

Peki; bu gençler kimdi? Neden ölümü göze alıp yarışıyorlardı? Yarışlarda otomobillerin anahtarları ortaya konuluyor muydu?

Ümit'in anlattıklarına göre, gazcıların hepsi zengin ailelerin çocukları değildi... Aralarında orta halli ailelerin çocukları da vardı... Gazlamaktan müthiş haz duyuyorlardı... Hepsi otomobillerine aşıktı... Zannedildiği gibi anahtarına yarış yapılmıyordu... Bazen bir depo benzinine bile gazlanıyordu...

Ümit bunları anlattıktan sonra çarpıcı bir başka gerçeği dile getiriyordu:

"Bağdat'ta, Sahil Yolun'da gazlayanlar sadece Bağdat Caddesi çevresinde oturan gençler değil... Adapazarı'ndan, Bursa'dan, hatta Antalya'dan kalkıp gazlamak için gelenler var...

Hatta, gazlayanlar arasında vergi rekortmeni olmuş, tanınmış bir işadamı da bulunuyor... Adamın altında Ferrari var.. Düşünün; trilyonları olan bu işadamı geceyarısı bizlerle birlikte gazlıyor..."

Yarışlar, öyle zannedildiği gibi iki araç sürücüsünün düello yapar gibi saat ve yer belirterek buluşmalarıyla başlamıyor... Zaten gazcılar, gazlayanlardan çok, gazlanan araçları tanıyordu...

Bir gazcı ışıkta durup yeşilin yanmasını beklerken, yanına bir diğer gazcı yanaşıp, onu tahrik ediyordu... Bunu gaza basıp motoru patlatacakmış gibi zorlamasıyla yapıyordu...

İşte; bu durum düellonun başlangıcı oluyordu... İki araç yeşilin yanması ile birlikte ok gibi fırlıyor ve kilometre göstergesi kadranı delecekmiş gibi sonuna dayanıyordu...

Bütün bunlar olup biterken polis ne yapıyordu? Neden önlem almıyor, bu gençlerin ölümüne gazlamalarına göz yumuyordu?

Ümit, "Son kazadan önce ne Bağdat'ta, ne de Sahil'de polis olmazdı.. Şimdi önlem aldılar, adım başı trafik ekibi koydular" diyordu......

Bütün bu açıklamalardan sonra Ümit'e soruyorum:

"Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, yarın sabah seni çağırsa, bu yarışları önlemek için ne yapılması gerektiğini sorsa; neler önerirsin?

Ümit hiçbir önlemin gazcıları ve gazlamayı önleyemeyeceğini belirterek, şunları söylüyordu:

"Sahil Yolu'ndaki virajlar bir zamanlar sulanıyordu... Gazcıların bu virajlarda savrulup kaza yapmalarına zemin hazırlanıyordu... Bu bile gazlamayı önlemeye yetmedi...

Tabii ki yapılacak bir şey var... Bu gençleri Bağdat Caddesi'nde, Sahil Yolu'nda gazlamaktan vazgeçirmek için go-cart pistleri yapılmalı... Anadolu yakasında bir tane var ama hiçbir şeye benzemiyor..."

SON SÖZ: Ümit'in bu anlattıkları; ölümlere neden olan gazlamalarda gazlayan gençlerin hız tutkusu yanında, ailelerinin polisin ve biz gazetecilerin büyük ihmali olduğunu gözler önüne seriyor...

18 yaşındaki çocuğun altına milyarlar verip, son model otomobil alan ve onların hafta sonları sabahlara kadar yarıştığını bilip bilmezden gelen aileler...

Bağdat Caddesi'nde 30 yıldır "ölüm yarışları" yapıldığını bilip hiçbir önlem almayan, trafik polisliğini sadece emniyet kemerini takmayanlarla, aracını yanlış yere park edenlere ceza yazmak sayan polislerin...

Bağdat Caddesi'ndeki ve Sahil Yolu'ndaki kazaları fotoğraf altı haber olarak görüp, derinliğine inmeyen; bu kazaları incelemeyen, ertesi gün gündemden indiren biz gazetecilerin de suçu büyük...

DİP NOT:
Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, eğer sorunu kökünden halletmek, başka gençlerin ölmesini önlemek istiyorsa, hemen bugün Ümit Keskin'i makamına çağırmalı; anlatacaklarını, önerilerini dinlemeli...

4 başkana uyarı
KADIKÖY Feneryolu'ndaki tanzim satış dükkanlarının önünde bulunan ve yıllardır açık alan olarak halkın istifadesine sunulan yerin çevresi neden 1 metre yüksekliğinde duvarlarla çevriliyor? Cevabınız Selami Başkan?

GAZİOSMANPAŞA'daki Ordu Caddesi'nin aydınlatma lambaları tam iki yıldır yanmıyor. Caddenin sağında doğalgaz var, solunda yok... Trafik ışığı olmadığı için cadde yarış pisti gibi kullanılıyor... Başkan Recep Koral, herhalde bu caddeyi yok sayıyor..

HALKALI'daki Mahmutbey Caddesi'nin asfaltı yenilenmek için söküldü... Ama aradan haftalar geçti yeni asfalt dökülmedi... Cadde köy yolunu andırıyor... Ne yazık ki Küçükçekmece Belediye Başkanı Halidun Özbatur bu rezaleti görmezden geliyor...

TOPKAPI'daki Gümüşsuyu Caddesi, bölgenin utancı halinde. 50 santim derinliğinde 2 metre uzunluğunda çukurlar araç yutuyor.. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın bu caddeyi yok sayıyor...

GAZCILARIN E-MAİL'LERİ
Hayat bir yarıştır

Ben sizin şu kurukafa dediğiniz çetenin elemanlarından biriyim. Bizler ölüm meraklısı değiliz. İşin artık çığrından çıktığını biliyoruz. Daha bir hafta önce bir arkadaşımızın iki ayağı kırıldı. Arabalarımız da pahalı değil. Ama hepsi modifiye. Bizleri 18-21 Mayıs'ta yapılacak olan modifiye fuarında bulabilirsiniz. Hayat bir yarıştır ölene dek süren. Saygılarımla. Scumi

Kurukafanın sırrı
Benim de spor bir arabam var.. İtiraf ederim ki, ben de zaman zaman çeşitli yerlerde kapışıyorum. Bu önlemler Bağdat'la sınırlanmamalı. Bazı tipler var ki, trafiğe sadece kapışmak ve kaza yapmak için çıkıyorlar. Bunlar arabaya binmeden önce alkol hatta uyuşturucu alıyorlar.. Bu adamlar kaza yaptıkları zaman arabalarına kurukafa veya maske yapıştırıyorlar. Sanki askeriyedeki rütbe gibi... Genelde kullandıkları araba 106 GTİ. Trafikte kaza yapmamış 106 bulmak zor. Zaten polisler de biliyorlar ve onlara "otoban faresi" diyorlar. Benim arabam da spor ve modifiyeli. Bu tamamen bir hobi. Benim yaptığım trafik ışıklarında hızlı kalkma, spor dalında darg ve şerit değiştirme. Araç modifiyeyi yasaklayarak, caddelere kasis yaparak, ışık koyarak, ceza yağdırıp araç bağlayarak hiçbir yere gelinmez. Bağdat Caddesi'ndeki sapıkları polis biliyor.

Sweet Jack
Polisler tanıyor

Normalde polisler gazlayanları tanıdıkları için ve gazlayanlar da polisleri tanıdığı için ve de her zaman aynı yerlerde çevirme yapıldığı için kimse yakalanmıyor. Bir gün caddede Vectra'nın tekiyle kapışıyordum. O zaman bende Astra vardı. Neyse Göztepe ışıklarının rampasını geçtik tabi ben gazı kapatmıştım. Bu arada bir baktım ki sol iki şerit boş, bütün arabalar sağda sıralanmış. Frene bastığım an çevirme yaptıklarını gördüm. . O günden beri biri ile kapışsam bile orada mutlaka yavaşlarım. S.

Erdal Abi dert köşesi
* KADIKÖY

Ata'nın adına yakışmıyor

KALAMIŞ Atatürk Parkı bakımsızlıktan ve pislikten girilmez hale geldi. Artık sadece sarhoşların gittiği bir mekan oldu. Bu park Atatürk'ün adına yakışır hale getirilsin. U.E.

* FATİH
Kaçak ekmek satılıyor

TOPKAPI Kaleiçinde saat 18.00'den sonra kaçak ekmek satılıyor. Hem de toz, toprağın içinde. İnsanların sağlığı ile oynuyorlar. Belediye bu rezalete neden el koymuyor?

Harun Cabbar

* KARTAL
Kreşin önü kapanıyor

CUMHURİYET Caddesi'nde Cuma günleri kurulan pazar yüzünden en az 150 çocuğun bulunduğu kreşin önü kapanıyor. Bu yüzden endişeliyiz. Pazarın kalkmasını istiyoruz.

Veliler

* BAHÇELİEVLER
Sokağımız çıkmaz oldu

ŞİRİNEVLER Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi 1. Sokak'ta esnafız. Meydan trafiğe kapatıldıktan sonra sokağımız çıkmaz sokak haline geldi. Çöp arabası bile artık giremiyor.

Esnaf

* YEDİKULE
Kanal çöktü, aldıran yok

İMRAHOR Mahallesi Mahsen Sokağı'nın girişindeki kanal kapağı çöktü. Araçlar sokağa girerken altını vuruyor, hasar görüyor. İSKİ'ye, Belediye'ye bildirdik, kimse aldırmıyor.

Zeki Erçavdar

* ÜSKÜDAR
Önce çalıştılar, sonra yattılar

ACIBADEM Mahallesi Valievler asfaltlandı, parkımız düzenlendi. Tam rögar kapaklarını yükseltmeye sıra gelince seçim oldu ve unutuldu. Şimdi araçlar içine düşüyor.

Mehmet Ali Tür

* BÜYÜKÇEKMECE
Hurda otomobili kaldırın

ATATÜRK Mahallesi Hasan Şevket Caddesi Hanımeli Sokak Tuğba Sitesi önünde duran hurda otomobil kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü çevrenin çöplüğü haline geldi.

Apartman sakinleri

* ÜMRANİYE
Belediyede insaf yok mu?

ÇAKMAK Mahallesi Cami Sokak'ta oturuyoruz. Geçen yıl çevre vergisinin ilk taksiti 882 bin liraydı. Şimdi yüzde 400 artışla 3 milyon 672 bin lira oldu. Bunlarda insaf yok mu?

Vural Eren

* AVCILAR
Onardık, iskan verin

DENİZKÖŞKLER Dr. Sadık Ahmet Caddesi Site Set Apartmanı'nı depremden sonra onardık. Ama belediyemizden bir türlü iskan alamıyoruz. Hepimiz ortada kaldık..

Murat Öztürk

* BOSTANCI
Lastik patlatan kapak var

ALİ Nihat Tarlan Caddesi'nden Mimoza Sokak'a dönüşte İSKİ'nin su kumanda yeri, yerden 15 santimetre yüksekte. Araçların lastik ve jantları hasar görüyor.

Kenan Elmasulu

* EYÜP
Işıkları yakmak çok mu zor?

OTOGAR bağlantı yolu iki yıl önce yapıldı. Ama aydınlatma lambalarının hiç biri yanmıyor. Yolun tek şeride inen yerlerinde bir gün kaza olacak. Lambaları yakmak zor mu?

Erdem Baş

* KOCAMUSTAFAPAŞA
Bıraktığınız molozları alın

CAMBAZİYE Sokak'ta kanalizasyon çalışması yaparak toprakla kapattılar. Getirdikleri kum ve çakılı da sokağın başına bırakıp gittiler. Aradan günler geçti, uğrayan yok..

Ali Seven

* KARTAL
3 yılda asfalt dökülmez mi?

KIZILAY Bulvarı Vişne Sokak sanki bir gecekondu bölgesi üç yıldır ne yolumuz yapıldı ne de kaldırımlarımız. Belediyemizden ilgi bekliyoruz. Biz insan değil miyiz?

Semih Gürcanlar

* EMİNÖNÜ
Su kamyonu terörü

CANKURTARAN Meydanı'nda oturuyorum. Aslı Su firmasının kamyonları günün 24 saati büyük bir gürültü ile geçiyor. Ne uyku kalıyor, ne huzur. Bunlara kim dur diyecek.

Ahmet Sağlam

* ŞİŞLİ
Çöp konteynırlarını değiştirin

HALİDE Edip Adıvar Mahallesi'ndeki çöp konteynırları artık çok eskidi. Çöplerin suyu dışarı akıyor. Başkanımız Mustafa Sarıgül'den bu konteynırların en kısa zamanda değiştirilmesini istiyoruz.

Orçun Özdinç

* ERENKÖY
Toz-toprak yutuyoruz

ŞEMSETTİN Günaltay Caddesi Kamiller Sokak'ta 3.5 ay önce kazı yapılarak borular döşendi. Kazılan yerler asfaltlanmadığı için her gün toz-toprak yutuyoruz. Bizi artık bu çileden kurtarsınlar.

Doğan Budak

* K.ÇEKMECE
Minibüse binemiyoruz

CENNET Mahallesi'nden sabahları geçen bütün minibüsler dolu geliyor. Ayakta yolcu almadıkları için binemiyoruz. Mahallemize ilk durak konulmasını istiyoruz. Belgin Ay


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır