kapat

30.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Barut kokan kadınlar
Mafyanın tarihini kadınları dışarıda bırakarak anlatmak mümkün değildir. Çünkü; paranın hesapsız, gücün korkutucu, erkeklerin pervasız olduğu her yerde onlar vardır...

ATAERKİL Türk mafyasının üç tercihi var: Koyu renk camlı, kurşun geçirmez lüks otomobiller... Kabzası altın işlemeli tabancalar... Tehlikeli yaşamı göze alan eşler ya da metresler...

Paranın ve gücün ışığında pervaneler gibi toplanan bu kadınların kimi dul kaldı, kaderine küstü. Kimi sevgilisini yitirdi; başka maceralara yelken açtı. Kimi yaralandı; sakat kaldı. Kimi de öldü gitti.

İşte o alemin kadınlarından birkaç örnek...

HEPSİ İMAM NİKAHLI
Ömer Lütfi Topal-Birsu Hilal Altıntaş. Tombalacılıktan Emparyel Casinoları'nın hükümdarlığına kadar geçen süre içinde, Topal'a birçok kadın eşlik etti kuşkusuz. Ama hiçbirine resmi nikah yapmadı. Malum suikasta kurban gittiğinde, yanında iki çocuğunun annesi olan Safiye Belli vardı. Kalaşnikoflarla taranan cesedinin başucunda dövünen oydu. Tam bu sırada Topal'ın bir başka imam nikahlı eşi, Birsu Hilal Altıntaş imparatorluğun diğer veliahtını doğuruyordu. Altıntaş, küçük oğlu dolayısıyla Topal'ın servetine ortak oldu. Ama bu arada suç dosyalarına da ortak olmuştu. Paylaşılan mirastan payına düşen Emper Menkul Değerler'in yönetimini başaramayınca, şirketin içini boşaltma suçlamasıyla tutuklanacak, neredeyse bin yıl hapsi istenecek, yaklaşık 7 ay tutuklu kalacaktı...

MERAL'İN 'ORTAĞI'
Abdullah Çatlı-Gonca Us. Aranırken, Mehmet Özbay sahte kimliği ile "derin görevler" üstlendiği ortaya çıkan Abdullah Çatlı, Türkiye'de yeni bir devir açan Susurluk Kazası'nda yaşamını yitirdi. Ölüme giderken, sevgilisi Gonca Us'u da beraberinde götürdü. Eşi Meral Çatlı bu birlikteliği kabullenmekte güçlük çekse de anlaşıldı ki, Çatlı ölümünden önceki son günlerini eski bir manken olan Gonca Us'la birlikte geçirmişti. Birliktelikleri ise birkaç günlük değildi.

EŞİNİ POLİSTEN SEÇTİ
Kürşat Yılmaz-Figen Gönül. Kürşat Yılmaz, 12 Eylül sonrası çek-senet işine karıştı. Sahste Milli Piyango bileti bastırmak suçundan polisle tanışan Yılmaz, evliliği ile oldukça konuşuldu. Yılmaz, İstanbul Emniyet Müdürlüğü özel kaleminde çalışan polis memuresi Tülay Çetin ile cezaevinde olduğu için özel izinle evlendi. Osman Ayanoğlu, Kuşadası Belediye Başkanı Lütfü Suyolcu ve Kayhan Güvelioğlu'nun öldürülmesi olaylarından yargılanırken Bolvaddin Devlet Hastanesi'nden firar etti. Yurtdışına kaçmaya çalışırken, Antalya'nın Kaş ilçesinde yakalandı. Cezaevinden üçüncü kez firar ederek yurtdışına kaçtı. Polis Bulgaristan'da olduğunu sevgilisi Figen Gönül ile yaptığı telefon görüşmelerinden tespit edip Gönül'ü takibe almasıyla Türk-Bulgar ortak operasyonuyla yakalandı. Türkiye'ye getirildi.

'MAFYA ANASIYIM'
Tevfik Ağansoy - Hülya Ağansoy. Tevfik Ağansoy'un camiayla tanışması; 1978'de iki kişiyi öldürmesi, 1979'da da iki kişinin öldürülmesi olayında gözcülük yapmasıyla gerçekleşti. Hülya Ağansoy o yıllarda, fotoromanlarda oynayan bir genç kızdı. Tanıştılar, evlendiler. Ağansoy, aradan geçen yıllar içinde Çakıcı'nın sağ kolu oldu. Emlakbank eski Genel Müdürü Engin Civan'ın vurulması olayının azmettiricisi olduğu gerekçesiyle yargılandı.

Bu sırada Çakıcı ile arası açıldı, onun aleyhinde konuşmaya başladı. Ancak 28 Ağustos 1996 gecesi, Bebek'teki Deniz Cafe'de, polis memuru Celal Babür, Ayşe Gülçin Balaban ve Recep Çiçek ile birlikteyken, Çakıcı'nın adamları tarafından öldürüldü. Eşi Hülya Ağansoy, Çakıcı'ya meydan okuyarak, "Ben de mafya anasıyım" diye demeçler verdi. Hâlâ mahkemelerde kocasını vuranların cezalandırılması için uğraşıyor ve "Korkmuyorum" diyor.

SAKINCALI AŞK
Nejat Daş-Derya Ayanoğlu. Nejat Daş'ın babası yeraltının ünlü ismi Şeyhmuz Daş'dı. Derya Ayanoğlu ise Akdeniz'de 3 ton uyuşturucu ile batırılan Kısmetim I gemisinin sahibi Osman Ayanoğlu'nun kızı. Aynı alemdeki kişilerin çocukları olan Nejat Daş ve Derya Ayanoğlu, Lucky S ve Kısmetim I davalarından tutuklu yargılanırken cezaevinde imam nikahıyla evlendiler. Nejat Daş'ın firar edip yurtdışına kaçmasıyla aralarındaki ilişkinin bittiği söylentileri çıktı.

EVCİL, GÜLBEN'E AYLIK BAĞLADI
Erol Evcil-Gülben Ergen. Evcil; çift uçaklı "zeytin kralı"yken yıldızı yeni yeni parlayan şarkıcı Gülben Ergen'le aşk yaşamaya başladı.

İddialara göre Ergen'e Fenerbahçe'de ev almış, aylık bağlamıştı. Ama, Evcil'in işleri bozulunca aşk hayatları da bitti. Yüklü miktarda borçlandığı Nesim Malki'yi öldürten Evcil, foyası meydana çıkmaya başlayınca, çareyi yurtdışına kaçmakta buldu. Ancak gözden ırak olan gönülden de ırak oldu. Evcil'in arandığı dönemlerde ifade veren Gülben Ergen, "Hiç görüşmüyoruz" dedi. Erol Evcil'in gözaltındayken polise verdiği itiraflarda ise ilginç bir ayrıntı vardı: "Yurtdışında ya da Bursa'da saklanırken yakalan-maktan çok korkuyordum. Kimseyi aramı-yordum. Dışarı çıkmı-yordum. Sadece bir kez Gülben'e e-mail attım."

Kendisi vurulurken sevgilisini kurtardı
"SADECE çocuklarımın babasıyım" dese de alemin etkili adlarından Nihat Akgün, son anlarını sevgilisi ile birlikte geçirdi. Kendisine ait Mayna Restoran'da sevgilisi Handan Ayral ile birlikte yemek yiyen Akgün burada silahlı saldırıya uğradı. Genç sevgilisini kurtarmak için onu masanın arkasına itti, kendi gövdesini kurşunlara siper etti. Halen cezaevinde bulunan Hüseyin Başar'ın adamları tarafından öldürülen Akgün, arkasında yüklü bir miras bıraktı. Akgün'ün hostes sevgilisi Handan Ayral ise cenaze törenine bile katılamayarak bunalıma düştü ve inzivaya çekildi. Hatıralarını yazmaya başladığı ve bu nedenle Nihat Akgün'ün adamları tarafından uyarıldığı söylentileri çıktı.

14 Şubat darbesi
AL CAPONE'NİN, polis kılığına girmiş olan adamları 14 Şubat 1929 günü bir garajda çene çalmakta olan O'Banion çetesine 'Tommy' denilen Thomson makineli tüfekleriyle saldırdılar. Kıs sürede .45 kalibrelik kurşunlar ortalığı kan gölüne çevirmişti. Amerikan mafya tarihine, "Sevgililer Günü Katliamı" olarak geçen bu olay, tek bir büyük saldırıyla tüm rakip çetenin "piyasadan" silinmesinin simgesi oldu. Katliam sonucu Al Capone daha da güçlenmişti. Ancak bu olay o güne dek çetecileri birer halk kahramanı gibi gören kamuoyunda infiale yol açmıştı.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır