kapat

21.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Tantan el koydu
İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, mahkeme kararı olmadan telefon dinlemenin suç olduğunu söyledi

İÇİŞLERİ Bakanı Sadettin Tantan, istihbaratçı polis müdürlerinin telefon dinleme konusunu düzenlediği gizli protokolün SABAH tarafından ortaya çıkarılmasından sonra olaya el koydu. "Ben geçmişi yargılamak istemiyorum ama bu konuda, 75 yıldır gayriyasal bir düzen vardı" diyen Tantan, şu açıklamayı yaptı:

"Bizim çıkardığımız Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri Yasası ile bu durumu disipline bağladık. Artık kimse mahkemenin önüne delil koymadan telefon dinleyemez. Geçmişte, mahkeme kararı olmadan telefon dinlenmişse bu bir suçtur ve gereğini de hukuk yapar."

Tantan, yemin ve gizlilik esası da getiren "Telekulak protokolü" konusunda SABAH'ın sorularını cevaplandırdı. "Çıkar amaçlı suç örgütleri yasası doğrultusunda telefon dinleme konusu yasal bir düzene bağlandı. Şimdi bu yasanın yönetmeliğini de hazırladık. Adalet Bakanlığına gönderdik. Bunun dışına kimsenin çıkma şansı yok. Bu yasa 75 yıldır uygulanan bir gayriyasal düzeni bir disipline bağladı" diyen Tantan, soruları şöyle yanıtladı:

- İstihbarat Müdürlerinin toplantı yapıp, telefon dinleme esaslarını yemin gibi esaslar da dahil, bir tutanağa bağlamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Buna ben girmeyeyim. Geçmişi yargılamayayım. Bizim geleceğe yönelik çok daha hukuki ve teknik altyapıları yapıp bütün sistemi disiplin altına almamız gerekiyor. Bakanlığın eksik bütün hukuki ve teknik altyapısını ve eğitim altyapısını en üst seviyeye çıkarmak için her türlü çalışmayı yürütmek istiyoruz. Geçmişi de devamlı takip ediyoruz, her türlü olumsuzluğu ortadan kaldıracak bütün altyapıyı yapmamız lazım. Geçmişe birşeyler desem topluma birşey kazandırmaz. Geçcmişte gayri yasal birşey varsa onun kararını mahkemeler verecektir. Hukuk sistemi devreye girecektir. Herkes kendi üzerindeki görevi en iyi yapmalı.

- Daha önce verilmiş bir DGM kararı var ve iptal edilmiş. Bu iptal kararından Çıkar Amaçlı Suç örgütü yasası çıkana kadar yapılan dinlemelerin yasal statüsünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

- TCK veya CMUK'da telefon dinlemenin belli esaslarını gösteren maddeler yok. Usul hukuku açısından da yok. Biz bu yasa ile konuyu disipline bağlandık. Önce Cumhuriyet Savcısı karar veriyor. 24 saat içinde de mahkeme kararı lazım. Mahkeme telefon dinlemenin devamına veya gerek görülmemesine karar veriyor. Yasa ile bu işi gayriyasal yapan resmi ve sivil görevliler hakkında para ve hapis cezası getiriliyor. Sivil kişiler bir telekulak olayından yakalandı ama onlar dışarı çıktılar. (Levent Altınay olayını kastediyor) Çünkü müeyyide yoktu. Bundan böyle telefon dinleme mahkemenin önüne delil konarak yapılacak. Polis getirecek delilleri savcının önüne koyacak. O gerek görünce dinlenmesine karar verecek. Gerek görmezse dinlemesi mümkün değil. Tantan"Sistemi getirdik. Hukuk devleti içinde hareket edilecek. Telefon nasıl dinlenecek, bu hukuki zemine bağlanıyor. Hata payları da sıfıra indirilecek. Biz gösteriş ile değil ama bu işi kökünden çözmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Telekulak belgesi Meclis Komisyonu'nu şaşırttı

'Meclis araştırmalı'
FP'li Suat Pamukçu (TBMM Telekulak Araştırma Komisyonu Başkanı): 35 arkadaşım ile birlikte telefon dinlenmesi olaylarının araştırılması için bir Meclis Araştırma Önergesi hazırlayıp TBMM Başkanlığı'na sundum. Önerge, Meclis gündeminin 12'nci sırasında yer alıyor. Kabul edildiği takdirde Meclis Komisyonu kurularak iddiaları araştıracak

'Haberimiz yoktu'
DYP Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız (TBMM Telekulak Komisyonu Başkanvekili): Komisyon çalışmaları sırasında SABAH'ta yayınlanan tutanakta imzası bulunanlardan sadece Teknik Şube Müdürü Osman Ak'ı dinlemiştik. Ancak Ak o dönemde böyle bir çalışmadan bahset-memişti. Haberimiz olmadığı için biz de (Böyle bir protokol var mı?) diye soramamıştık.

Emniyet'ten savunma
TELEKULAK Olayı'nın SABAH'da yayınlanan belgesini değerlendiren Emniyet Genel Müdürü Turan Genç "Bunu hazırlayanlar telekulağa engel olmak için bir araya gelmişler. Protokolde bunu esas alıp merkezi oto kontrolü öne çıkarmıştır" dedi. Genç, şunları söyledi:

"Örgütlere ve suçlulara yönelik bazı teknik imkanların nasıl ve kimler tarafından kulanılacağının belirlenmesi gerekiyordu. Bunun için en yoğun bu işlemin yapıldığı illerin yetkili birimleri bir araya gelerek yasa ve yönetmelik düzenlenene kadar, bir protokol ortaya çıkarmışlar. Yapılan işlemlerin belli yasal mevzuata uygun şekilde hazırlanması ve merkezin kontrolü altında cereyan etmesi için böyle yapılmış. Sınırı aşan bazı uygulamalar da olmuştur. 1997 ve 1998 yıllarında çeşitli mevzuatlarla desteklenen bu protokolde belirtilen unsurlar sayesinde bazı yanlışlıklar görülmüştür. Bu konular da halen yargıdadır" dedi. İçişleri Bakanlığı yetkilileri de, 20 maddelik protokol konusunda "Telefon detay kayıtlarının tetkikini düzenleyen bir yönetmelik o tarihte mevcut olmadığından, uygulamada disiplini ve yeknesaklığı sağlamak için belirtilen toplantı düzenlenip, prensipler tespit edilmiştir" dediler.

"Mizansenimiz 155 hattı idi"
17 Ocak'ta Ankara'da 20 üst düzey polis şefi tarafından imzalanan telekulak protokolünde yer alan "içeriye ve dışarıya karşı mizansenler hazırlanacak" maddesi kapsamında en çok uygulanan mizansenin 155 no'lu Polis İmdat hattı olduğu ortaya çıktı. Protokolle ilgili SABAH'a bilgi veren üst düzey bir Emniyet yetkilisi şunları söyledi: "Mizansen olarak öyle çok ciddi hazırlanmış senaryolar yoktu. Genellikle 155'i kullanırdık. Telefon dinleyerek başlattığımız bir operasyonu tamamladıktan sonra, kamuoyuna açıklama yaparken '155'e gelen bir ihbar sonucunda operasyonu başlattık' diyorduk. Ama Parsadan olayında bu yöntem çöktü. Parsadan operasyonunu İstanbul Emniyet'i götürüyordu. İstanbul İstihbarat cep telefonu yoluyla Parsadan'ın yerini tespit etti. Operasyonu ise İstanbul Asayiş yürüttü. Parsadan yakalandı. Asayiş, mizansen konusunda eğitilmemişti. Operasyondan sonra 'Yerini cep telefonuyla tespit ettik' açıklaması yapılınca, polisle başı dertte olan herkes cep telefonu kallanmayı bıraktı."


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır