kapat

21.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kaderin cilvesi
Kenan Evren 12 Eylül darbesini yaptığında, kendisini Genelkurmay Başkanlığına getiren Ecevit'i Hamzakoy'a gönderdi, partisini kapattı. Bugünün emekli Evren'i dün Başbakan Ecevit'i makamında ziyaret etti, midesinden yakındı

Ankara dün, "tarihin cilvesi" sayılabilecek bir buluşmaya sahne oldu. 12 Eylül darbesinin lideri, eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, darbe döneminde eşiyle birlikte Hamzakoy'a gönderilen, ardından partisi kapatılan ve cezaevine atılan Başbakan Bülent Ecevit'i ilk kez makamında ziyaret etti.

Ziyaretin konusu, Kenan Evren Eğitim Kültür ve Doğayı Koruma Vakfı'nın 29 Mart'ta İstanbul'da gerçekleştireceği balonun davetiyesini vermekti.

Başbakan Ecevit, Kenan Evren'i Başbakanlık Merkez Binası'nın merdivenlerinde karşıladı. Evren ve Ecevit binaya girerken önceliği birbirlerine vermek istediler. Ecevit'in ısrarı karşısında kapıdan önce Evren girdi.

Ecevit'in makamında gerçekleşen, Hüsamettin Özkan'ın da hazır bulunduğu ziyaret sırasında Evren Ecevit'e sağlık sorunlarını anlattı. Evren, Gülhane'de check-up yaptırdığını, midesinden endoskopi yaptıracağını belirterek, iki defa ülser geçirdiğini, aynı zamanda mide fıtığı bulunduğunu söyledi.

Evren: Ecevit'le çok sevişiriz
GENELKURMAY Başkanlığına getirildiğinde toplumda "Ecevit'in sevdiği komutan" olarak görülen Kenan Evren, daha sonra yaptığı darbeyle büyük sıkıntılar yaşattığı Ecevit hakkında ne düşünüyordu?

Peki geçmişte yaşananlar ne oldu? Ecevit'in cezaevinde geçirdiği 9 ay. Partisinin kapatılması. Siyaset yasağı. Bunlar hep "zamanın sildiği" olaylar mıydı? İşte Evren'in dünkü görüşme öncesindeki sorulara verdiği yanıtlar:

- Sayın Evren, Sayın Ecevit'le görüşmeniz tarih açısından çok önemli.

- Neden?

- Siz 12 Eylül'ü yaptınız. Ecevit de o dönemin mağduru bir politikacı. 12 Eylül'den sonra karşılaşmış mıydınız?

- Defalarca çeşitli yerlerde karşılaştık. Konuştuk. Ama ilk defa makamına gidiyorum. Bunları artık normal karşılamak lazım. Başbakan olduktan sonra Sayın Ecevit'i ziyaret edememiştim. Daha doğrusu aramıştım ama yerinde yoktu. Bu benim ilk resmi ziyaretim. Onu vakfımızın 29 Mart'ta İstanbul'da yapılacak balosuna davet ettim.

- Geçen zaman, yaşananları da yok mu ediyor? 12 Eylül döneminin izleri geride mi kaldı?

- Onlar artık tarihte kaldı. Medeni insanlar bunları ölünceye kadar sürdürmez. 12 Eylül, o dönemin gereğiydi, öyle oldu.

- Sizi Genelkurmay Başkanlığına da Sayın Ecevit getirmişti değil mi?

- Evet. Ben onun zamanında Genelkurmay Başkanı oldum. Çok sevişiriz. Ben onu hem sever, hem sayarım. Hiçbir zaman aleyhinde olmadım.

- 12 Eylül hariç?

- Efendim bunu çok söyledim. O zaman devlet yoktu... Bunların üzerinde durmayın artık. iyi tarafından bakın. Bunu normal karşılayın...

ANKARA

12 Eylül'de Ecevit'in peşini bırakmadı
1925 doğumlu Ecevit, Kenan Evren'den 7 yaş küçük. Ama görevleri ve konumları dolayısıyla hayat çizgileri birkaç kez, hem de çok kritik virajlarda kesişti.

Ecevit, 1972'de CHP Genel Başkanı olmuştu. 1974'de yaklaşık 10 ay süren hükümetin istifasından sonra 1978 yılında yeniden başbakanlık koltuğuna oturacaktı.

İkinci kez başbakanlık koltuğuna oturduğunda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'ın yerine Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Kenan Evren'in gelmesini sağlamıştı. Evren, 3 Mart 1978'de Ecevit'in sevdiği Genelkurmay Başkanı olarak TSK'nin başına geçiyor ve 2.5 yıl sonra yönetime el koyarak, Ecevit'i önce Hamzakoy'a sonra da cezaevine gönderiyordu. Ecevitler, Demirel çifti ile birlikte 10 Ekim'de Hamzakoy'dan döndü. Evlerinde yaşamalarına izin verildi. Ama siyaset yapmaları yasaktı.

Devlet Başkanı Kenan Evren ile siyasi yasaklı Bülent Ecevit arasında bu dönemde karşılıklı çatışma çıktı. Kenan Evren, sürekli yazan, demeçler veren, gazetecilik yapan Ecevit'e "jurnalci" diyor, Ecevit ise sinirlenerek Ankara'nın yolunu tutuyor ve "düzeltme metni" hazırlıyordu. Ecevit, bu düzeltmeyi TRT'nin yanı sıra yabancı basın ve yayın organlarının temsilcilerine de göndermişti. Açıklamayı yabancı ajans, dergi ve gazetelere verdiği için Milli Güvenlik Konseyi'nin 52 Sayılı Bildirisine muhalefet ettiği iddiasıyla Bülent Ecevit hakkında Ankara 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesinde dava açıldı. Ecevit 3 Aralık 1981 günü saat 14.30'da Ankara Kapalı Cezaevine girdi. Üç ay yattıktan sonra 1 Şubat 1982'de tahliye oldu.

Ancak Ecevit, 10 Nisan 1982'de Askeri Dil Okulunda gözaltına alındı. Gerekçesi Norveç'teki bir gazetede "devletin hariçteki nüfuzunu kıracak şekilde, dahili vaziyeti hakkında yabancı bir memlekette asılsız neşriyat" yaptırmaktı. Ankara 2 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi Ecevit'in tutuklanmasına mahal olmadığına karar verince 12 Nisan 1982'de tahliye oldu. Ancak Sıkıyönetim Komutanlığı karara itiraz etti ve Ecevit bu kez tutuklandı. 3 Haziran 1982 günü tahliye oldu.

Der Spiegel'e yazdığı yazı ile Hollanda televizyonuna verdiği bir demeçten ötürü 6 Temmuz 1982'de "Türkiye'nin geçmiş ve gelecek siyasi ve hukuki yapısı konularında görüş bildirdiği" gerekçesiyle 2 ay 27 gün hapse çarptırıldı. Ankara Kapalı Cezaevi'ne ikinci kez girdi.

Mehmet ÇETİNGÜLEÇ


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır