Bıçak sırtında

Eurosport Galatasaray'ı yılın takımı seçti. Fenerbahçe Avrupa'nın en ünlü teknik adamlarından Daum'la anlaştı. Beşiktaş'ta kongreye doğru adaylar birleşmeye başladı. Derya dünya üçüncüsü oldu. Efes bugün final-four yolunda Asvel'le karşılaşıyor... Sporseverleri heyecanlandıran, meraklandıran ve gazete okutturan bu haberlerin hepsi güzel, hepsi çekici... Ama dün Sabah, Yenibinyıl ve Fotomaç'ta yayımlanan bir fotoğraf, "uyuyan güzelleri" uyandıran bir tokat gibiydi. Elinde bıçaklı biri, bir futbol teröristi, Çanakkale 18 Mart Stadı'nda birilerini kovalıyordu. Fanatizmin arttığını biliyorduk ama, doğrusu tehlikenin bu boyutlara vardığının farkında değildik. Şaşırdık, korktuk ve ürperdik...

***

İki hafta önce, bu sütunda "Küfür" başlıklı bir yazımız yayımlandı. "...Kıskanıyor, öfke duyuyor, küfür ediyor ve rahatlıyor. Tipik Türk mantığıyla, belden aşağıya söylenen birkaç cümleyle Galatasaray'ı aşağılamanın kendini iyi bir taraftar yaptığını düşünüyor..." demiştik. Galatasaraylılar çok sevdi, Fenerbahçeliler ateş püskürdü.

Eminiz ki, Galatasaray kelimesinin yerine Fenerbahçe'yi koysak, tam tersi olacak, Galatasaraylılar ateş püskürecek, Fenerbahçeliler yazıyı çok sevecekti.

Oysa küfür etmeye karşıydık. Spor sahalarına bıçak sokulmasına, patlayıcı maddelerin insanların kafalarına atılmasına karşıydık. Futbolcuların dövülmesine, hakemlerin tehdit edilmesine karşıydık. Parayla bağıranlara taraftar denilmesine içerliyorduk... Şiddete karşıydık... Ve tek silahımız olan kalemimizi kullanmıştık... Fenerbahçeliliği, Galatasaraylılığı bir kenara itip...

***

Bazı değerler ortak olmalı. Fenerbahçeli Galatasaraylı'ya, Galatasaraylı Fenerbahçeli'ye saygı duymalı, sevmese bile... Başarılı olan takdir edilmeli, aşağılanmamalı... Başarısız olan motive edilmeli, aşağılanmamalı... Seviye alçaltarak, belden aşağı vurarak, televizyonlarda fanatizmi körükleyerek bir yerlere gelmeye çalışanlara yol verilmemeli... Seba gibi başkanlara "koro" halinde küfür edilmemeli... Hakan Şükür'e kaçırdığı birkaç gol sonrası "Şaban" denilmemeli... İnsanların emeğine, alın terine saygı gösterilmeli...

Sadece bunlardı anlatmak isteğimiz... Ama gördük ki karşımızdaki insanların gözünde herşey; gol olmuş, puan olmuş, kupa olmuş...

Kaybedince dağılmamanın, kazanınca burnu büyük olmamanın, asıl büyüklük olduğu unutulmuş... Fenerbahçeli olunca, Fenerbahçe'yi övmeli yazarlar... Galatasaraylı olunca Galatasaray'ı eleştirmemeli... Beşiktaş'ı tutuyorsa tarafsız kalmamalı...

***

Çanakkale'deki o adamı görünce anladık ki, daha çok yazı yazmamız gerekiyor... Kan dökülmemesi için, küfürlerin azalması için, spor sahalarına saygının girmesi için... Belki çok küfür yiyeceğiz, ama yazmaya devam edeceğiz... Çünkü, eli bıçaklı futbol teröristleri kadar cesur olmadıkça bu savaşı kazanamayacağımızı biliyoruz.

altan@footballmail.com