AMERİKAN ABC televizyonu Türkiye'de trafik dehşetini yaşayan iki Amerikalı turistin izlenimlerine yer verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Türkiye'nin trafiği konusunda uyarılan Amerikalılar'ın "korku dolu" dakikaları ABC kanalına şu şekilde yansıdı:

"Dışişleri Bakanlığı'nın uyarılarının abartılı olduğunu düşünmüştüm. "Türkiye, yolun ortasından giden, kimseye yol vermeyen, dikkatsiz sürücüler ülkesidir," türünden laflar vardı. Ya da dünyanın başka hiçbir yerinde rastlanmayacak türden uyarılar: "Kaza yerini işaretlemek amacıyla yola çıkarken yanınıza tebeşir alın."

"Savaş bölgelerinde okuduğum uyarılar bile bu kadar korkutucu değildi. Bu işaretler arasında kamyonların arkasında gördüğüm, "Kısmet" ve "Allah korusun" sözleri en yararlılarıydı.

"Türkiye trafiği hakkında öğrendiklerimi arkadaşıma yolladım. İkimiz de çok korkunca bir şoför kiralamaya karar verdik. Bir turizm acentası bize Erkan adlı İngilizce bilmeyen bir şoför buldu.

"Erkan'ın omuzunun üzerinden baktığımda 170 kilometre hatta belki de daha hızlı gittiğimizi gördüm. Şoförümüz sekiz saattir uyumuyordu. Virajlı yollarda bizi hızla sollayan şoförleri korkuyla izledim. Kamyonlar bizi sollarken birdenbire vazgeçip tekrar şerit değiştirirken tamponlarımız burun buruna geliyor, benim de yüreğim ağzıma geliyordu.

"Bu gerilime daha fazla dayanamayarak yavaşlamasını sağlamak niyetiyle uzanıp Erkan'ın omuzuna dokundum. Bunu beklemiyordu. O kadar şaşırdı ki direksiyonun hakimiyetini kaybetti. Kalbim neredeyse duracaktı. Tekrar sakinleşince elimi havada öne doğru uzattım. Bu dünyanın her yerinde yavaşla anlamına gelirdi. Erkan gülümsedi, başını salladı ve gaza bastı. Türkiye'de bu işaret "İyi gidiyorsun, devam et" anlamına geliyordu!"

Alışık olmadıkları Türkiye trafiğinde yaşadıkları dakikaları böyle anlatan Catherine Watson anılarını, "İşte o zaman her şeyi boşverip işimi kadere bıraktım," diyerek bitiriyor.