Başkan: Herkes geldi mi? Bütün daire başkanları burada efendim.
Başkan: Kapıda "Gizli" ışığı yandı mı?
* Yandı efendim.
Başkan: Arkadaşlar sizi bugün burada toplama nedenim, yabancıların yaptığı bir çalışmanın ülkemizde de yapılması konusunda bilgi sunmak. Bildiğiniz gibi ülkemizin içinde bulunduğu durum politik, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik istikrarı mecburi kılmıştır. Bu konuda her kurum üzerine düşen görevi azamisiyle yapmak mecburiyetindedir. Meclis'in Anayasayı değiştirme konusunda çabalarının altında bile istikrar arayışı yatmaktadır.
* Sayın Başkan o iş tamam efendim, bütün milletvekillerinin telefonlarını dinliyoruz, sorun çıkmayacağını biliyoruz.
Başkan: Teşekkür ederim de, kesmeden dinleyin lütfen, başka bir konuya gelmek istiyorum. Yabancılar, istikrar uğruna, ölen başkanlarının kopyasını servise koyuyor. Yeltsin haberlerini okudunuz herhalde, işi yapmışlar. Şimdi belli ki operasyon tamamlanmış, haberi sızdırarak, kamuoyunu yumuşatıp hazırlayarak ikinci aşamaya geçiyorlar. Doğrusu hem operasyonun kendisi hem de psikolojik harekat olarak son derece güzel planlanmış.
* Sayın Başkan bizim için bu tür bir hazırlık gerekli mi efendim? Hepsinin sağlığı yerinde, Baba'nın aldığı vitamin listesinin dökümünü yaparken yazıcının kağıdı bitiyor efendim!
Başkan: Arkadaşlar sizden kesmeden dinlemenizi rica ediyorum. Ben yapalım ve uygulayalım demiyorum. Bizim görevimiz hazır olmak, biz hazırlayalım. Çok gizli yürütülecek bu operasyonun adını "Aynı Personaliteyi Oturtmak" diye tanımlıyorum.
* Efendim kusura bakmayın ama bizim "Personaliteler" zaten 40 yıldır orada oturuyor, her an halkın içindeler. Vatandaşın bunlarla ilgili 40 yıllık bilgi şablonu var, yapacağımız kopyaları bir dakika bile yutturamayız. Ayrıca bizimkiler Yeltsin gibi her dakika bir başka telden çalmıyor, 40 yıldır aynı şeyi yapıyorlar... Yani bütün özellikleri aslında "Değiştim" deyip değişmemek. Bütün dünyaya rezil oluruz.
* Efendim kusura bakmayın benim de itirazlarım var. Hem arkadaşıma katılıyorum, hem de bu "Aynı Personaliteyi Oturtmak" programının kısaltılmışı "APO" oluyor, sakıncalı olmasın?
Başkan: Arkadaşlar sizden rica ettim, "Sonuna kadar kesmeyin" dedim, yine kesiyorsunuz. Parti liderleri milletvekillerine daha hakim valla. Şunu sonuna kadar bir dinleyin bakalım. Bir kere biz Türk milletinin yüce çıkarlarına aykırı en küçük bir iş yapmayız zaten, onun için liderlerin kopyalarını çıkartmak kimsenin aklından geçmesin.
* Ama efendim bu söylediğinizden şu anlam çıkıyor ki sanki bu liderler...
Başkan: Susun! Susun da dinleyin! İkinci itiraz programın isminin kısaltmasına geldi. Bu kısaltmayı ben sabah bu aklıma gelerek uyandığım için bulmadım. Programın kısaltmasını böyle seçtik ki kendi aramızda kimin kastedildiğini anlayalım diye... Kapı ışığını şu andan itiberen "Çok gizli"ye çevirir misiniz lütfen.
* Çevrildi efendim.
Başkan: Arkadaşlar, diyorum ki Apo'nun kopyasını yaratalım. Son 20 toplantının sonucunu hatırlayın... Bize Apo'nun canlısı lazım. Ama oldu ki Apo'nun başına bir iş geldi. Ne yapacağız? Bu ihtimale karşı hazırlıklı olalım. Apo'nun başına bir iş gelmesi halinde dünyaya kopyasını göstereceğiz! Kendisi 24 saat gözlem altında, her hareketini biliyoruz, kimse kopya mı sahici mi anlayamaz.
* Efendim çok özür diliyorum, anlattıklarınız akla yatıyor da kimse Apo kopyası olmak istemez. Kopyayı nereden bulacağız?
Başkan: Güzel, nihayet akıllı bir soruyla kestiniz. Onu bulmak da sizin göreviniz. Görev alanı bütün dünya, Apo'ya benzeyen birini bulduğunuz anda ikinci bir Kenya operasyonu yapacağız, paketleyip getireceğiz.
* Efendim bu konuda yapılmış bir hazırlığımız var.
Başkan: Nasıl? Bu projeyi kimse bilmiyor, ilk kez şimdi söyledim, nasıl hazırlığınız olur?
* Efendim arkadaşlar masa başında görev yaparken hamlaşıyorlar, sonra operasyon sırasında bel kayması fıtık tehlikesi atlatıyorlar. Buna çözüm olarak masa başında yapabilecekleri egzersiz hareketleri hazırlıyorduk...
Başkan: Allah akıl fikir versin, eee anlat.
* Efendim, internette bu konuda bilgi izi sürerken tam işe uygun adayı bulduk efendim.
Başkan: Nerede?
* Efendim bu iş için internete girmeniz lazım. Bakın şimdi giriyorum, adresi yazalım... http://yale.edu/ergo/excer.htm
Bu adrese girince karşınıza çıkıyor. Bakın, işte sayfa geldi, biraz aşağı inince...
Başkan: Aaaaa! Hayret valla. Paketleyin getirin arkadaşlar.
* Emredersiniz efendim!
