kapat

04.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YILMAZ KARAKOYUNLU(yilmazk@sabah.com.tr )


Mecra ile Macera...

Mecra ile macera aynı kökten gelir... Mecra, gidilecek yol, düşüncenin usulü, mantıklı yöntem anlamındadır. Eskiler "Usul yoksa, vusul da yoktur" derlerdi. Yani, eğer fikrin sağlıklı yöntemleri yoksa doğru bir karara vasıl olması imkansızdı. Bu usule "mecra-ı tabii" denirdi. Bir düşüncenin, bir niyetin akli ve ahlaki üslubu anlamına kullanılırdı. Bu üslubun zorlanması, yani aklın ve ahlakın yoldan atılması ile mecra, birden bire maceraya dönüşürdü. Son iki aylık siyasi gelişmelere bakın, mecranın nasıl maceraya dönüştüğünü hayretle göreceksiniz. Pekiyi, Türkiye bu sebepsiz sergüzeşte layık mıydı?

İDün, Türkiye'yi laikleştiren yasaların kabulünün 76. yıldönümüydü. Kimseden ses çıkmadı... Çankaya'da "tık" yoktu. Üniversitelerde "tık" yoktu. Medyada "tık" yoktu... Tek ses TRT'den çıktı... TRT'yi kutluyorum.

Türkiye'yi laikleştiren yasalar nelerdir?
Hani Merve Kavakçı türbanla Meclis'e girince, elindeki metni okumak üzere telaşla kürsüye fırlayan Ecevit'in "cumhuriyet yasaları ihlal edildi; çıkarın bu kadını dışarı" dediği yasalardır. Bu kanunlar "Hilafetin Kaldırılması", "Öğretimin Birleştirilmesi" ve "Şeriyye ve Evkaf Vekaletlerinin Kaldırılması" kanunlarıydı.

Dönemin Adalet Bakanı Seyyit Bey Meclis'te yaptığı konuşmada Sultanların siyaset ahlakını anlatıp örnekler veriyordu. Bu konuşmayı okuyun; göreceksiniz ki, 75 yıl önce Seyyit Bey'in istibdat diye verdiği örneklere, bugün önemli siyasetçiler istikrar diyorlar...

***

Heredot tarihinde, demokrasinin 2500 yıllık olduğu yazar. Siz yazılanlara bakmayın; demokrasinin bugünkü anlamda mânâ ve değer kazanması taş çatlasa elli yıllı geçmez.

Avrupa'da ikinci dünya savaşı sonunda başlayan demokrasi akımına Türkiye hemen ilgi duydu ama, demokrasiyi bir türlü olgunlaştıramadı. Bu sığlık hâlâ devam ediyor.

Özel durumların alelacele kural değiştirmeye dönüştüğü demokrasilerin olgunlaşması düşünülemez. Siz hiç istikrarı koruyalım derken "istikrar krizi" yaratan demokrasi gördünüz mü?

Hayır demeyin!.. İşte örnek. Türkiye istikrar adına "İstikrar Krizi" yaşayan ülkedir.

Eğer ülkenin cumhurbaşkanı, ikinci kez seçilme ihtimali çıkmaza girince "adamı anasından doğduğuna pişman ederim" diyebiliyorsa, bu duruma demokrasi içinde istikrar denebilir mi? Üç liderin inanmadan savunduğu istikrar bu mudur?

Gruplarınıza baskı kurun denilen istikrar talebi bu mudur?

İDün Meclis Uzlaşma Komisyonu bir sonuca varamayınca Meclis koridorlarında deneyimli milletvekilleri "Fallokrasi" kavramını tartışmaya başladılar. Bir de fıkra anlatılıp kahkahayı basıyorlardı. Önce fallokrasiyi anlatayım.

Fallokrasi kavramı tıpkı demokrasi gibi Yunanca'dan üretilmiş. Yolunu yordamını şaşırmış, yani mecraından çıkmış demokrasiye, fallokrasi deniyor.

Demokrasi, Yunanca "Demos" kavramından türetilmiş. Demos, "halk" demek.

Fallokrasi, Yunanca "Phallos" sözcüğünden geliyor. Türkçesi "erkeklik organı" demektir. Şu son iki ay içinde demokrasinin uğradığı tecavüzlere bakınız; bunun fallokrasi tanımından daha başka bir sözcükle anlatılması mümkün mü?

İİŞimdi de Meclis'te anlatılan fıkrayı aktarayım. Adamın birini kurt kapmış. Namazını kıldırmak için en can dostunu imam yapmışlar.

İmam namazı kıldırırken bir sağ ayağı, bir sol ayağı üzerinde durup yüzünü dört yöne çeviriyormuş.

Cemaat şaşırmış. "Hoca bu nasıl namaz, fırıldak gibi dönüyorsun?"

İmam gülmüş: "Rahmetliyi iyi tanırdım; sağlığında kıblesi seyyardı"

Cemaat "elhak doğru" demiş.

Sonra bir ağızdan sormuşlar: "Peki sen niye bir sağ, bir sol ayak üzerinde duruyorsun?"

İmam gene bıyık altından gülmüş: "Canım rahmetli de benim sağımın solumun belli olmadığını iyi bilirdi..."

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır