kapat

18.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
RUHAT MENGİ(rmengi@sabah.com.tr )


Ah şu özel yaşamları didikleme alışkanlığımız!

Barış Manço'nun özel yaşantısıyla ilgili artık tek satır bile yazmamaya kararlıydım. Ölüm yıldönümü için hazırlanan konser öncesi "Cevabı halk verecek" demiştim son olarak ve halk verdi de. Konser salonu, şık davetlilerle satılan biletlerin sahipleri, Manço hayranları tarafından tıkabasa doldurulmuştu. Aynı gece, milyonlarca kişi geç saatlere kadar TV'leri başında anma törenini ilgiyle, sevgiyle izlediler. Sevenlerinin bu ilgisinde, sevgisinde tüm dedikoduları reddetme, omuz silkme vardı.

Ama bitmedi, bitmek bilmedi. Barış Manço'nun uzun sanat yaşamı boyunca ağzını açıp tek kelime edemeyenler onun hayatta olmayışını, bu nedenle kendini savunamayacak olmasını fırsat bilerek verip veriştirmeye devam ettiler.

Bütün yazılıp çizilenlerden sonra büyük çoğunluk aksine inanıyor ama diyelim ki Barış Manço ve eşinin bizim bilmediğimiz yaşam kesitleri vardı; Kime ne? Bize ne? Barış Manço sağlığında özel yaşamı ile ilgili olarak tek bir kez gündeme gelmemiş, hiç kimse ona bu konuda tek bir soru sormamış, soramamış. Şimdi ne oluyor? Bu tartışma neden uzadıkça uzuyor, kasıtlı olarak uzatılıyor?

Kavram kargaşası
Sık sık olduğu gibi yine bir kavram kargaşası içindeyiz. Hiçbirimiz Barış'ın "Ben ilahım, tabuyum, biz ideal bir aileyiz" dediğini duyduk mu? Hayır, onu halk ilahlaştırdı, tabu haline getirdi ve o imaja dokunulmasından da hoşlanmıyor. Üstelik, tabu nedir, ideal nedir, bunların hepsi göreceli kavramlar. Herkesin "ideal" tarifi farklıdır ve bundan dolayı kimse kimseyi yargılayamaz. Lale Manço "Biz kendimize göre ideal aileydik tabii. Birbirimizi sevdik, saydık, destekledik, başarıya ulaştık. İdeal aile diye bir kanun mu var?" diyor ve ekliyor: "Ben sadece, sevilen bir sanatçının geride kalan çalışmalarını toparlamaya, onu sevenlere yardımcı olmaya çalışan eşiyim. Beni rahat bıraksınlar!"

Sözlerinde son derece haklı. Bir insanın, hayatta olmayan eşinin, babasının yaşamlarını savunmak, attığı her adım hakkında hesap vermek, çocuklarının da bu anlamsız polemikleri izlemek zorunda bırakılmasından büyük haksızlık olamaz. Madem ki Lale Manço'nun sözlerine inanmamayı tercih edenler var, o zaman inanılacak tek kişi Barış'ın kendisidir ve o da burada değil. Tartışma bitmiştir, susalım o zaman.

Onun yokluğunda özel yaşamını didiklemeyelim, ailesini mutsuz etmeyelim. Binlerce eseri var geride bıraktığı, tartışacaksak onları tartışalım, Barış Manço'nun ruhunu rahat bırakalım artık!

Soğuk algınlığına soğuk duş
Sık sık soğuk algınlığından, gripten şikayet edenler için Alman doktorlar çareyi söylemişler: Sabahları sonuna kadar açılmış soğuk duşun altına girmek..

İlk bakışta kış günlerinde yapılan bu açıklama biraz sadislik gibi görünüyorsa da yapılan araştırmalar vücutlarını uzun süre soğuğa alıştıranların sıcak giysiler, battaniyeler altına saklananlardan daha az solunum yolu enfeksiyonuna yakalandığını göstermiş. Haydi bakalım tercih edin şimdi; kırk katır mı, kırk satır mı?

Aynı fikirdeyim, çaresi de hastalığı çekmek kadar zor!

Yüksel Proje açıklıyor
15 Şubat Salı günü "Bakanlıklarda dost alışverişi" başlıklı yazımda adı geçen Yüksel Proje'nin Genel Müdürü Celal Akın önce beni telefonla arayarak, sonra da gönderdiği yazılı bilgiyle Yüksel İnşaat'la hiçbir organik bağları olmadığını açıkladı. Celal Akın'ın açıklamasına göre Yüksel Proje 1978 yılında kurulduğu zaman şirket hisselerinin % 0'ı Yüksel İnşaat'a aitmiş ama 1992 yılında hisseler ortaklardan Şerif Pora tarafından satın alınmış. Depremde yıkılan binaların yapıldığı tarihte ise Yüksel Proje henüz mevcut değilmiş.

Sayın Celal Akın, aynı iş kolunda iki büyük firmanın aynı adı nasıl taşıdığı, 8 yıldır isimlerinin neden değişmediği soruma ise "Haklısınız, bu konu yönetim kurulu toplantılarımızda gündeme geldi ama henüz değiştirmedik" cevabını verdi.

Kurallara göre olmaması gereken bir durum varsa, basının hataya düşmesi de mümkündür. Bununla birlikte "Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından en kısa zamanda gerekli düzeltmenin aynı köşede yapılmasını rica ederiz" diyen Yüksel Proje'nin isteğini yerine getiriyor ve Yüksel İnşaat'la yazımda belirtildiği gibi bağlantıları olmadığı açıklamasını veriyorum.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır