kapat

21.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
RUHAT MENGİ(rmengi@sabah.com.tr )


Erkeklerin çoğu neden TV bağımlısı?

Olay taa ilk çağlara dayanıyor! Erkeğin tek işinin avlanmak yani ailenin karnını doyurmak, kadının ise yemek pişirmek olduğu zamanlara.. Avcı eve avla dönemediği zamanlarda kendisini rahatsız eden stresi unutmak için dikkatini bu önemli sorundan daha önemsiz olaylara çekmenin yolunu ararmış. Odun kesmek, ağaç yontarak herhangi bir eşya yapmak gibi..

Zamanla erkekler basit olaylara dikkatlerini vererek gerçek sorunları geçici olarak unutma konusunda uzmanlaşmışlar. Avcılık, balık tutmak, golf ve tenis oynamak gibi hobi ve sporlar onların agresif duygularını ve gerçek dünyayla ilgili sorunlarını unutmalarına yarayan araçlar olmuş. Sinema ve televizyonun etkisi de aynen böyle.

John Gray; "Mars ve Venüs-Sonsuza kadar birlikte" isimli kitapta bunu şöyle açıklıyor;

"Erkeklerin çoğu sinemaya gitmeyi sever çünkü beyaz perdedeki imajlar gerçek figürlerden daha büyüktür ve bu da dikkatlerini kolayca toplamalarını sağlar. Böylece perdedeki karakterle özdeşleşerek kişisel sorunlarından kurtulurlar.

TV'de haberleri izlemenin de benzer etkisi vardır. Ülke ve dünya sorunlarını izledikçe kendi sorunları giderek önemini kaybeder."

Ateşe bakıyorlar
Yazar John Gray bu kitapları yazarken henüz televizyondan haberi bile olmayan ilkel kabileleri de ziyaret etmiş. Oralarda, kadınların birbirleriyle sohbet edip, elişleriyle uğraştığı akşam saatlerinde erkeklerin bir ateşin etrafında sessizce gözlerini ateşe dikerek öylece oturduklarını, streslerini böylece attıklarını görmüş ve şu sonuca varmış; "Ateşe bakmak erkeklerin en eski rahatlama metodudur. Bugünün erkekleri gözleri TV'ye takılı otururlarken aslında bir anlamda ateşe bakmakta ve relax olmaktadırlar.."

Onun için kadınların bu ateşe (pardon TV'ye) bakma merakına fazla kızmamaları gerekiyor!

Belâlı Aşk
Bu arada.. Başrolünü Hugh Grant'ın oynadığı "Belâlı Aşk" çocuklarınızla birlikte izleyebileceğiniz nefis bir komedi.. Mutlaka görün, beğeneceksiniz!

Demirel'in imajını sarsar!
Cumhurbaşkanı Çankaya'nın tepesinde oturduğu için halkın konuşmalarını duyması imkânsız ama biz her an onların arasında olduğumuz için duyuyoruz. Af yasası konusunda halk Adalet Bakanı'nın "Genel bir istek var" sözünün nasıl tam aksini düşünüyorsa Cumhurbaşkanı'nın süresinin uzatılması konusunda da tamamen negatif düşünüyor. Konuşanların yanında bize yazanlar da aynı şeyi söylüyorlar; "Şahıslara göre yasalar değiştirilirse bunun adı demokrasi olmaz, diktatörlük olur."

Oysa Cumhurbaşkanı Demirel bugüne kadar demokrasinin korunması adına çok şeyler yaptı, başarılı bir Cumhurbaşkanlığı dönemi geçirdi.

Ya bu konuda da "Af"ta olması gerektiği gibi referanduma gidilmeli veya Demirel bu başarılı döneme gölge düşürecek bir değişikliği asla kabul etmemeli..

ANAP ve DYP'nin kendisini tercih etmesinin altında "sağı toplayan lider" olabileceği ihtimalinin yattığını bilmemesine imkân yok. Çankaya'da kalabilmek adına böyle bir ikramı kabul etmek onun gibi bir siyasetçiye hiç yakışmayacak.

Belki dengeler açısından orada kalmasında yarar var, ve bir çok kişi de onun daha uzun süre Cumhurbaşkanlığı yapmasını istiyor. Bununla birlikte böyle bir uzatmanın halk gözünde kendisine zarar vereceği de kesin..

Ama o da "Unuturlar, unuturlar" düşüncesindeyse diyecek yok tabii!

Adalet Bakanı'nın yemeği
Bakan Hikmet Sami Türk'le birkaç gün önce Tarabya'da, Hakim Evi'nde yazarlara verdiği yemekte birlikteydik. Önce şunu söyleyeyim, bakanların basınla böyle sakin bir ortamda buluşup konuşmaları ve anlaşılmamış noktaları aydınlatmaları her iki taraf için de son derece yararlı oluyor.

Yapılan açıklamaların hepsini şu anda anlatmam imkânsız ama yeri geldikçe o konulara değineceğim. Benim bugün, 17 Ocak Pazartesiden başlayarak Türk Ceza Kanunu'nu yeniden incelemeye alan komisyonun dikkatini çekmek istediğim konu TCK'da kadınlar aleyhine olan ve onlara karşı işlenen ağır suçlara ve tabii töre cinayetlerine kolaylık sağlayan ve hatta teşvik eden maddeler. Bu maddelerin artık tek tek ayıklanıp, değiştirilmesi gerekiyor. Bakan Türk de insan haklarıyla ve eşitlikle hiçbir şekilde bağdaşmayan bu yasa maddeleriyle ilgileneceğine söz verdi.

Medeni Kanun için ise 6 ay gibi bir zamanın geçmesi gerekiyormuş. Hikmet Sami Türk, bu zaman zarfında basının ve sivil toplum kuruluşlarının yasa değişikliğini gündemde tutması gerektiğini söyledi. İlgili arkadaşlara duyuruyorum. Medeni Kanun'un da, bu en hızlı yasa çıkaran hükümet ve yasayla yıllardır ilgilenen Bakan Türk döneminde çıkması sağlanmalı artık!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır