kapat

21.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Gizli servislerde bakış açısı değişiyor mu?

Şeriatçı bir Kürt devleti kurma amacında olduğu söylenen gizli Hizbullah örgütünün; Kirazlıtepe'deki bir gecekondu evinde, kaçırıp işkencelerle öldürdüğü insanlara ait toplu bir mezar bulunması, bütün Türkiye'yi ayağa kaldırdı.

Ve birden gazeteler Hizbullah örgütünün üstüne çevirdiler projektörlerini; köşe yazarları da öyle..

Zülfü Livaneli'nin dünkü, "Belalı bir devlet stratejisi" başlıklı yazısı, Türkiye'nin içine itildiği kanlı rezaletlerde; kendilerince kurnaz stratejiler uygulamaya kalkmış bazı resmi görevlilerin de, nasıl lanetli bir rol oynadıkları üstünde duruyordu.

Livaneli'nin de değindiği gibi Oktay Ekşi de, -Tuncay Özkan'ın bu konudaki incilemelerine dayanarak- Hizbullah örgütünün resmi kişilerce eğitildiğini gündeme getirmişti.

"Hizbullahçılar, Van'ın Gercüş ilçesine bağlı Çiçekli, Seki ve Gönüllü köylerinde bulunan kamplarda, devlet eliyle eğitilmişlerdi."

PKK'ya karşı Hizbullah'ı kullanmak ve bunun karşılığında da, şeriatçı örgütün kendince giriştiği eylemlere göz yummak...

Zülfü Livaneli, bu belalı ve lanetli stratejinin ilk kez 1970'li yılların başında, Memduh Tağmaç tarafından "iti ite kırdırma" formülüyle uygulanmaya konduğunu hatırlatıyor ve şöyle diyordu:

"Üniversitede öğrenci gösterileriyle başlayan sol gençlik hareketlerini, De Gaulle gibi basiretli önlemlerle geçiştirecekleri yerde, bir sağ silahlı gençlik yaratmayı uygun gördüler.

Devlet destekli kamplarda Türkçü ve sağcı bir gençlik yetiştirip bunları silahlandırdılar ve solcu arkadaşlarıyla kapıştırdılar.

Sonucu biliyorsunuz: Kara toprağa giden 5 bin genç ölü..."

Bize kalırsa "iti ite kırdırma" formülünce, devlet eliyle eğitilmiş, Hizbullah yahut Ergenekon örneği silahlı çeteler, çok daha değişik amaçlar için de kullanıldı.

Tıpkı Susurluk kepazeliğinde olduğu gibi...

Kaldı ki, 1970'li yıllarda, bir de rekabet vardı eskeri cuntalar arasında.

Bu cuntalardan bazıları, "donumuza kadar herşeyimizi Amerika veriyor" diyen Cevdet Sunay'a karşı; "bağımsız bir Kemalizmi" savunuyor ve Doğan Avcıoğlu gibi bazı aydınlarla da bütünleşmeye çalışıyorlardı. Aynı zamanda kendilerinden yana olan gazetecilere önemli bilgiler veriyorlardı.

Tuhaf bir rastlantı, bağımsız bir Kemalizm'i savunan bir çok aydın, faili meçhul cinayetlere kurban gitti.

Abdi İpekçi ile Çetin Emeç cinayetleri ise, daha değişik bir özellik gösteriyordu.

Bütün bu karmaşık sorumsuzlukların elbet bir de, -yine göz yumulan- genellikle kaçakçılığa dayalı parasal boyutları vardı.

Tıpkı, Turgut Özal'ın serbest bırakmasından önce, yabancı sigaralarla viski kaçakçılığına da göz yumulması gibi...

Türkiye, binbir sincabın ortaklaşa kemirdiği kanlı bir ceviz torbasına dönüşmüştü.

İşin acı yanı, bunların hepsini yakından biliyordu Ankara.. Ve sanki gücü yetmiyormuş gibi görünmeyi yeğliyordu. Sorunun çökertici ve yozlaştırıcı yanı da asıl burasıydı.

Mehmet Ali Birand'ın belirttiğine göre, devletin gizli servislerindeki bakış açısında köklü bir değişiklik olmuş. Daha tutarlı, daha hukuksal ve daha etkin olmayı benimsemişler.

Sanırım bu olumlu değişimde, örgütün kendi bünyesinden gelen tepkiler kadar, Başbakan Bülent Ecevit'le, İçişleri Bakanı Saadettin Tantan'ın da büyük etkisi olmuştur...

Bu arada, gizlice beslenmiş olanlar da dahil, kanlı bir yığın siyasal örgütün pıtıraklaşmasında, ulusal gelir dağılımındaki korkunç uçurumun da payı olduğunu unutmamak gerekiyor...

Bir yığın ezik ve mesleksiz genç; megalomanyak bir yeniçeri ağası, hatta bir padişah olma özeniyle, kendine göre yeni bir devlet kurmaya sıvanıyorsa; çok da normal değil böyle bir tablo...

Ve düşünmek gerekiyor, hangi çarpık uygulamaların sonucudur bu garip tablo?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır