kapat

21.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Dövizde sekme olmaz
Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, açıkladıkları 12 aylık döviz fiyatlarından herhangi bir sapmanın kimse tarafından beklenmemesi gerektiğini söyledi

Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, kurların 12 aylık fiyatlarının sepet bazında ne olacağını ilan ettiklerini hatırlatarak, ilan edilen bu rakamlardan bir sekme olacağını kimsenin aklına getirmemesini istedi. Gazi Erçel, programın başında bu kadar kısa sürede faizlerin 30'lu seviyelere ineceğini tahmin etmediklerini ama gelişmenin son derece önemli ve olumlu olduğunu söyledi. Erçel, Finans Kulüp tarafından düzenlenen, 'Türkiye 2000: 1. Ulusal Finans Zirvesi''ndeki ''Kamu Finansmanı ve Para Politikaları' konulu panelde yaptığı konuşmada, enflasyonun, ekonomi üzerinde para talebinin küçülmesi, gelir dağılımının bozulması, vergi gelirlerinin azalması, sözleşmelerin sürelerinde belirsizlik doğması, fiyatlama politikalarını etkilenmesi ve dalgalanmalara yol açması gibi çeşitli olumsuz etkileri bulunduğuna dikkat çekti.

Bu durumun, ekonominin toplam etkinliğini de azalttığını kaydeden Erçel, yüksek reel faizlerle karşılaşıldığını, iç kredi piyasasının etkin çalışmasının engellendiğini, kamu borçlarının da fasit daire yaratığını ve kişi başına düşen gelirde de azalma meydana getirdiğini anlattı. Gazi Erçel, '1990'lı yıllarda eğer Türkiye'de enflasyon tek haneli olsaydı, kişi başına gelir yüzde 1-1.5 daha fazla olacaktı. Yüzde 2.25'te kalan kişi başına gelir artışı yüzde 4-4.25'e ulaşacaktı' diye konuştu. Enflasyonun en fazla kamu açıkları, kur artışı ve kredibiliteyle yakın ilişkisi bulunduğuna işaret eden Erçel, para ve kur programını hazırlarken ekonominin aktörleri olan üretici, tüketici ve politikayı çizenlerin davranışlarını da dikkate aldıklarını belirtti.

RAKAMLAR SAPMAZ
Merkez Bankası Başkanı Erçel, para politikalarının işleyişinin de kurala bağlandığını, disiplinli bir para politikası uygulaması şeklinde programa yansıdığını söyledi. Piyasada para yaratılması mekanizmasının altında döviz alınması sisteminin bulunduğunu kaydeden Erçel, faizlerin de tamamen piyasanın koşullarına bırakıldığını bildirdi. Erçel, konuşmasına şöyle devam etti: 'Biz kur ve para programımızda açık seçik 18 ayda kur sepetinin hangi değerde olacağını belirttik. 12 aylık sepet bazında ne olacağını ilan ettik. Bundan da hiç tereddüt olmasın, hiçbir şekilde kimsenin de aklına bir şey gelmesin ki, Merkez Bankası'nın ilan ettiği rakamlarda bir sekme olsun. Kesinlikle böyle bir şey olmaz.'

Programın kredibilitesi ve güvenilirliği açısından bunun son derece önemli olduğunu ve programın da buna dayalı olduğunu vurgulayan Erçel, 'Zaten kurulan sistem içinde kur politikası tam merkezdedir. Kur politikası son derece önemli. Burada herhangi bir şekilde belirli ölçülerde enflasyondan sekme olduğu taktirde direkt ödemeler dengesine gidiyor. Biz eskiden yüksek faizlerle yaşadık. Enflasyonun etkilerini hepimiz biliyoruz. Ama dövizimiz olmazsa onun etkilerini 70'li yıllarda yaşadık. Bu acı tecrübeleri bildiğimiz için kur politikası bizim açımızdan çok önemli.'

EĞİLMEZ: ENFLASYON YÜZDE 10'a DÜŞER
Hazİne eski müsteşarlarından, Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Mahfi Eğilmez, Türkiye'nin geleceğine yönelik çeşitli senaryolar çizerek, 'İyimser senaryo, 2000 yılında GSMH 213 milyar dolar, 2010'da 617 milyar dolar, enflasyon 2000'de yüzde 10, 2010'da yüzde 1. Ben iyimser senaryonun gerçekleşeceğine inanıyorum' dedi. Mahfi Eğilmez, 'Türkiye 2000: 1. Ulusal Finans Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, geleceğe dönük tahmin yapmanın falcılığa kaydığını, 2010 yılı tahmini için ise hayal kurmak gerektiğini söyledi. Herşeyin iyiye gittiği 'iyimser', herşeyin bu seviyede seyredeceği 'orta halli' ve gelişmelerin daha kötüye gideceği 'kötümser' hayallerinden bahseden Eğilmez, 'Bunlara ileride bir de felaket senaryosu söylenebilir. Ama böyle bir durumun gerçekleşeceğini inanmıyorum' dedi. Türkiye'nin kısa dönemde gerçekleştirdiği reformlar, AB'ye adaylık,

G-20 içinde yer alması, terörde ciddi gerileme, IMF ile anlaşma ve Dünya Bankası'nın desteklerine işaret eden Eğilmez, para vekur programının da açıklanarak herkesin önünü görmesinin sağlandığını söyledi.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır