kapat

16.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )


Uydu televizyonu geceleri

Kimi ağzında gümüş kaşıkla doğmuş...

Kiminin başarı yıldızı parlamış Boğaz'a nazır villa almış.

Lakin hayatları lüks gecekondu ortamında geçiyor!

"Akşam oturmasına gelin" diyorlar, gidiyorsunuz, Boğaz manzarasına karşı koltuğa çöküyorsunuz, evsahibi "Kalkın, iniyoruz" diyor.

İniyorsunuz bodrum katına!

Evin bodrum katına perde germişler, iki üç koltuk atmışlar, hayatları orada geçiyor.

Önceleri insan "Allah akıl fikir versin" diye düşünse de uydudan gelen 500 küsur dijital kanalın büyüsüne kendini kaptırmıyor değil.

"Showtime" diye bir Amerikan paketi var, Arap Yarımadası'na yayın yapıyor, üstelik 1.5 metrelik bir çanakla bile alabiliyorsunuz... İçinde yok yok.

En son filmler (İngilizce orijinal ses, Arapça altyazılı), Amerikan televizyonlarının dizileri, spor, moda, çizgi film (Miki dahil!). Var ki var.

Fransızca bir paket var, filmler, komedi dizileri...

Bu arada bütün Avrupa uydudan dijital yayın yapıyor, İtalyan kanalları, Almanlar, İspanyollar, Portekizler... Her zapta bir ülke!

Dijital kanallar sayesinde televizyon kısa dalga radyo gibi olmuş, ne ararsanız buluyorsunuz. Cam gibi de seyrediyorsunuz.

Bu keyif kaça derseniz...

Tatmin edici bir yelpaze için en az bin doları gözden çıkartmak lazım. Çanak dijital şifre çözücü derken gidiveriyor. Ondan sonra neredeyse 20-30 bin dolarlara çıkanlar var. Filmler için "surround" sistem falan derken ipin ucu kaçıyor ve sizi bodrum katına bağlıyor.

"Ben de eve isterim" diyenleriniz olursa diye birkaç "uyducu" ismi vermek için şu formülü buldum... Bu sistemleri kuranlar bana ad ve telefonlarını ulaştırsınlar, ben de bu köşeden yazayım. Aslında büyük otellere telefon edip "Sizin uydu sistemini kim kurdu" diye fikir almak da mümkün!

Gripten korunmanın doğal yolları
Grip alarmından sonra korunma formülleri arayışında en doğal formülü Dr. Ender Saraç'tan aldım.

Ender Saraç'ın -30 yıllık arkadaşım- aynen bana anlattığı gibi yazıyorum...

- Ender, hasta olmamam lazım bana bir formül bul.

- Elinde kağıt kalem var mı?

- Var!

- Yaz:

* Echinacea al, Ester-C al. Yalnız C vitaminini "time release"li al. C vitamini vücutta 4 saat kalıyor, "Zamanlamalı olanlarından istiyorum" diyeceksin.

* Amrit Kalaş al!

- Bu ne?

- Macun ve tablet, ezcanede var, bilirler.

- Başka

* Zerdeçal ve zencefili balla karıştır, macun yap, kaşıkla ye.

* Portakal suyu, greyfurt sanıldığı kadar C vitamini dolu değil, gerçi iç, ama bol bol su iç ve kivi ye. Kivi C vitamini deposu.

* Ağzında karanfil çiğne, antiseptik gibidir.

*Ihlamur, kuşburnu, adaçayı, zencefil, katmi, sarı kantaron, ısırgan çayları iç.

* MA-867 Ayurveda tableti alabilirsin.

- Eczanelerde bu da var mı?

- Var.

- Başka?

- Burnun tıkanırsa kaynar suya 2 kaşık toz zerdeçal, 1-2 damla okaliptüs yağı, 1-2 karanfil at burundan nefes alarak içine çek.

- Ender teşekkürler.

- Kendine iyi bak, bunları sadece yazmakla kalma, uygula!

Steve Ballmer'ın bilinmeyen hikayesi
Steve Ballmer, Microsoft'un -dünyanın en büyük şirketi- başına geldi. Kaderin bir cilvesi hayatında yaptığı ender televizyon söyleşilerinden birini benimle yapmıştı. O zamanlar gizli kalan bir anıyı bu vesileyle yazayım...

Az kalsın Microsoft müstakbel patronunu kaybedecekti!

Ballmer'ın programları neredeyse saniyesi saniyesine belli, ne zaman ne yapacak, kiminle buluşacak. Türkiye programına göre havaalanından hemen NTV'ye gelecek söyleşiyi yapacağız, ondan sonra bin tane başka işi var.

Steve Ballmer her şeye yetişsin diye İstanbul da elinden gelen yardımı yapmış, arabasının önüne bir polis eskortu vermişler. Eskort önde Ballmer'ı taşıyan minibüs arkada giderken -bizde gelenek- herkes polis arabasının arkasına takılmaya çalışıyor. Minibüs şoförü de -araya girmesinler diye- polis arabasını tampon tampona takip ediyor. Polis arabası bir an sert fren yapınca arkadan çarpıyorlar, Steve Ballmer minibüsün içinde uçuyor. Ayaklar tavanda, kafa yerde bir vaziyet alıyor.

O günden beri Ballmer'a Türkiye deyince...

"Büyük pazar, muhteşem potansiyel, NTV çok modern, yemekler süper" diyor ve ardından ekliyor...

Tanrı korudu!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır