"YAPTIĞI AZ HİZMET Mİ?"
"Ne diyeceğim. Helal olsun diyorum. Çalmamış, çırpmamış, kimseyi kandırıp dolandırmamış. Sevenler, kendisine bir köşk almışlar. Benim elimden gelse, Allah yolunda hizmet edenlerin herbirine birer saray yaptırırım. Adnan Hoca gençliğinde de camilerden çıkmazmış. Etrafında her zaman sosyete çocukları olurmuş. Çok şükür sonunda hepsinin kurtuluşuna vesile olmuş. Bu az hizmet mi? Siz bakmayın, bir takım ağzı kalabalık sosyete karılarının şikayetlerine... Çocuklarının Allah ve Resulu Yolu'na giderek, edebi mutluluğa koşmalarını hazmedemiyorlar. Allah, Adnan Oktar kardeşimizi, itirafçı zalimlerin ellerinden kurtarsın."

KİM BU ŞIRACI?
AKİT'TEKİ sütununda Adnan Hoca'nın savunuculuğunu yapan, "Adnan Hoca hakkında hüsnüzanla doluyum" diyerek Hoca'ya olan hayranlığını dile getiren Hüseyin Üzmez aslında kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. İki yıl önce gazete manşetlerini süsleyen Fadime Şahin ile Müslüm Gündüz olayını bilenler, Üzmez'in ismini hemen hatırlayacak. Üzmez, Müslüm Gündüz'ün Fadime Şahin'i zorla birlikte olmaya zorladığı Fatih'teki evin sahibi. Evinin anahtarını Müslüm Gündüz'e bizzat kendisi teslim etmişti. Üzmez, "dünyadaki bütün dönmeleri, münafıkları ve kafirleri öldürmeye hazırım" diyerek 1952 yılında "Dini akitleri zedeliyor" iddiasıyla Vatan Gazetesi'nin sahibi ve başyazarı Ahmet Emin Yalman'a kurşun yağdırmış bir isim. Adnan Menderes'in Demokrat Partisi'nin Malatya kongresini izleyen gazeteci Yalman'a ateş edişini ise yazdığı Malatya Suikastı isimli kitabında şu cümlelerle aktarır:

"İmanın şartı altı değil mi? Her biri için bir defa tetiğe basmış oluyordum. Bu Allah için, bu kitaplar, bu resuller, bu melekler, bu Ahiret Günü, bu da kader için diye. Beşi isabet etti. Öldürmeyen Allah öldürmez. Demek ki eceli gelmemişti."