kapat

14.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER

Tantan rüzgârı

Bu hükümet, yurtdışından "kanun kaçağı" getirme rekoru kırdı...

Bu gidişle içerde "turist"lerden yerli mahkumlara yer kalmayacak...

Son turist Ayvaz Korkmaz'ın "sevkiyatında" bir nokta dikkatimi çekti.

Polis, kırkpınar pehlivanı gibi, her fırsatta sanığın ensesine basıyordu.

Acaba bunun anlamı ne?
Sanığın yüzü kapansın, deşifre olmasın diye mi? Yoksa, başını araç kapısına vurmasın diye mi? Belki de basit bir öfke!..

Ama bence öfke de değil asıl sebep, polis bunu bilhassa yapıyor...

"Baba" sıfatıyla bir sürü yamyam besleyen sanıkların "küçük düşmesini" istiyor.

Kamuoyuna bir mesaj veriyor: "İşte bunların babalığı!" diye...

Veyahut da sanığın, "başı dik" yürüyerek "böbürlenmesine" imkan vermiyor.

Emniyetteki bu "güçlü" havayı ben Tantan'ın kişiliğine bağlıyorum.

Polis teşkilatı Tantan'ı seviyor, güveniyor...

Teşkilat, "Başımızda Tantan gibi biri oldukça bize baba maba vızgelir" demeye getiriyor...

Susmayı bilmek
Bizim erbabı siyaset car car konuşmakla ünlüdür, bilirsiniz... Olduk olmadık yerde, olduk olmadık zamanda...

Ama liderler zirvesinden sonraki açıklamada bir "enstantane" aklımdan çıkmıyor.

Başbakan Ecevit gerekli açıklamaları yaptıktan sonra bir gazeteci Bahçeli'ye dönüp, son derece kışkırtıcı bir soru sordu:

"Nasıl ikna oldunuz?"
Üstelik Bahçeli, dokunulsa bağıracak bir psikoloji içinde... Ama yüzünde kıl oynamadı, net bir biçimde kestirip attı:

"Başbakan gerekli açıklamayı yapmıştır!"

İşte, Türkiye'nin özlediği tavır bu!..

Depremi yapacak
Depremcilerin feriştahı Celal Şengör hocayı hepiniz tanıyorsunuz.

Hani, "Profesör Herkül" lakaplı Üşümezsoy hocanın tam tersi görünüşte entellektüel ve kendinden emin...

Önceki gün, bir konferansta Şengör hoca yine esti, gürledi:

"İstanbul'da 8'lik deprem olacak!"

Bununla kalsa iyi, neredeyse gününü dakikasını söyleyecek...

İyi ama zaten ödü patlamış milleti "devamlı" ürkütmenin alemi nedir?

Sevgili hoca, depreme dayanıklı bir villada oturuyor, geceleri düşünüyor, düşünüyor, sabahları da ortaya çıkıp milleti korkutuyor.

"Deprem olacak ha.. ona göre!.."

Yapma etme hocam!..

Zaten cücük kadar aklımız kalmadı...

Bir de sen korkutup durma...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır