kapat

14.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Öyle de olur böyle de..

Dekorasyon yazarlarının dediği gibi "Semtinizin dokusuyla uyum içinde, sıcak ve anılarla dolu bir mekan istiyorsanız.." minimalizm çare değil.. Evinizi ateşe verin.. Hem ortam sıcaklaşır hem de evin anıları sizi uzun yıllar idare eder..

Minimalizm hakkında bir şey daha öğrendim.. Japon icadıymış.. Hani reklam filmindeki gibi.. Filanca yerin nesi meşhur, diye soruyor, ardından "Japonların da yapıştırıcısı meşhurdur.." cevabını veriyor.. Daha daha, diyecek olursanız "Bir de minimalizm olayları var.." diyorlar..

Bunu da bana vaktiyle Vizyon'un yayın işlerine bulaşan, şimdi tövbekâr olan Deniz Alphan öğretti.. Vizyon Dergisi ile Home Art Dergisi aynı katta çıkıyorlardı.. Yani komşuydular..

Birbirlerinin sayfa pruflarına baka baka konuyu birlikte dillendirdiler.. Böyle böyle "minimalizm modası" yayıldı..

***

Deniz Alphan'ın anlattığına göre "minimalizm" bir evi mümkün olan en az eşya ile döşemekmiş.. Diyelim ki 130 metrekarelik bir salonunuz var.. Elinize ne geçerse içine koyup, ortamı; Konya'nın ünlü Koyunoğlu Müzesi'ne çevirmeniz şart değil..

İkili bir koltuğunuz var.. Onu bir yere koyuyorsunuz.. Ananızın çeyiz sandığını da sehpa niyetine önüne diktiniz mi dekorasyon tamam oluyor..

Büyülü atmosfer..
Bunu da bulamayanlar için de çare tükenmiyor.. Bir su bardağını salonun orta yerine dikip, tepesinden sarkan ampule elişi kağıdından bir abajur yaptınız mı iş biter..

Türkiye'nin en baba dekoratörü bile gelse, bardağa ve elişi kağıdından avizeye bakıp "Kağıt lambanın loş ışığı evin bütününde büyülü bir atmosfer sağlıyor.." der, işin içinden çıkar..

Kafadan sallamıyorum.. Aynı tarifi Home Art Dergisi'nde gördüm..

Buraya kadarı iyi de elin Japonunun kendine uydurduğu modadan bize ne? Adamların adeti başka, kültürü başka.. Bir Japon ailesi başka bir Japon ailesine akşam oturmasına gittiğinde böyle minimalist ortamlar işe yarıyor..

Diyelim ki misafirlikteler.. Ne konuşacaklar? İmparatorun sağlığını konuştular.. Bonzai bahçelerini birbirlerine övdüler.. Şogun dizisindeki Efendi Taramassu'yu birbirlerine anlattılar, laf bitti..

Eninde sonunda sıkılacaklarından; erkeklerden biri "Hadi kalk karate yapalım.." diyecek.. Kalkacaklar, birbirlerine "Haaa.. Huuu.." diye bağırıp tepik atacaklar..

İşte bu zamanlarda "az eşyalı bir salonun" değeri ortaya çıkıyor.. Adamlar birbirinin böğrünü teperken, ıskalayıp vazoyu, büfeyi yere indirmiyorlar..

***

Mantıken bütün aile reislerinin böyle bir tarzı savunması gerek.. Çünkü ekonomik.. Bir koltuk, bir sehpa ile işi hallediyorsunuz, değil mi?

Hayır efendim.. Olay kâğıt üzerinde böyle.. Ne var ki mobilyacı esnafı bu minimalistlerin iki yakasının bir araya gelmesine asla izin vermiyorlar..

Salonun orta yerine koyacağınız ikili koltuk için çarşı pazar aranıyorsunuz, diyelim.. Bulduğunuz koltuğun fiyatı oturduğunuz dairenin fiyatını geçerse hiç şaşmayın..

Ben Mayadrom'da gezinirken böyle bir koltuk gördüm.. Baktım krem rengine yakın sade birşey.. Yastıkları yere atıp üzerine çarşaf serdiniz mi bir kişi rahatça yatar..

Mağazaya girip fiyat soracak oldum.. Koltuğun başına dikilen kız bana önce "Senin ne haddine böyle bir koltuk?" dercesine baktı.. Biraz tereddütlü bir hali vardı..

Belli ki aklından "İkametgah kağıdı istesem mi?" diye geçiriyor.. Evimiz Fikirtepe'de desem, polis çağıracak.. Sonra ne düşündüyse nazlana nazlana gitti, eline bir katalog aldı..

Bir gözüyle fiyatı arıyor, öbür gözüyle de beni kesiyor.. Fiyatı buldu.. "İki milyar sekizyüz milyon.." dedi..

Silahlı soygun gibi..

İçimden bir "Ohaaa!" sahyası sallamak geldi ama kendimi tuttum.. Bu tür ekonomik darbelere alışık bir bünyem vardır.. Saldırıya saldırıyla karşılık veririm..

Fiyatı çok makul karşılamış gibi yapıp sırt yastıklarına bahane buldum.. "Biraz kalın değil mi?" diye sordum.. Ardından da ekledim: "Kimin tasarımı bu koltuk?"

Efendim İtalyan Antonio Citterio'nun tasarımı imiş.. Eli kırılır inşallah.. Tasarımcılık senin neyine? Al eline uzun namlulu bir Cezayir tüfeği.. Milano-Torino karayoluna çık, şehirlerarası otobüslerin yolunu kes..

Taaaa İstanbullar'a kadar gelip adam soymanın ne alemi var?

Bereket versin bu Antonio Citterio denilen nam tasarımcı, benim sorduğum türden ince yastıklı koltuk tasarlamamış.. Yüzümüz yumuşak.. Yoksa Vakıfbank'tan konut kredisi alıp, koltuğu almak zorunda kalırdık..

***

Böyle bir koltuğu almak bir şey değil, eve getirip koyduğunda huzur bırakmaz.. Ben şahsen iki milyar sekizyüz milyon lira saydığım bir koltuğun üzerine değil misafir, babam gelse oturtmam..

Geleni gideni salonun orta yerinde ayakta diker, koltuğun seyrine durdururum..

O mağazada öğrendim.. Bu Antonio Citterio'dan daha da belalısı varmış ki adına Didier Gomez dedikleri bir Fransız..

Tasarım yaparken çizgisini daha gaddar kullandığından bunun koltukları dört milyardan başlıyor.. Hele Linge Roset dediği bir kanepesi var ki katiyen oturmak için değil..

Başlık parası öder gibi dört milyarı sayıp, koltuğu nikâhınıza alıyorsunuz..

Perde faslına hiç girmeyeyim.. Creaiton Baumann'ın, Rubelli'nin, Zimmer Rohde'nin perdelik ve döşemelik kumaşları İstanbul'un sosyetik semtlerini işgal altına almış..

Pendik'teki tersanelerimize kadar girmiş.. (Pendik dendiğinde, nedense aklıma Fenerbahçe geliyor)

Ancak şimdilik kimse bu kumaşları perde niyetine kullanamıyor.. Daha çok gelinlik yapıyorlar.. Artan kumaş parçalarını da borsada hisse senediyle değiştiriyorlar..

İşte minimalizm ve sorunları böyle.. Artık ev döşerken kararı kendiniz verin.. Benim fikrimi soracak olursanız "Delikanlı adam minimalist takılmaz.." derim..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır