kapat

21.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


İntikam..

Avrupa Birliği'ne üye adaylığımız hayatımızı değiştirdi. Artık palavra yok. Bu ailenin parçası olacağız, onun da şartları var.

Enflasyonu indireceğiz, Hazine'yi soydurmayacağız, insan haklarını ve demokrasiyi başımızın belâsı değil, sosyal ve siyasal hastalıklarımızın devası olarak göreceğiz.

Bunlar Türk halkının iki yüz yıllık rüyasıdır. Ama şimdiye kadar "Büyüklere masallar" diye sadece uyutmak için anlatılmıştır.

Çünkü hazineden ve enflasyondan beslenenler demokrasi istemezler, baskıcı devletten vazgeçemezler.

Artık deniz bitti. İflâs değişimi kaçınılmaz kıldığı için Türkiye'nin kurtuluşu olacaktır.

Sabah ve Hürriyet'te kokuşmuşluğu kanıtlayan iki ibretlik haber çıktı:

Jet-Pa'nın patronu Fadıl Akgündüz, kendisini yargılayan ağır ceza mahkemesinin reisi ile bir restoranda baş başa yiyip içiyordu. İddia fotoğrafla kanıtlandı.

Diğer haber, İranlı bir işadamının karides üreteceğim diye kazdırdığı iki havuz için kamu bankalarından aldığı 30 milyon dolarla sırra kadem bastığını bildiriyordu.

Biri yargının "vicdanla cüzdan arasına sıkıştığını", öbürü ise halkın ne kadar kolay soyulduğunu anlatıyordu.

Uzlaşma zemini AB
Türkiye yargı reformu ve özelleştirmeyi yirmi yıldır konuşuyor ama yapamıyor.

Enflasyonu azdıran, çeteleri kudurtan, demokrasiyi yozlaştıran, sosyal barışı bozan mikrop belli. O mikrobun yok edilmesi Avrupa Birliği üyeliğine kabul edilmemizi sağlayacak standartları kazanmamıza bağlı.

AB Türkiye'nin kimliğine ve çıkarlarına zarar vermeyecek. Tam tersine geleceğin vaat ettiği güçlü, çağdaş ve Büyük Türkiye'yi güvence altına alacaktır.

Başbakan Ecevit ile ANAP'ın lideri Mesut Yılmaz, bu gerçekleri Devlet Bahçeli'den daha iyi kavramış görünüyorlar.

Üçünün de tüm sorunlara Avrupa Birliği hedefinin aydınlığında çözüm arama mecburiyetleri vardır.

Apo Türkiye için, tasfiye edilmiş kanlı ve acılı bir geçmiştir. Hiçbir şekilde geleceğin sahnesinde yer bulamamalıdır.

Akıl, adalet, menfaat
Devlet Bahçeli "İnsanlık suçu işleyen terör örgütünün başının hak ettiği cezayı değiştirmek isteyenlerin dillerini dolaştırarak söylemek istedikleri şeyler, caniyi kurtaracak mazeretler olamaz" dedi.

İki gün önce de MHP İzmir Milletvekili Yusuf Kırkpınar "Eğer Apo'yu astık diye bizi AB'ye almayacaklarsa bin AB'yi feda etmeye hazırız" diye konuştu.

Hayır.. MHP ya Avrupa Birliği'nin önemini farketmemiş veya Apo'ya hak etmediği bir rütbe veriyor.

Pire için yorgan yakmaktır bu yaklaşım.

İntikam kutsal bir duygudur ama bir dakikalık infaz ile hücrede ömür boyu çekilecek ceza arasında seçim yapılırken akılcı olmak gerekiyor.

Ömürboyu ağır hapis hem adalete, hem de teröre bir hortlak kazandırmamak için Türkiye'nin ulusal çıkarlarına daha uygundur.

İntikam lâzım ama bu, Apo'yu yaratan hastalıklara yeniden dirilme fırsatı tanımamak için olmalı!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır