kapat

21.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Dostluk ve şefaat
Alış veriş, dostluk ve şefaat gibi üç önemli eylemleri, insanların yardımlaşma, birbirine destek olma ve cezadan kurtulmaları için yapacaklarını ifade etmektedir

Kur'an'da, samimi ve gönülden olan "hille" denen sevgi kavramı vardır. Ortaklığı ve paylaşımı olmayan bir sevgi türüdür. Birliği, yani vahdeti ifade eden bir sevgidir. Bu dünyada olan ve fakat ahirette olmayan bir yapıya sahiptir.

"Hille" denen sevginin, dostluk manasına geldiği bilinmelidir. Dost kavramı, günümüzde lekelendiği için, yardımlaşmayı, çare bulmayı ve kurtarmayı ifade eden sevginin dostluğudur. Yüce Allah, bu tip sevginin nerede olamayacağını şöyle anlatmaktadır: "Ey iman edenler! Alış verişin, dostluğun (hulle) ve şefaatin olmadığı gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızktan hayır yapın. İnkar edenler zalimdirler." (Bakara,24)

Alış veriş, dostluk ve şefaat gibi üç önemli eylemleri, insanların yardımlaşma, birbirine destek olma ve cezadan kurtulmaları için yapacaklarını ifade etmektedir. Sevginin meydana getireceği dostluğun bu dünyada geçerliliği olduğu, ama öteki dünyada yerinin olmadığını ifade eden bu ayet, gizlice insanların dostlarının kendi iman ve amellerinin olduğuna işaret etmektedir. Çünkü ayetin başlangıcında yer alan, infak etme ameli, buna delil olmaktadır. Fakirlerin elinden tutmak, öteki dünyada sevgi denen dostluğa dönüşecektir. Fakirin elinden tutmak, Allah'ın dostluğunu kazandıracaktır. Allah'ı umarak, fakire yardımda bulunan insan, Allah'ın rızasını, yani dostluğunu elde edecektir.

Bir, insanın Allah'ı dost edinmesi vardır, bir de, Allah'ın insanı dost edinmesi vardır. "İşlerinde, doğru olarak kendini Allah'a veren ve İbrahim'in Allah'ı bir tanıyan, dinine tabi olan kimseden daha güzel kim vardır? Allah, İbrahim'i dost (halil) edinmiştir." (Nisa,125)

Yaptığı işi mükemmel yapan, kendini Allah'a veren ve Allah'ın dinine uyan insanı Yüce Allah'ın dost edineceğini, Yüce Allah, Hz. İbrahim'i örnek göstererek anlatmaktadır. Bu ayet bizlere şu mesajı vermektedir. Allah'ın insanları sevip dost edinebilmesi için, Allah'a yaraşır şekilde iş yapmak gerekiyor. Her işini Allah görüyor gibi yapmak, dinde şirk koşmamak ve özünü Allah'a yönlendirmek gibi asil davranışlar, ilahi sevgiyi ve onun dostluğunu kazanmaktadır. İşte bu, kalıcı bir dostluk "Hille" denen sevgi, sonradan kazanılmaktadır. Amellerden oluşan bir yapıya sahiptir. Amellerin dostluğu, hem bu dünyada hem de öteki dünyada işe yarayacaktır.

İnsanın ürettiği insanlığa faydalı işler, Allah ile kul; kul ile kul arasında bir sevgi abidesi meydana getirmektedir. İşte Kur'an buna, "hulle" veya "hille" adını vermektedir. "Hille" denen dostluk, inanç ve fikirlerin paylaşımı manasına da gelmektedir.

Bu paylaşım kötü de olabilir, iyi de. Kötü manada aynı inanç ve fikri paylaşmanın meydana getireceği dostluğa Yüce Allah şöyle işaret etmektedir: "Müşrikler, sana vahyettiğimizden başka bir şeyi yalan yere bize isnad etmen için, seni neredeyse sana vahyettiğimizden saptıracaklar ve ancak o takdirde seni candan dost (halil) edineceklerdi." (İsra, 73) İnkarda buluşup, inkar psikolojisini paylaşmakla meydana gelecek sahte dostluğu gündeme getiren bu ayet, inanç guruplarının sahte sevgi adına nasıl birbirlerini etkilemeye çalıştıklarını açıklamaktadır.

BAYRAKTAR BAYRAKLI


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır