Önceki hafta olduğu gibi geçen hafta da olumlu haberler ve gelişmeler ardı ardına gündeme geldi.
* Haftaya ABD Başkanı Clinton'un ziyareti ile girdik. Başkan ABD'nin Türkiye'ye 1 milyar dolarlık kredi vereceğini açıkladı.
* IMF ile yapılacak anlaşmanın içeriği ve tarihi iyice netleşti. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal ve IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli'nin açıklamalarına göre 1 milyar doları yeni yıla kadar peşin olmak üzere 4 milyar dolarlık IMF kredisi söz konusu. Bu kredinin 6 milyar dolara kadar çıkarılması için çalışılıyor.
* Anlaşma 20 Aralık gibi imzalanabilir. Anlaşmanın anahtarı durumundaki 2000 yılı Bütçesi 13 Aralık'ta Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacak ve 10 günde tamamlanabilecek. Bütçe'nin Meclis'ten geçmesiyle Stand -By anlaşmasına da nokta konulabilecek.
* 54 ülkenin hükümet veya devlet başkanlarının katıldığı AGİT Zirvesi İstanbul'da yapıldı. Düzce depreminin artçı şoklarının sürdüğü bir dönemde kusursuz biçimde sonuçlandırılan zirve, Türkiye'nin gerçek gücünü dünyaya gösterme fırsatı verdi. Turizm sektörünün üzerine çöken kara bulutların dağıtılması konusunda önemli umut yaratan zirve, borsada sektöre ait hisse senetlerinin ortalama yüzde 17 değerlenmesine neden oldu.
* Bakü-Ceyhan Petrol Boru Hattı Anlaşması imzalandı. Bu Türkiye'nin stratejik konumunu güçlendirirken, borsada ilgili şirketlerin prim yapmasına yol açtı.
* AGİT Zirvesi ile Türkiye'nin 11 Aralıkta görüşülecek ve karara bağlanacak AB adaylığı iyice garanti altına alınmış oldu.
n Bir yılı aşkın bir süreden beri durdurulan büyük özelleştirmelere Petrol Ofisi ile yeni bir start verildi. İlgili bakan tarafından açıklanan satış takvimine göre, Tüpraş'ın yüzde 15-20'si Nisan ayında halka arzedilecek.
* Petrol bulma amacıyla TPAO tarafından 1968 yılından beri keşfi yapılan Marmara Denizi'nin fay haritası kamuoyuna açıklandı. Fayın İstanbul'a sanıldığından daha uzak oluşu deprem korkusundaki endişeleri kısmen azalttı.
* Devamı gelir mi?- Bütün bu olumlu gelişmeler borsada yüzde 2.54 artışa yol açtı. İMKB Endeksi 8298 puandan 8589 puana yükseldi. Faizler 6-10 puan gerileyerek yüzde 65'in altına indi.
Borsada çıkış ve faizlerde düşüş daha ne kadar devam eder? Ya da kısa süreli olarak bir ara verme, kısmı kâr realizasyonuna gitme olabilir mi?
* Zorlanma olur mu? - Önümüzdeki hafta olumlu gelişmelerin aynı yoğunlukta sürmesi zor. Çünkü bir AGİT Zirvesi daha yapamayız. Clinton tekrar gelmeyecek ve 1 milyar dolar kredi veremeyecek. Yeni bir Bakü-Ceyhan anlaşması da imzalanmayacak.
Olumlu gelişmelerin yoğunluğunun azalması, faizdeki düşüşün ve borsadaki çıkışın zorlanması anlamına gelebilir. Durumu ancak IMF'den gelecek kredi miktarının artırılması kurtarabilir.
Buna karşılık bir zorlanma, eğilimlerde hemen sert biçimde terse dönüşü başlatmayabilir. Çünkü 2000 yılı beklentisinden dolayı kimse elindeki malı satmak istemiyor. Bu nedenle sıkışma daha yüksek olasılık gibi.
* AB adaylığı- Bunların yanında önümüzdeki günlerde piyasaları Türkiye'nin AB adaylığının onaylanması olumlu etkileyebilir. 11 Aralık'taki bu olayı 20 Aralık'ta IMF anlaşması izleyebilir. İmzadan sonra beklentilerin bitmesi yanında Y2K sorununun etkisi ve yabancıların yılbaşı tatiline girmesi satışları gündeme getirebilir. Ancak yılbaşından sonra yabancıların gelişi beklendiğinden bu kâr realizasyonları sert olmayabilir. Umutlar olumsuzluklardan daha baskın çıkabilir.
Sonuç - "Hayaller insanlardan daha akıllıdır"
