kapat

21.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Chelsea çok zariftir
Sahir Erozan, Amerika'da restoran sahibi bir Türk. Ancak Türkiye, Salih Erozan'ı Chelsea'nin kebapçı kaçamağını gerçekleştiren kişi olarak tanıdı...

TÜRK İşadamı Sahir Erozan, ABD Başkanı Clinton'ın Beyaz Saray ekibinin yakın arkadaşı ve önceki gece Chelsea Clinton'ın da kebapçı kaçamağını gerçekleştiren kişi. Sahir Erozan, ABD Başkenti Washington'da yaşayan bir Türk-Amerikan, yani aslı Türk olan Amerikan vatandaşı. Aynı zamanda Cumhuriyet Gazetesi'nin sahibi Berin Nadi'nin yeğeni. Yani, hiç çocuğu olmayan Berin Nadi'nin mirasçılarından birisi.

- Chelsea ile nasıl arkadaş oldun?

- Beyaz Saray'da Başkan Clinton'ın etrafında genç ve dinamik bir kadrosu var, onlar benim arkadaşım. Bu vesileyle tanıştık.

- Heyetle birlikte mi geldin?

- Özel uçakla gelmedim ama, birlikteydik.

- Beyaz Saray'ın bu genç ekibinin arasına nasıl karıştın?

- Washington'da oturup da politikaya karışmamak imkansız. Ben Clinton'ın Başkan seçildiği her iki seçimde de Demokrat Parti'yi destekledim ve oyumu onlara verdim. Clinton'ın seçim kampanyalarında da gönüllü olarak çalıştım. O yüzden genç Demokrat partililer arasında çok arkadaşım var. Tabii bütün arkadaşlıklarım Washington'da benim restorantımda başladı.

Sahir Erozan'ın, Washington'un Adams Morgan semtinde Cities isimli bir restaurant-bar'ı var. Her altı ayda bir Cities'in dekoru dünyanın bir başka şehri olarak düzenleniyor ve menüsü de ona uygun olarak hazırlanıyor. Dekor Paris ise yemekler de Paris'e özgü Fransız mutfağından oluşuyor, dekor eğer Kazablanka ise ekzotik Fas mutfağından örnekler tadabiliyorsunuz. Yani sürekli aynı yere gitmekten hiç sıkılmıyorsunuz. Erozan'ın Cities isimli lokantası, Amerikalılar'ın "Yuppie" diye isimlendirdikleri genç, başarılı, yüksek gelirli Amerikalılar'la dolup taşıyor.

EROZAN'IN LOKANTASI
- Başkan Clinton'ın bu gezisinde aile ile olan tanışıklığın iyice pekişmiştir herhalde?

- Dün Çiğdem Simavi'nin konuğu olarak Halas isimli tekneyle Boğaz'da gezdik. Mustafa Koç ve eşi Caroline, Ali Koç, Erkut Yücaoğlu ve eşi ve birkaç Türk daha vardı. Ben Başkan'a: "Boğaz'ın iki yakasını göstererek Bakü-Ceyhan anlaşmasının imzalanmasına yardımcı olmasaydınız, bu trafik belki de üç misline çıkacak ve bu güzellik de yakın bir gelecekte bozulacaktı" dedim. O da: "Evet, yıllar önce Kuzey Denizinde Exxon Valdez petrol gemisi batmıştı, onun sebep olduğu kirliliği hâlâ temizliyoruz" dedi.

- Boğaz turu sırasında Chelsea ile de sohbet fırsatı bulabildiniz mi?

- O annesi ile birlikte oturuyordu. Zaten teknede toplam 10-12 kişi vardı. Ben de Başkan'ın karşısındaydım. Chelsea ile fazla konuşamadım. Ama Chelsea'nin çok aklıbaşında ve kültürlü bir kız olduğunu biliyorum.

- Zaten Amerika'nın en iyi okullarından Stanford Üniversitesi'nde tarih okuyor?

- Evet, Boğaz turu boyunca da Boğaz'ın tarihi güzelliklerine, "Hisar"lara bayıldı.

- Yaşından daha olgun gözüküyor değil mi?

- Evet, 19-20 yaşında ama çok olgun. İnsanlarla konuşma tarzı çok nazik, hoş ve kontrollü. Clintonlar, yedinci yıldır Beyaz Saray'dalar herkesin ilk acemilik dönemi çoktan bitti. Chelsea de ülkenin bir numaralı çocuğu olma özelliğini çok iyi taşıyor. Her gittiği yerde Amerika'yı ve Amerikan gençliğini temsil ettiğinin bilincinde, ona göre davranıyor.

- Chelsea ve arkadaşlarını Kebapçı'ya götürme fikri senden mi çıktı?

- Evet.

- Rezervasyonu da sen yaptırdın.

- Evet.

- Vejeteryan bir kızı Kebapçı'ya götürme fikrine kimse itiraz etmedi mi?

- Köşebaşı'nın mezelerinin lezzetli olduğunu biliyordum, ateşte sebze de közlüyorlar. Ayrıca o gün herkes çok yorgundu ve çok rahat giysilerle gidebilecekleri rahat edebilecekleri bir yer üzerinde anlaşmıştık.

- Chelsea'nin fikrini de aldın mı?

- Clinton'ın grubunda bu işleri yapan en az iki yüz kişilik bir ekip var ama yemek konusunda benim fikrime de çok güvendikleri kesin. O yüzden Chelsea "hayır" demedi. Benim işim lezzetli yemek zaten.

- Chelsea'nin özellikle samimi olduğu kim vardı?

- Bu grup Başkan'ın ve Bayan Clinton'ın en yakınında olan çalışma grubu. Yani Chelsea'nin özellikle seçtiği samimi arkadaşları değil. Ama galiba Bayan Clinton'un danışmanı Kelly Craighead ile bu gezide daha yakınlaştılar.

- Clinton'ın en yakın çevresi bu geziyi nasıl değerlendirdi.

- Hepsi Türkiye'den çok mutlu ayrıldı. Benim için de Türk-Amerikalı olmak daha gurur verici bir olay haline geldi. Benim Başkanımın benim doğduğum büyüdüğüm ülkeyi sevgi ile kucaklaması gurur verici.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır