Bence de uzadı tecavüz konusu ama son durumu da bilelim istedim. Tartışmalara neden olan İtalyan temyiz mahkemesinin kararı, yine aynı mahkeme tarafından değiştirildi ve suç olarak kabul edildi.
Hatırlayacaksınız İtalya'da bir mahkeme, bir tecavüz davası sonucunda "blucin giyen kadına tecavüz edilemez" kararı vererek tecavüzcüden yana tavır almıştı. Olay şöyle gelişmişti; 16 yaşındaki genç bir kız, otomobilde tecavüze uğruyor. Blucinin zorla çıkartıldığını ve bu tecavüz sonucu hamile kaldığını söylüyor. Mahkeme de tecavüzcüye 2 yıl 3 ay hapis cezası veriyor. Tecavüzcü, temyiz mahkemesine başvuruyor ve bu mahkeme de "otomobil içinde bir erkek kadının arzusu olmadan blucinini çıkartamaz ve tecavüz edemez" kararını veriyor. Yani tecavüzcü yerine tecavüze uğrayanı suçlu buluyor. Tabii ki aklı başında herkes bu karara karşı çıkıyor. Eyleme geçen de kadınlar oluyor. Feministi, feminist olmayanı başta milletvekilleri tepki gösterince dava yeniden görüşülüyor ve aynı mahkeme kararını geri alarak; "bir erkeğin kadına blucinini çıkarttırıp tecavüz etmesinin kadında ruhsal bozukluklara neden olabileceğini ve bu nedenle bir suç işlendiğini" belirterek ceza kararını onaylıyor.
Kısacası bizim haklı olduğumuz ortaya çıkıyor. Günlerdir bu yüzden tartıştık Uluç'la. O mahkemenin ilk kararını desteklemişti. Bu nedenle kadınlardan özür dilemesini istemiştim, hâlâ bir ses yok.
Böyle bir kararı savunmanın ardında yatan nedeni insan merak etmiyor da değil. Söz konusu olaydaki kişi 16 yaşında. Hiç önemli değil; 30 yaşında da olabilir 40 yaşında da. Kadın değil, erkek de. Tehditle, şantajla insanlara istemedikleri şeylerin yaptırılacağını, yaptırıldığı bilinmez mi?
Ama işte bu taraf hep gözardı ediliyor. Kadınlara verilmek istenen mesaj şu aslında: "Tecavüze uğramak istemiyorsan evden çıkma, gülme, konuşma. Hele ki bir erkekle görüşürsen, onunla yemeğe, gezmeye gidersen, onun her isteğine 'evet' demek zorundasın. Sonradan karşı gelemezsin, istememezlik edemezsin, madem ki erkekle görüşmeyi kabul ettin, sonunda tecavüz de olsa başına geleni kabulleneceksin."
İşte söylemek istedikleri bu. İşin tuhafı bu söylem; gericilerin, kendine güvenmeyen erkeklerin.
Buna inanan kadınlar olabilir, söyleneni kabullenen ve uyanlar da. Ama karşı çıkanlar da var. İşte ben, karşı çıkanlardanım. Bu nedenle de eleştiriliyorum. Kimin umurunda?
