kapat

19.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
BAYRAKTAR BAYRAKLI(bayraktar.bayrakli@sabah.com.tr )

Beyin, gönül ve nefis

Yüce Allah, diğer taraftan insan davranışlarının nefis denen, oynak fay hattının üzerine bina edilemeyeceğini de söylemektedir. "Eğer hak, onların kötü arzularına uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar yıkılıp giderdi..." (Mu'minun,71)

Ayet bize, nefsin bu kadar güçlü olduğunu söylerken, insan hayatının ve ahlakının nefisten uzak yerlerde oluşturulmasını istemektedir. İnsan hayatı ve davranışları beyin ve gönül ülkesinde kurulmalıdır. Çünkü nefiste şiddeti çok yüksek fay hatları vardır. Dizginlenmemiş arzular; disipline edilmemiş dürtüler; kontrol altına alınmamış içgüdüler bu fay hatlarını oluşturmaktadırlar. İnsanlar hayat meskenlerini aklın ve gönül toprakları üzerinde kurmalıdırlar. Bu hayat merkezlerini de, akıl, iman, saygı, ahde vefa, paylaşım, sadakat ve iffet taşlarıyla yapmalıdırlar. O zaman nefisteki deprem, gökyüzünü temsil eden beyni ve yer yüzünü temsil eden gönlü ve oradakileri sarsamayacaktır.

Ahkam ayetleri
Kuran'da kaç tane ahkam ayeti olduğu asırlardan beri tartışılmış ve kitaplarda yer almıştır. Ahkam ayetlerinin en çok 500 ayet olduğunu söyleyenler olmuştur. Kitaplarda yazılan bu bilgiler yanlıştır. Kuran'ın her ayeti bir hüküm ifade etmektedir. O zaman şunu söylemekte yarar vardır: Kuran'da ahkam olmayan hiç bir ayet yoktur. Ayetlerde bunu görebilecek bir beyin gerekmektedir.

Hukuk alanını ikiye ayırmak gerekiyor. İlahi hukuk; beşeri hukuk. Beşeri hukuku ilahi hukukun karşıtı olarak görmek ve onları düşman etmek yanlıştır. Kuran insan aklına hukuk yapma alanı bırakmış ve o alanda haraket etme yetkisini ona vermiştir. Beşeri hukukla ülkesini idare edenlerin, ilahi hukukla çatışmalarına lüzum yoktur. Çünkü beşeri hukukun ilahi hukuka ne kadar yakın düştüğünü, onunla örtüştüğünü ve ona karşı koymadığını araştırıp görmelidirler. Beşeri hukukun kaynağı olan akıl ile ilahi vahyin çatışması mümkün değildir. Aksi takdirde, Allah vahyini müsafir olarak akla gönderir miydi? Beşeri hukukla ilahi hukuk ne zaman çatışır? İnsan aklının ürettiği objektif hukuku terk ettikleri zaman. Kuran, insan aklına, objektif hukukun nasıl yapılacağını öğretmek için gelmiştir.

Doğaya dikkat etmek
Yüce Allah Rum Suresi'nin 30. Ayeti'nde, eğitimcilerin insanın doğasına dikkat etmelerini, eğitimin metod, amaç ve konularını o doğaya göre belirlemelerini önermektedir. İnsanın doğasını oluşturan biyolojik ve psikolojik yapının sınırlarını ve gücünü zorlamadan eğitim yapılmasının önemini belirleyen bu ayet, modern eğitimin de en önemli kurallarından biri olmuştur.

Şehircilik planlaması yapılırken de fiziki doğaya dikkat etmek gerekiyor. Hangi alanların yerleşime uygun olduğunun bilgisine sahip olmak ve bu bilgiyi tatbik etmek zorunludur. Bu bilgiye uymayanları tabiat kabul etmemekte ve huysuz bir at gibi sırtından atmaktadır. Tabiatın kurallarıyla çatışanlar, elbetteki kaybedeceklerdir. Şehirciliğin bilgisine uymayanlar, tabiatla savaşıyorlar demektir. Bu savaş kurban verecektir; kurbanı tabiat vermeyeceğine göre, onunla savaşanların kaybetmesi doğal olacaktır. İşte depremde verdiğimiz ölüler, bu mücadelenin geride kalanları olmaktadır. Savaş geride göz yaşı bırakır, tabiatla savaşma da aynı neticeye getirdi ve getirecektir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır