kapat

19.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Cumhurbaşkanı adayımı açıklıyorum!

Gündemimiz deprem ve AGİT'e kilitlendi ama önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanı seçiminden başka bir şey konuşmayacağız.

Zaten Türkiye şimdiden bu işi alt gündemine aldı.

Sözü uzatmadan söyleyeyim: Benim, Türkiye için muhteşem bir Cumhurbaşkanı adayım var.

Şimdilik, soyadını vermeyip, Ali bey demekle yetineceğim.

***

Ali bey 40'lı yaşlarını sürüyor.

İyi yetişmiş, bilgili, ekonomiden anlayan, yöneticilik deneyimi olan birisi.

Yumuşak kişiliği, zekası ve sempatik tavırlarıyla herkesin gönlünü kazanıyor.

Dört dörtlük bir Cumhurbaşkanı adayı.

***

Yalnız, özel yaşamına ilişkin bazı konuları şimdiden konuşmak gerekiyor ki sonradan sürpriz olmasın.

Ali bey gençliğinde Türkiye'nin Kıbrıs harekatına karşı çıkmış.

O dönemde saçı sakalı birbirine dolaşmış bir hippi imiş zaten.

Kıbrıs çıkarmasına protestolar yöneltmiş ve bu yüzden askere gitmeyi reddetmiş.

Uyuşturucu da kullanırmış.

Bir de Ali beyin çapkınlık huyu var.

İşyerlerinde birlikte çalıştığı kadınlara hep sarkıntılık etmiş. Hatta bir kaç tanesi bu yüzden mahkemeye vermişler onu.

***

Bütün bu özellikler Ali beyi gözünüzden düşürmesin.

Güçlü kişiliği onu bazı yalpalamalara götürmüş ama yine de "ne kokar ne bulaşır" takımından iyidir.

Hayatı tanır, toplumu, sevgiyi bilir.

Ve Türkiye'yi çok iyi yönetir.

***

Yazının burasına geldiyseniz, kimden söz ettiğimi anlamışsınızıdır elbet.

Bugünlerde herkesin gönlünü çalan Bill Clinton'dan söz ediyorum.

Hepimiz ah vah edip; Türkiye'nin niye böyle bir lider çıkarmadığını soryoruz.

Ama önce dönüp kendi vicdanımıza soralım: Yukardaki kişisel özelliklere sahip bir Türk Clinton'u çıksa biz o adamı başkan mı yapardık, yoksa önce basında paçavrasını çıkarıp sonra hapse mi sokardık?

Kıbrıs harekatını ve Türk bayrağını protesto etmiş bir kişiye Çankaya yolları mı görünür sizce, Bayrampaşa yolları mı?

Bugün dünyayı yöneten liderlerin hepsi böyle. Tony Blair'den Schröder'e, Lionel Jospin'den Clinton'a kadar hepsi delişmen bir gençlik geçirmişler ve hepsi de 68 kuşağının protesto ruhunun ürünü.

Hele D'Alema...Onun hiç bir şey yapmasına gerek yok. Türkiye'de sokakta yürüse, sadece tipinden dolayı bile içeri atarlar adamcağızı.

***

Bu yüzden hiç kendimizi kandırmayalım dostlar.

Türkiye; basınıyla, iş âlemiyle, etkili çevreleriyle, siyasetçileriyle ve halkıyla Bill Clinton gibi kişilere geçit vermez.

Bu ülke, çizgi dışı yaratıcı tipler içini tam bir cadı kazanıdır.

Sinsi sinsi dolaşan, saman altından su yürüten ve devleti soyma üzerine uzmanlaşmış orta zekâlı kurnazları severiz biz.

Önümüzdeki Cumhurbaşkanı seçimleri de nasıl olsa böyle geçecek ve biz yine "olgun ve dolgun" bir Türk büyüğü bulacağız kendimize.

Şimdiden kutlu olsun!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır