kapat

19.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
RUHAT MENGİ(rmengi@sabah.com.tr )


Bilimadamları sussun mu, susmasın mı?

Birkaç gündür sürmekte olan ve son iki gündür iyice alevlenen bu tartışma dün de Clinton'ın ziyareti ve AGİT zirvesinin yanında basında en çok yer alan konuydu.

Aralıksız olarak TV'lerde konuşan ve birbirini suçlayan İTÜ, MTA ve Kandilli Rasathanesi profesörleri yeni bir deprem ihtimalinden zaten korkmakta olan halkın kafasını iyice karıştırdı. Sinirleri, neredeyse klinik tedavi gerektirecek kadar bozulmuş olan Marmara Bölgesi sakinleri (onlara artık "sakin" demek de pek doğru sayılmaz ama) son olarak "Fayları patlatalım mı?" tartışmasını da duyunca "Dayanamıyoruz, sussunlar artık yoksa biz patlayacağız" demeye başladılar.

Üniversite eğitimini bilim dalında yapmış bir gazeteci olarak benim gönlüm de "Bilimde farklı seslerin çıkması"ndan yana ama gözönüne almak zorunda olduğumuz bir başka sorun daha var; bu tartışma sadece insanların sinirini fazlasıyla bozmakla kalmıyor, Türkiye'nin geleceğini etkiliyor.

Öncelikle şunu söyleyeyim, bizim TV'lerimizde, tenis maçı izler gibi kafamızı bir o yana, bir bu yana çevirerek izlediğimiz tartışmaların diğer ülkelerdeki yansıması çok daha ürkütücü boyutlarda. Çarşamba günü iki farklı Avrupa ülkesinden arayan yakınlarımdan biri "Hâlâ İstanbul'da ne bekliyorsunuz, kaçsanıza" derken, diğeri "Türkiye manşetlerde. Ama ne yazık ki Clinton ziyareti ve AGİT zirvesinden önce korkunç deprem görüntüleri ve haberleriyle" diyerek belirtiyordu üzüntüsünü..

İstanbul'un önde gelen PR uzmanlarından Bengü Bilik'in yanlış tartışmalar ve korkutmalarla ilgili endişesi ve kızgınlığı ise olayın Türkiye'nin geleceğiyle ilgili boyutunu ortaya koyuyor. "2001 yılına ait kongre iptalleri başladı!"

Boş bulunup "Neden 2001? 2000'e ne oldu" diyecek oldum, Bengü Hanım hemen "2000 zaten daha önceki olaylarla kaybedildi. Şimdi sıra 2001'de" dedi. Konuştuğum ve bana yazan turizmciler de aynı sözleri söylüyorlar. Bu gidişle ne yazık ki geçen yaz bir dizi yanlışımızın neden olduğu turizm faciasının bir benzerini önümüzdeki yıl yaşamamız kaçınılmaz görünüyor.

Ama ya 2001 yılı? Türkiye onu da kaybetmeyi göze alabilir mi? Cevap; tabii ki Hayır! O zaman, başta bilimadamları olmak üzere TV kanalları ve herkes bu konuyu acilen değerlendirmek zorundadır.

Clinton protokolü!
Birçok Avrupa ülkesi liderinin ve Amerika Başkanı'nın aynı anda Türkiye'de olmaları dolayısıyla içinde bulunduğumuz günler ilgililerin protokol açısından belki de bugüne kadar karşılaştığı en zor dönemlerden biri olmalı..

Bu zorluğun, iyice düşünülmeden yapılan düzenlemelerle doğru şekilde üstesinden gelinemediği ise Başkan Clinton'ın katıldığı ilk davetlerden, diğer liderlerin de davet edildiği toplantı ve gösterilere kadar birçok durumda hemen ortaya çıktı.

Protokol çok önemli bir iştir. Kurallarına uymak yerine hatır gönül gözeterek davet yaparsanız en özenle hazırlanan toplantı bile fiyaskoya döner ve anlamını yitirir. Bunları daha önce birçok nedenle yazdık. O zaman 'Halkla İlişkiler' uzmanlarını uyarmak için yazmıştık şimdi ise Dışişleri ve Cumhurbaşkanlığı'nın protokol sorumluları için yazmamız gerekiyor.

Bill ve Hillary Clinton onuruna Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in köşkte verdiği yemeğe davet edilen (gerçekten orada bulunması gerekenler dışında) birçok ismin, daha listeye bakar bakmaz hatır için davet edildiği görülüyordu. Siyasetçilerden bile sadece liderlerin katılabileceği kadar dar çerçevede tutulan liste işadamlarında birdenbire genişletilmişti. Adını bile duymadığınız veya neden davet edilmiş olduğuna akıl sır erdiremeyeceğiniz kimseler protokol listesine sokulmuştu.

Sanat dünyası ve medyada da durum farksızdı. Mesleklerindeki başarıları nedeniyle resmi bir davette sanatı ve medyayı temsil edebilecek isimlerin yanında ısrarlar sonucu veya büyük bir hata neticesinde oraya konulmuş isimler.. Hepsini tek tek saymıyorum çünkü onlar kendilerini ve davet edenler de nedenini biliyorlardır nasılsa..

Çarşamba akşamı Lütfi Kırdar'da Clinton ve diğer yabancı konuklar için hazırlanan "Lirik Bir Tarih Gösterisi"nde benzer protokol yanlışları yapıldı. Böyle müthiş bir gösteride, üstelik böylesine önemli konukların bulunduğu bir gösteride salonun yarısının boş olması Başkan Clinton'a karşı da açıkça bir organizasyonsuzluk göstergesiydi.

Bu önemli konudaki yazılarım devam edecek..

Fay hattı yine kaydı
Bizde başı sıkışanın söylediğini, yaptığını (ortada somut kanıtlar bile olsa) inkâr etmesi, hükümetlerin kararları, açıklandığı günün ertesinde geri alması sık görülen bir olaydır ve artık şaşırtmıyor ama fay hattlarının yerinin değiştirilmesine henüz alışamadık.

Hatırlayacaksınız, deprem olması muhtemel bazı bölgelerde, belediyelerin o alanları imara açmak için harita üzerinde fay hattının yerini belediye meclisi kararıyla değiştirdiklerini duymuştuk.

Hatta bunun üzerine ben bir yazımda "Bunlar belediye meclisi kararıyla Marmara Denizi'nin bile yerini değiştirirler" demiştim. Daha o kadarına gelmedik ama Marmara Denizi'ndeki fay hattını 25-30 km uzağa kaydırmayı başardık..

Bu, insanların korkusuna olduğu kadar bilimadamlarının tartışmalarına da son vermek için bulunmuş bir çare midir bilmiyoruz. TPAO'nun, Marmara'nın fay haritasını tam şu sırada açıklamasını, son günlerde zamanını işinden çok TV konuşmalarına ayırmak zorunda kalan ve bu açıklamayı da bize duyuran Prof. Ahmet Mete Işıkara inandırıcı buldu mu onu da bilmiyoruz.

Bildiğimiz tek şey.. Hakikaten, bizim bildiğimiz tek şey neydi onu da unuttum bu kargaşada.. Galiba bildiğimiz tek şey artık duyduklarımızın hiçbirine inanmadığımız..!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır