kapat

19.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


Final oynarız

Mustafa Denizli İrlanda maçı sonrası "İçerideki İrlandalılar" ifadesini kullandı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Denizli'nin üstünde uzun zamandır bir stres var. Bu, bir nevi boşalış. Yapmasa daha iyi olurdu. Onun olgunluğunda bir insanın, kendi içindeki öfkeyi, nefreti haykırmasını değil, tüm ulusun içindeki coşkuya tercüman olmasını isterdim. Ama o kadar yığılmış ki içinde, tutamadı. Bu duygusallık Denizli'de hep var. Zamanında da, "Hakemi de yendik" demişti. Kontrollu olamıyor. Onu öyle kabul etmek lazım.

*İlk maçtan sonra Okan'ın oynamamasını eleştirmiştiniz. Rövanş hakkındaki görüşleriniz neler?

Türk Milli Takımı, en iyi oyunlarından birini değil, ama en mücadeleci oyunlarından birini oynadı. İyi oyunu engelleyen faktörler vardı: Birincisi, fırtına derecesinde rüzgar. İkincisi, Can Bartu'ya tamamen katılıyorum, sen teknik takımsan, sahan kusursuz olmalı. Bursa, kent olarak değil de, stad olarak yanlış seçim. 0-0 sana finaller için yetiyor. Ama o zemin fırtına ile birleşince kaza ihtimali çok yükseldi. Kaza ihtimalini azaltan bir saha daha iyi olurdu.

Denizli boşluğu görmüş
Denizli, ilk maçtaki orta saha boşluğu hakkındaki eleştirileri dikkate almış. Hakan'dan başlayan, başta Okan, Arif ve Tayfur ile devam eden müthiş bir pres yapıldı. Sonucu gördük. İlk maçı Rüştü'nün kurtardığında Türkiye ve İrlanda basını birleşmişti. İkinci maçta İrlandalılar'ın kurtarıldı denecek pozisyonu yok. Çünkü orta sahayı babalarının çiftliği gibi geçemediler. Presimiz yüzünden oyun kuramadılar.

İkinci yarı başında biraz oyundan düşer gibi olduk. Seyircide de düşüş yaşandı. Takımın hepsi kahraman, ama iki kahraman daha öne çıktı o sırada... Biri, seyirciyi ateşleyen Sergen... İnanılmaz güzel hareketler yaptı. Hem takımı hem seyirciyi öyle bir coşturdu ki, kaçırdığı golle bize 10 dakika daha kalp çarpıntısı çektirmesini affettik. Top bizdeyken Sergen ateşliyordu. Top onlara geçince de Okan... Koşmadık yer bırakmadı. Topla beraber ayaktan ayağa koşarak bir mücadelenin nasıl yapılacağını gösterdi. İkisi sayesinde krizi atlatıp oyunu hep biz götürdük.

*Finalllerde ne yaparız sorusunun da sırası geliyor artık...
Play-off öncesi "Tek zayıf takım Slovenya" dedik. Adamlar Ukrayna'yı eledi. Futbol işte bu... Geçen sene Dünya Kupası'nı Fransa'da birlikte izlediğim Denizli'nin sözlerini hatırlıyorum. "Burada olsak neler yapardık" diyordu. Bu fırsat şimdi elinde. Geçen defaki yanlışlara düşmemek lazım.

*Nedir bu yanlışlar, ne yapılmalı?
Çok hazırlık maçı yapmalıyız. Ertelemeler yüzünden takvim de sıkıştı, ama bir yolu bulunmalı. İrlanda maçındaki mücadeleyle Avrupa'da yenemeyeceğimiz takım yok. Adamları mahvettik, ama topu çerçeveye atamayınca kazanamadık. Çok güzel akınlar yaptık, ama çerçeveyi tuttaramadık. Bu takımın son 4 maçını (Moldova, Almanya ve 2 İrlanda) kazanamadığı unutulmamalı. Çünkü oynadığımız futbolun karşılığını alacak şutu atmaya cesaret edemiyoruz. Çerçeveyi bulmak için çok antrenman, çok maç yapmalıyız. Bir de, dünyanın en iyi kafa vuran adamı Hakan'ın kafasına top indirmeyi öğrenemedik. Hakan tek ortada bu işin nasıl yapılması gerektiğini gösterdi. Arif'in kafasına koydu topu. Hakan'ı kullanacak bir adam bulabilirsek, Mustafa Denizli'nin koyduğu çıta doğrudur: Bu takım final oynarsa hiç şaşmam.

Spor Yazarlari sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır