kapat

19.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Levent Kırca'nın çadır tiyatrosu

Levent Kırca kendisinden "1.54'lük adam" diye söz ediyor. Şaşırıyorum : "O kadar kısa mısınız ?" "Hayır" diyor. "1.68 filan olmalıyım.Ama yine de kısa sayılırım. Onu vurgulamak için 1.54 diyorum". Eee, mizahın herşeyi abartmak olduğunu çok iyi bilen bir büyük çağdaş mizahçıya çok yaraşan bir tavır!...

Levent Kırca'yla karşıkarşıya gelmeyeli ne kadar çok olmuş! Onu gerçekten özlemişim. Üstelik yeni dönemde TV programını da izlemek daha kısmet olmadı. Ama onunla oturup konuşmak, inanın onu TV'de izlemekten çok daha keyifli.

Çünkü Kırca, özel hayatında suratından düşen bin parça olan ünlü komiklerin tersine, komedyen ve mizahçı kişiliğini özel davranışlarına yansıtan birisi. Çevresine sanki mutluluk ve neşe saçıyor. Onunla bir 15 dakika geçirin,tüm dertlerinizi unutur ve yaşama dört elle sarılırsınız.

Kırca, birzamanların bence başarısız belediye başkanı Nurettin Sözen'in hoyratça yıktırdığı Yenikapı'daki gösteri çadırı macerasından yıllar sonra, yeniden bir 'çadır tiyatrosu' kurdu. Ama ne çadır!.. Londra'daki ünlü Majestik tiyatrosunun modeli üzerine basbayağı çelik bir inşaata dayalı bu dev çadır, Dolmabahçe'deki Küçük Çiftlik parkının yanıbaşına, Osman Kavran'dan kiralanan arazi üzerine kurulmuş. Hıncal Uluç da yazmıştı, ama insan görmeden inanamıyor: AKM'ninkinden bile çok daha büyük dev bir sahnesi var.

Ve bu dev sahnede inanılmaz teknik olanaklar: dönen bölümler, raylar üzerinde kayan arabalar, yer yarılıp içinden çıkan asansörler... Görülmez çelik iplerle uçan cadılar, tavandan inen localar. Ve kusursuz bir ses düzeni, şehir cereyanına bağlı olmayan tehlikesiz bir aydınlatma ve de mükemmel çalışan ısıtma-havalandırma sistemleri.

Ve karşınızda, yapılmış tüm övgüleri hak eden, Londra ve New York müzikallerini aratmayan, hatta kimilerinden daha üstün düzeyde sergilenmiş bir müzikal.. "Güzel ve Çirkin" masalına sayısız siyasal göndermeler, alaturka şakalar, absürd espriler, ortaoyunu mizahı vb. şeyler eklenerek oluşmuş ve Ömer Pınar- Yaşar Arak ikilisinin elinden çıkma bir metin, orkestrayı da yöneten Server Acim'in güzel ve akılda kalan şarkıları... Kırca ekibinin, bizzat kendisinin padişah kompozisyonu da dahil başarılı oyunları ve onlara eklenen gencecik sanatçıların (ki hemen hepsi konservatuar öğrencisi) umut vaad eden çabaları...

Kırca bu tiyatroyla içinde yatan bir özlemi, gerçek anlamda popüler kaliteli bir tiyatro yapma isteğini gerçekleştirdiğini belirtiyor. Bu sevimli oyun, insana çok hoş iki buçuk saat geçirtiyor, Batı'daki benzerlerinden hiç aşağı kalmıyor ve birçok genç sanatçıya kapılar açıyor. Kırca da olanaklarını bu alanda da kullanmanın mutluluğunu yaşıyor. Sanatçımız, tüm zenginlerin ve holdinglerin de bu tarz girişimlerde bulunmasını ve sanatın önünü açmasını diliyor.

Ve ben özlediğim bu çağdaş Nasreddin Hoca'yla buluşmanın keyfini yaşarken, örneğin yıllardır böyle imkanlara sahip bir tiyatro arayan bir Haldun Dormen'i, halkın sahnede özlediği bir Zeki Alasya- Metin Akpınar'ı ve başkalarını da seyircileriyle buluşturacak böylesi girişimleri ve bunlara sponsor'luk yapacak firmaları hayal ediyorum.

İtalyanlar canlandı
Yeni mevsimde kültür merkezlerinde büyük bir canlanma var. Tepebaşı'ndaki İtalyan Kültür Merkezi de bunlardan. Uzun süredir ara verilen film gösterileri başladı: her Perşembe 19'da İtalyan başyapıtları var. 22 Kasım Pazartesi 19'da ise ünlü bestecinin adını taşıyan Nino Rota Ensemble'ın konseri var. (Tel : 293 98 48)


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır