kapat

19.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Yitik geçmiş

ŞEHİRCİLİK uzmanı, TURİNG Başkanı, İstanbul tutkunu ve savaşçısı Sayın Çelik Gülersoy'un "Beyoğlu'nun Yitip Gitmiş 3 Oteli" adlı yeni kitabı çıktı. Lütfetmiş, değerli imzasıyla süslediği bir adedini bana da göndermiş.

SAYIN Gülersoy'un tüm diğer eserleri gibi bu kitap ta İstanbul üzerine eşi bulunmaz bir kaynak. Ama aynı zamanda, yine diğer tüm eserleri gibi, İstanbul'uın şiirsel geçmişine özlemle yüklü bir "edebi ağıt". Hiçbiri şimdi olmayan Hotel Angleterre, Hotel Royal ve Tokatlıyan Oteli'ni çok sayıda belge ve kendi arşivinden resimler eşliğinde anlatan Sayın Gülersoy, İstanbul'un hoyratça nasıl tüketildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor, burnumuzun direğini sızlatıyor. Tokatlıyan Oteli'ne ait bölümden bazı pasajlar okuyalım:

"...EVET. Beyoğlu'nun bu eski Sarayı da dışı kirli-paslı, içi uğuldayan kalabalıklarla dolu, basmakalıp bir çarşı binası artık. Dışı aynı ama kirli paslı. Bina İstanbul'un kendisine benzedi. Kütlesi duruyor ama kişiliği, güzelliği, hatta sağlığı kalmadı.

... ÜRETTİĞİ yapıların ve eşyaların hiçbirine acımaz insanoğlu. Başka bir yerde yenilerini yaparım diye düşünür. Yapar ama eski yapılara ve eşyalara sinmiş olan onca anılar ne olur?

... MEDENİLEŞMİŞ ülkeler, bütün bu duygularla eski binalarını esirgerler ve yaşatırlar. Kendileri de onlarla kişilik kazanır.

... GELİŞME yolundaki ülkelerde, yani kısaca şarkta böyle bir özen, bu tür bir kültür kaygısı yoktur. Ben Tokatlıyan'a, bir Müze-Oteli, bir turizm ekolü sahnemizi kaybetmiş olmamızın yanında ayrıca bir hicranım, bir tutkum ve hasretim için yanarım: Kalaydı, o diyar. Kalaydı ve bir biçimde yaşayaydı, o pasta ve ekmek sarayı."

ÜÇ eski İstanbul otelinin çok yakın tarih içindeki "yükseliş, durgunluk ve çöküş öyküleri"ni okurken bir yandan müthiş duygu yükleniyoruz.. Bir yandan da, o güzelliklerin, Çelik Bey'in vurguladığı gibi, "bir biçimde yaşatılamamış olması"na esef ediyoruz, İstanbulluluk namına utanıyoruz.

ÇELİK Gülersoy Vakfı Yayınları arasında çıkan bu kitapta da Sayın Gülersoy bizi, "yitirilmemiş ne kaldıysa bari onların üzerine titrenmesi" konusunda bir kez daha, duygularımızı sarsarak uyarıyor.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır