kapat

19.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Clinton'ın Küba'yla ilk teması
Yıllardır Küba'yla görüşmeyen Başkan Clinton, Castro'ya en yakın gazeteciden çok özel mesajlar aldı

Clinton'ların Patrikhane ziyareti film sahnelerini anımsatıyordu. Ortodoks Kilisesi'nin üst düzey din adamları Patrik Bartholomeos'nun konuklarını ağırlayacağı odanın yanındaki salonda toplanmıştı. Yaş ve rütbeye göre oturtulma görevini Amerika'dan bu ziyaret için gelen Amerikalı Rum Papaz Alex Karloutsos üstlenmişti.

Patrik'in özel 10 konuğu dahi sıkı aramadan geçti. Amerika'daki FBI memurları ne kadar katı ise Patrikhaneye gelenler o kadar nazikti. Bir ara Bill, Hillary ve Chelsea için götürdüğüm hediyeleri kulakları havada, köpeğe koklatırken benden defalarca özür dilediler.

Dışişleri Bakanı Albright, Hillary, Chelsea ve Bill Clinton, Patrik'le sarmaş dolaş olduktan sonra hediye dağıtımına geçildi. Hillary Clinton kendisine, dişi kedilerin dahi giremediği Aynaroz adasındaki bir rahibin eliyle 15 günde yaptığı iki gümüş şamdanı "yeni evimin ilk hediyeleri" diyerek aldı. Albright doğum gününe isabet ettiği için verilen İkon'a hayran oldu. "Babanı Türkiye'ye getirdiğin için sağol" diye teşekkür ettiğim Chelsea'ya, Bill Clinton zaten daha önce "Kızım ne derse o olur" demişti. Patrik, Chelsea'ya kelebek iğnelerini takarken Başkan için yine Ayranoz'da hazırlattığı İkon ve din kitabında, 11'inci asırda yazılan en sevdiği ayetin fermanını verdi. Clinton'ın gözleri doldu: "Nereden biliyordunuz bu kadar sevdiğimi?"

CASTRO'DAN SEVGİLERLE
Toplantıdan sonra kilise gezildi. Çanlar çalıyor, Hillary mum dikerken, Başkan elini kutsal yere dayamış, dua ediyordu. Clinton'a, "Size" dedim, "Bir paket bıraktım. İçinde bana Castro'nun verdiği 3 Havana purosu var. Castro, bana 'Eğer bir gün Clinton benimle buluşursa 15 yıldan beri içmediğim puroyu onunla birlikte tüttürürüm. Clinton'ın Havana sigaralarını sevdiğini, fakat Amerika'da yasak olduğu için onları gizlice içtiğini okuyorum' dedi."

Clinton kahkahayla gülerken, "Peki, nerede o purolar?" diye sordu. "FBI'lara bıraktım; eğer devamının gelmesini istiyorsanız adresi biliyorsunuz" dedim. Ve ilave ettim: "Size bıraktığım pakette Castro'nun tiryakisi olduğu The Marmara'nın çikolatalı lokumları da var. Az diye beni hasis sanmayın; sadece bir tanesinin kalorisini yakmak için ne kadar koşacağınızı hesapladım..."

LEYLA UMAR


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır