kapat

19.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
279'a by-pass
Bankalar 3 milyar dolara yakın yük getirmesi beklenen 279. maddeden kurtulma yolunu buldu. Portföylerdeki tahviller, altın ve yabancı hisse senetleri ile değiştiriliyor

Bankalar 279'uncu madde ile sektöre gelmesi beklenen yükten kurtulma yolunu da buldu. Şu anda Türk bankaları ve yurtdışında yerleşik bankalar arasında hızlı ve fiktif değiş tokuş furyası var. Türk bankaları belli süreliğine bono-tahvil portföylerini yabancı bankalara veriyor. Karşılığında altın veya yabancı hisse senedi alıyor. Çünkü yeni Vergi Kanunu ile altın ve yabancı hisse senetleri hâlâ alım bedeli ile değerleniyor.

AÇIK KAPI
Maliye'nin bıraktığı açık kapıyı kullanan piyasa, bu basit by-pass yolunu devreye sokarak yükten kurtuluyor. Yıllardır ertelenen bono ve tahvil geliri üzerinden alınacak vergileri tekrar erteleme konusundaki lobi faaliyetlerini de bir kenara atmış görünüyor.

Bu by-pass'la Maliye Bakanlığı'nın beklediği yaklaşık 2.5-3 milyar dolarlık vergi gelirinin yarısını, hatta üçte birini ancak alabileceği tahmini de yapılıyor.

Bu değiş tokuş faaliyetinin gereği Vergi Kanunu'nda 279. maddede yapılan değişiklik sonucu ortaya çıktı. Yeni uygulamaya göre portföylerde duran bono veya tahviller artık alım bedeli ile değerlenemeyecek. Piyasada fiyatı neyse değeri o gösterilecek.

NEDEN GEREKİYOR?
Bunun Türkçesi şu: Eğer faiz düşerse, yani alınan tahvil veya bono kâr getirdiyse vergi ödeme zorunluluğu ortaya çıkacak. Ayrıca verginin ödemesi için tahvilin vadesinin dolması şartı da artık yok.

Örneğin banka Eylül başında, vadesi Ağustos 2000'de sona eren bir tahvil aldı. Bu tahvilin faiz geliri de vadesinde elde edilecek.

Ancak yeni uygulamaya göre banka 31 Aralık 1999'da, 31 Mart 2000'de ve 30 Haziran 2000'de üç aylık dönemler itibariyle tahvilden ne kadar faiz geliri elde ettiğini hesaplayacak. Bunun üzerinden 15 Şubat 2000'de başlamak üzere Geçici Vergi ödeyecek.

Ama durum gösteriyor ki, daha önceleri içinde bulunulan yılı aşan vadeli bonolar veya stopajlı tahvillerle vergi avantajı sağlayan bankalar, bu kez de bir yolunu bulmuş görünüyor.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır