kapat

15.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NURİYE AKMAN(nakman@sabah.com.tr )


Katil umulmadık çevreden çıkarsa ölürüm

Siz Ahmet Taner Kışlalı ile kardeş olmanın ötesinde iki iyi arkadaş mıydınız? - Hemen her gün konuşurduk. Zannediyorum ki dünyada benden daha yakın bir arkadaşı yoktu. 1957'de geldi Ankara'ya, 1-2 sene yurtdışına gitti geldi ama hep beraberdik. Ve her teşebbüsümün içinde o vardı.

- İşin dışında da çok özel sırlarınız var mıydı, erkek erkeğe paylaştığınız.

- Tabii tabii çok. İyi ki yaşamışız onları.

- Ölümler manevi açıdan bir borç-alacak hesabı yaptırır insana. Sizin böyle keşkeleriniz var mı?

BİR KEŞKEM VAR
- Bir tek keşkem var. Bu güvenlik konularıyla yıllardır ilgiliyim. Bir çok şey okudum, araştırdım. Niçin hatırıma gelmedi bu kadar önemli bir işlevi olan Ahmet'in çeşitli grupların hedefi olabileceğini? Keşke düşünebilseydim bunu. Bunun için asgari bazı şeyleri yapmasını ona söylemeyi niye düşünmedim? Bu vicdan azabı olacak bir şey değil ama yani bunu niye yapamadığımı kendime sordum. Kadere inanırım ama Allah insana akıl vermiştir, bir takım yetenekler vermiştir. Bunları kullanması lazımdır. Ahmet'e korun demek hiç aklıma gelmedi.

- Kendinizle ilgili gelir miydi?

- Yo, kendimle ilgili de gelmezdi. Ben çünkü ben gazeteciyim. Başka işim yok. Ahmet öyle değil. O doktrini olan bir fikir adamıydı. Ben kendimi fikir adamı olarak görmem. Ben kimin ne hedefi olabilirim?

- Suikastın üzerinden 24 gün geçti. Çözümü için bir arpa boyu yol gidilmedi. Ne diyorsunuz?

İNTİKAM HİSSETMİYORUM
- Hiç beni ilgilendirmiyor.

- "Benim kardeşim gittikten sonra...." duygusu mu bu?

- Evet. Hiçbir anlamı yok. Böyle bir şeye muhatap kimsenin olmasını istemem. Muhatap olurlarsa anlarlar ancak.

- Bunu yapanların bile muhatap olmasını istemez misiniz?

- Tabii canım, intikam hissetmiyorum. Bilmek de istemiyorum kimin yaptığını.

- Acaba içinizde katilin hiç ummadığınız bir kesimden çıkabileceğine dair bir korku var da, bu yüzden mi bilmek istemiyorsunuz?

- Yo, böyle bir şey düşünmedim. Böyle ihtimaller çok. Olabilir. Benim düşünmeme gerek yok. Her gün bir sürü ihtimaller yazılıyor. Bunlardan hangisi çıkarsa çıksın beni ilgilendirmiyor.

- Ama katillerin kimliği, Türkiye adına da bir şeyler öğretmiş olmayacak mı size? Siz bir gazetecisiniz.

- Ben gazeteci olarak Türkiye'nin dertlerini 46 senedir izliyorum. Ve bu dertlerden kurtulmanın nasıl olabileceği konusunda bir sürü şeyler de yazıyorum. O başka. Ama kardeşimin öldürülmesiyle ilgili olarak, benim içimde yaratılan o boşluğun doldurulması mümkün değil.

- Kuşkusuz o yönüyle öyle tabii ama bütün kaliteli cinayet romanlarında, filmlerinde, en son akla gelecek insan katil çıkar. Bu olayda da en son düşünülebilecek kişiler, çeteler, kesimlerse failler, bu şu ana kadar bağlandığınız inançları da yok etme tehlikesini getirmez mi?

ZARARLI ÇIKANLAR
- Ben ihtimaller üzerine konuşmam ama böyle bir şeyin çıkarsa, onu bir kere daha kaybetmiş gibi olurum.

- "Bu cinayetten kim kârlı, kim zararlı çıktı" sorusu çok soruldu. Kalbiniz ne cevap veriyor buna?

- Kârlı çıkanlar da olabilir, zararlı çıkanlar da. Ahmet öldü, bundan kim kazançlı çıktı diye düşünmedim.

- Rüyalarınıza giriyor mu kardeşiniz?

- İlk günlerde girmişti. Nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama böyle geceleri pek rahat olmadım. Bir olay vuku bulduğu anda ne o kadar iyidir, ne o kadar kötüdür. Bunlar zaman geçtikten sonra daha yerli yerine oturur. Ahmet'i kaybettiğim günkü halim devam etseydi ne olurdu bilmiyorum.

- Sizin Ahmet Bey'in bebeğine karşı amca olarak yüklendiğiniz bir misyon var mı?

- Daha ilk günden eşine, elimden gelen maddi manevi ne varsa, katkıda bulunmaya hazır olduğumu, hiçbir şeye endişe etmemesi gerektiğini söyledim. Oğullarım da baba bu havanın içinde değil de daha sonraları bir şeyler yap dediler. Bizim aile içinde çok sıkı bağlarımız vardır. Şimdi ailenin en büyüğü durumundayım. Elimden gelen her şeyi yapacağımı bilirler. Eşi gerektiği zaman beni arıyor, ben de onu arıyorum. Arada bir uğruyorum. Çünkü yalnız kaldı kadın. Allah yardım etsin.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır