kapat

06.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Sen bu kafayla YÖK Başkanı bile olursun...

Benim zaman zaman YÖK'ü eleştirdiğim malum... Bu eleştiriler onlara garez olduğum için değil, zaman zaman gelen türlü-çeşitli şikayetleri yansıtmak içindir.

Başarılı bir iş yapmış olsalar, onları da yazarım. Hiçbirine ne kinim, ne de garezim var... Onlar bildiği yolda gide dursunlar, ben de yaptıkları yanlışlıkları yüzlerine vurup duracağım.

Bütün bunlar bir yana şimdi YÖK yöneticilerini yücelten, onları metheden ne büyük insanlar olduğunu anlatan mesajlar almaya başladım. Bu da yeni bir taktik herhalde... Mesela; Çukurova Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi'nde görevli Prof. Cengiz Yetiş, YÖK yöneticilerini o kadar güzel müdafaa ediyor ki, ona yağcı demeye bile gönlüm elvermiyor. Çünkü yağcılığında ötesine geçmek için büyük bir çaba göstermiş.

Diyor ki; "2547 sayılı YÖK kanununu ve ayrıntılarını bir gazeteci olarak bilmeniz mümkün olmayabilir.

Ancak konu ile ilgili bilgileri değişik kanallardan elde edebilirsiniz. Üniversitelerimizde yükseltilme ve atama birbirlerinden ayrı şeylerdir. Bir akademik ünvan alan kişinin mutlaka bulunduğu yerde ilgili kadroya atanması diye bir konu yoktur. Kişi ileride kadro bulabilecekse bekler, beklemezse de başka üniversiteye gider.

Bence bu olayın şikayet konusu yapılmasına da gerek yoktur. Konu tamamıyla kurum içi bir olaydır. 30 yıldır üniversite ortamında çalışan bir öğretim üyesi olarak lütfen Cumhuriyetimizin, Devletimizin olmazsa olmaz kurumlarına karşı daha insaflı davranınız. Bu insanlar özel olarak o görevlere seçilmiş ve atanmışlardır. YÖK'ten bizlerin şikayetleri yok mu, elbette var. Boyutunu siz bilemezsiniz. Bunları kurum içinde düzeltmek bizlerin görevi... Yani bu konular aile içi meseleler..."

Profesör bey bu cevabı bana daha önce hakkı yenen bir Doçentle ilgili yazı üzerine göndermiş. YÖK'çü ağabeylerine kol kanat geriyor. Bu konular iç meselelerimizdir diyor.

Be brader, sizin iç meseleleriniz onbinlerce üniversite öğrencisini ilgilendirmiyor mu?... Onları da aileden saymıyor musunuz?... Unutmayın ki, siz öksürünce onlar zatüre oluyorlar. Yağcılığına gelince, doğrusu fevkaladesin. Bana yolladığın mesajın bir kopyasını da başkanınıza yollasaydın iyi ederdin. Pes vallahi!... Sen bu yağcılıkla ileride YÖK Başkanı'da olursun.

Bolu'da susuz bir köy...

Bolu'nun Düzce-Bataklıçiftlik köyünün içme suyu tesisi geçen sene ihale yolu ile programa alındı. Müteahhit işi bitirdi, herşey tamamlandı.

Ancak gelin görün ki, köylüler 6 aydır bir damla su bile içemediler. Borulardan "Tısss..." sesi bile gelmiyor. Pekiyi su verilmeyecekse bu tesisler niçin yapıldı?... Köylülerin başvurmadığı yer kalmadı. Son ümitleri Vali beyden... Bolu Valisi, şu işe bir el atıver de köylüleri bari sen sevindir. Selam ve sevgilerimle...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır