kapat

03.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
A. SAVAŞ AKAT(aakat@sabah.com.tr )


Hayaller ve gerçekler

Kendi kendimize gelin güvey olmakta galiba üstümüze yok. Avrupa Şampiyonlar Ligi başlarken Galatasaray çeyrek finale çıkar deniyordu. Halbuki sadece bir beraberlik alabildi. İlk yarıyı ancak bir puanla grup sonuncusu bitirdi.

Aynı süreci Ecevit'in Amerika gezisinde izledik. Gelecek yardım konusunda neredeyse bir açık artırma oluştu. Milyar dolarlar bozuk para gibi konuşulmaya başlandı.

Amerikan Hazinesi 5 milyar dolarlık bir deprem tahviline garanti verecekti. Tekstil ihracatında kotalar kalkacaktı. Silah alımı için verilmiş FMS (Yabancılara Askeri Satışlar) kredilerinin bir bölümü silinecekti. Deprem için birkaç milyar dolar hibe ve yardım geliyordu. "Stand-by" Türkiye'nin talepleri yönünde imzalanacaktı.

Ne oldu? Yavaş yavaş bütün balonlar söndü. Bu paraların sadece bizim hayalimizde var olduğu anlaşıldı.

Dornbusch söylemişti
MIT öğretim üyesi Rudi Dornbusch'un adını sık sık zikrederiz. Geçen Aralık'ta "Vehbi Koç Memorial Lecture" için Koç Üniversitesi'nde konuştu. "İşletme ve Finans" dergisinin Ocak sayısında Türkiye üstüne mülakatı yayınladı. PARA Dergisi'ndeki köşemizde (7 Mart 1999) özetlemiştik.

Dornbusch'a IMF, Dünya Bankası ve G-8 gibi uluslararası kuruluşların Türkiye'ye önerdikleri çözümleri yeterli görüp görmediği soruluyor. Çok sert bir cevap geliyor.

"Uluslararası kuruluşlar düzgün iktisat politikasını ikame edemezler. Bir ülke kendi sorunları çözecek önemli işler yaptığında, onlar bugünle yarın arasında bir köprü kurarak yatırımcıların "bu iyi olmuş" demesine olanak tanırlar. Ama kötü bir durumu ilelebet iyi gösteremezler. Bu çok pahalı olur. Uluslararası kuruluşlar krizin sorumlusu değil ki; çürümüş, suistimale boğulmuş (corrupt) hükümetler ve kötü denetlenen bankalar krizin tüm sorumluluğunu taşıyorlar.

İşte bunun değişmesi gerekiyor. Türk siyasetçilerinin ekonomiyi ilelebet kötü yönetmeleri için IMF'nin size devasa paralar vereceğini hiç beklemeyin. Uluslararası kuruluşların amacı bu değil. Ben vergi mükellefi olarak bu parayı size ödemeye razı değilim. Komşularım yada başkaları da değil. Yani, ülkeler akıllarını başlarına toplayacaklar ve kendilerine çeki düzen verecekler. Artık büyük devlete, suistimale boğulmuş devlete yer yok."

Anlayana sivrisinek saz
Son paragraftaki mesaj bana çok açık geliyor. Kötü politikaları, rüşvet ve suiistimalle kaynak israf edilmesini kim finanse edecek? ABD vergi mükellefi böyle bir sübvansiyon yapmamaya kararlı diyor.

Clinton ve Kongre, vergi ödeyen vatandaşı temsil ediyorlar. Vatandaş kabul etmediği sürece kimseye para vermeleri mümkün değil. Demokrasinin kuralları böyle işliyor.

Ne koşullarda kaynak bulunabileceği de anlatılıyor. Doğru işler yapanların geçiş dönemleri kolaylaştırılacak. Geçmiş hataları düzeltmeye çalışırken çok büyük bir bedel ödememeleri sağlanacak.

Ama hepsi bundan ibaret. Dornbusch bunun dışında hiç bir şey yapılmayacağını öngörüyor. Kimsenin sokağa atılacak parası yok demeye getiriyor. Boş hayallerle uğraşmayın, dünyanın gerçeklerini artık anlayın diye bize mesaj veriyor.

Yukarıdaki iki kısa paragraf, Amerika ve diğer gelişmiş ülkelerdeki havayı çok iyi yansıtıyor. Bir de biz bunu anlayabilsek...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır