kapat

01.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
TUĞRUL TUNA(ttuna@sabah.com.tr )


Af müjdesi(!) vatandaşı fena gerdi

Talat ocağın arkasına geçmiş, kendisini rafa bardak dizme işine kaptırmıştı..

Şaban'ın biraz önce yıkadığı bardakları tek tek denetledikten sonra rafa koyuyor, küçük bir leke, bir parmak iziyle yakalananları ise "defolu mal" niyetine iade ediyordu..

Şaban'ın işi bunları yeniden yıkamaktı.. Mesut ise elindeki dart oklarını tahtaya fırlatıp duruyordu.. Bugün kendisiyle kapışacak dişli bir rakip bulamamıştı..

Sanki formdan düşecekmiş gibi antrenman yapması Talat'ı hafiften sinirlendiriyordu.. Arada bir özensizce atılan oklar duvarı delik deşik etmişti.. Dayanamayıp;

- "Kafaya koymuşsun.. İlla ki o duvarı deleceksin.." diye laf attı müşterisine.. Mesut lafın altında kalmaya niyetli değildi:

- "Keyfimizden değil kendimizi korumak için atıyoruz.."

- "Seni dinleyen de kahveyi Apaçiler basacak zanneder.."

- "Apaçiler bassa iyi.. Sen beterinden kork.."

***

Mesut'un bu tür konuşmalarına alışık olan Talat aldırmayıp işine devam etti.. Ancak Sökeratar Faik Bey baskın lafından da Apaçi sözünden de huylanmıştı..

- "Beteri neymiş bre Mesut.. Söyle biz de bilelim.." diye sordu..

- "Af çıkıyor Faik abi af.. Yakında Sultanahmet'in çakalları tatilden döner.. O zaman seyret esnafın neşesini.."

- "Esnaf niye sevinsin ki!"

- "Eeee! Bu çocuklar uzun zamandır içerde.. Harçlıkları yoktur.. Hepsi de kazık kadar adam.. Babalarından istemeye utanırlar.. Mecburen harçlığı esnaftan isteyecekler.."

Sebep olanlara sorun..
Sökeratar Faik Bey yapılan imayı hâlâ anlamamıştı.. Mehmet Bey'in yüzüne baktı.. Sonra Baba Tunç'un.. Açıklaması Baba Tunç'tan geldi:

- "Senin anlayacağın haraç isteme vak'aları artacak, diyor.. Apaçi baskını dediği bu.."

Basketçi Nedim Abi "Buraların haracını yiyen tek kişi sen değilsin.." diye ekleme yapınca Sökeratar Faik Bey kızdı:

- "Kimin haracını yemişiz be! Sor bakalım Talat'a.. Bugüne kadar bir tek veresiyemiz var mı?"

- "Canım haraç dediğin ille maddi olarak yenmez ki.. Kahvede senin gönlün olmazsa ne taş oynanıyor ne king.. Sen de bu alemin babası sayılırsın.."

- "Bırak be Nedim adımızı çıkarma.. Babalık kim biz kim.. Biz zaten dedelik yaştayız.. Ama bu af meselesi kafama takıldı.."

Gazeteci Teoman Bey kendine uzmanlık mezvu çıktığına hükmedip, konuya karıştı.. "Bunların yaptığı vatandaşın gözünün içine baka baka tersine icraat yapmak.. Sanki bir af ihtiyacı varmış gibi kanunu milletin önüne dayadılar.."

TRT'ci Nevzat Bey elindeki gazetenin birinci sayfasını gösterip "Bak, Adalet Bakanı'nın karısı bile şaşırmış bu işe.. Katilleri af mı ediyorsunuz, diye sormuş kocasına.." dedi.. Sökeratar Faik Bey "Eee! Bakan ne demiş?" diye sorunca devam etti:

- "Ne diyecek? Allah'ın garibanı bir bakan.. Ecevit sayesinde Meclis görmüş.. Karısına masal anlatmış.."

- "Af çıkarmıyor muyuz, demiştir.."

- "Hayır! Katillere af olur mu, biz sadece 12 yıla kadar olan cezaları indiriyoruz.. Cinayetin cezası 12 sene mi gibisinden mavallar işte.."

***

Gazeteci Teoman Bey bu sözleri duyunca sinirlendi.. "Ayıptır bunların yaptıkları yahu!" dedi.. "Türkiye Cumhuriyeti'nde en ağır ceza zaten 12 sene.. Adama 36 sene hapis veriyorsun.. İnfaz yasasıyla 12 yılda çıkıyor.."

Baba Tunç bu konularda bilgi sahibiydi.. Kabadayılık aleminde çok arkadaşı olduğundan ceza yasası uygulamalarını iyi bilirdi.. Başını sallayarak söylenenleri onayladı:

- "Cinayetten yargılanan adam mahkemede alttan aldı mı, kravat taktı mı iyi hal göstermiş oluyor.. Cezasını 24 yıl vereceklerse 18 yıla bağlıyorlar.. Basın da haberi yazarkan (18 yıl hapis) diye abartıyor.. Oysa adamın davası zaten 1.5 sene sürmüş.. 18 yılın infazı da 6 sene.. Yani karardan dört buçuk beş yıl sonra dışarıda.."

Basketçi Nedim Abi "Demek ki asıl ceza öldürene değil ölene veriliyor.." dedi..

- "Kardeşim.." diye devam etti Baba Tunç.. "İyi hal dediğin herkese uygulanmaz ki.. Adam hapiste de her rezilliği yapıyor, cep telefonu ile adam öldürüyor.. Günü geldi mi cezanın üçte birini çekip (iyi halden) dışarıda.. Bu nasıl uygulama anlamak mümkün değil.."

Ressam Orhan "Amerika'da adama ceza veriyorlar ceza.." diye karıştı lafa.. "Filmlerde görüyorum.. Hakim 25 yılı afsız 30 sene, diyor.. Yani hükmü yiyenin affı 25 seneden önce gündeme gelmiyor.."

- "Bizim ki tam hokkabazlık.." dedi Gazeteci Teoman Bey.. "Adamı yakalamışlar.. Televizyon haberlerinde daha önceki suçlarını sayıyorlar.. Adam yaralama, gasp, tehditle para sızdırma, ruhsatsız silah.. Güya beş yıl hapiste yatmış.. Yahu bunların biri bile Batı'da bir adamın hayatını kaydırır.. Bu nasıl infaz anlayamadık.."

Talat'ın yeni demlediği çayları dağıtan Şaban'ın bıraktığı bardağı önüne çeken TRT'ci Nevzat Bey "Sen asıl organize suçlarla mücadele yasasını gördün mü?" diye sordu..

- "Tam manasıyla incelemedim.." cevabını alınca açıkladı:

Mafyaya karşı dandik yasa..

- "Organize suç dediği mafya.. Efendim çete üyesi olana iki yıldan dört yıla kadar hapis geliyormuş.. Oldu olacak bir de vatani hizmet tertibinden maaş bağla.. Adam öldürüp nüfus planlamasına katkıda bulunuyorlar.."

- "Haydi canım o kadar az olmaz.."

TRT'ci Nevzat Bey önünde duran gazeteyi itirazı yapan Memhet Bey'in önüne itti:

- "İnanmıyorsan kendin bak.." dedi..

- "Hayır, inanmamak değil de şaşırdım.."

- "Daha neler göreceksin.. Dört yıl hapis ne ki.. Adam 16 ay yatıp çıkacak.. Bu mu caydıracak mafyaya hizmet etmekten? Bacaktan adam vuran dokuz ayda çıkıyor, bacak 14 ayda iyileşiyor.."

- "Şaçma tabii.." dedi Baba Tunç.. "Bacaktan adam vuranı niyetine göre yargılasana.. Sarhoş muhabbetinden kavga çıkmışsa mesele yok ama mafyatik amaçlıysa cezasını 12 yıldan başlat, bakalım bir daha tetikçiliğe özeniyor mu?"

TRT'ci Nevzat Bey "Benim ağırıma giden tarafı başka.." dedi.. "Mafya üyesine en fazla dört yıl.. Mafyaya dair haberi yazana da aynı ceza.."

- "Hoppalaaa!" çeken Sökeratar Faik Bey oldu.. "O nasıl oluyor?" diye sorunca Nevzat Bey anlattı:

- "Ağabey, öyle bir yasa hazırlamışlar ki mafyaya dair vereceğin bir haberi savcı 'Mafya propagandası' diye yorumlayabilir.. Bu tür haberleri yayana verilmesi öngörülen ceza da bu.."

Sökeratar Faik Bey bu kadarına dayanamadı.. "Bu iktidar kafayı yemiş.. Adalet Bakanı hepten yemiş.." diye konuştu..

Basketçi Nedim Abi "İktidarın eline böyle bir silah verdin mi yandın? Kaşının üzerinde gözün var, deyip dava açar.. İstediğini mahkeme mahkeme süründürür.." dedi..

Gazeteci Teoman Bey gerisini tamamladı: "Ondan sonra da Batı'ya laf anlat bizim memlekette demokrasi var, diye.."

***

Konuşulanlar Sökeratar Faik Bey'i germişti.. "Yahu iyi de memleketin bunca işi var.. Vergi reformu deyip ağızlarına yüzlerine bulaştırdılar.. Uygulamasından vazgeçildi.. Sosyal Güvenlik Reformu, dediler.. Yüz binler sokağa döküldü.. Terörü var, enflasyonu var.. Şimdi bu af nereden çıktı? Çok mu lazımdı?" diye söylendi..

Ocağın arkasındaki Talat "Onu kendinize sorun.. Bunlara oy vermek için koşa koşa sandık başına gittiniz.." diye söylendi..

Onun homurdanması tam o sırada "Yahu bu Adalet Bakanı'nın adı cumhurbaşkanı adayı olarak geçiyor, doğru mu?" diye soran Basketçi Nedim Abi'nin laflarına bindi..

Sökeratar Faik Bey bu yüzden Talat'ı duyamadı.. İyi ki de duymadı.. Yoksa hava daha da ağırlaşırdı.."

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.