kapat

01.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Doktor doktor kalksana..

Başlığı böyle attıktan sonra spotu da ona uydurmak lazım.. "Lambaları yaksana.. Bodrum elden gidiyor.. Çaresine baksana.." Bugünkü risalemiz Bodrum'daki azgın İngiliz kızlarının değil, medyamızın halleri üzerinedir..

Medyanın hallerinde gülünecek taraf çoktur ama ben en çok "Ahlak bekçisi" kesildiklerinde makaraları koyuveririm..

Şu aralar kafayı Bodrum'a takmış durumdalar.. Bodrum'daki ahlaka mugayır ne görmüşlerse, fotoğraflarını çekip "Rezalet!" başlığıyla birinci sayfadan dayıyorlar..

O yüzden bütün gazetelerin Bodrum'da muhabirleri var.. Bir ilaç lazım olsa nöbetçi eczaneyi zor bulursunuz.. Lakin rezalet çıkması icap ettiğinde 24 saat faal muhabir ordusu hizmet verir..

***

Geçenlerde bir grup İngiliz turist azmış, biraları çekip çekip birbirlerini dans pistinde soymaya kalkmışlar.. Turist kızlardan biri diğer kızın tişörtünü sıyırmış.. Bostanda ne ekiliyse meydana çıkmış..

Muhabirleri iş başında görünce daha bir gayrete gelip birbirlerine dil sallamaca yapmışlar.. Ertesi gün resimleri ele geçiren gazete, bunları birinci sayfasından dayanmış..

Başlığı da "Böyle rezalet olur mu?" gibisinden birşey.. Hem eğitici hem öğretici..

Ağızdan içseniz ya şu mereti!

İngiliz turistin meşrebidir, iki lokma içki içmesin her yerde azar.. Hele fukara takımındansa iki şişe bira içti mi kimse zaptedemez..

Bize de turist olarak Kraliyet Ailesi'nin üyeleri, Lordlar Kamarası azaları gelecek değil ya! Üç otuz maaşa çalışan gençleri geliyor.. Tur operatörlerinin gözü dönmüş..

Üç dört gün için hatta bir hafta için yarım pansiyonu 60 İngiliz lirasına adam taşıyorlar.. (37 milyona.. Yanlış yazılmamıştır.. 37 milyon liraya..) Üstelik de uçak parası içinde..

Eeee! Adamı getirip Bodrum'a bırakıyorsun.. Gidip sıkı bir lokantada efendi efendi akşam yemeği yiyecek hali yok ya! Otelde yaptığı beleş kahvaltıda ne aşırırsa bir naylon torbaya koyuyor, günü onunla idare ediyor..

Akşama ayırdığı iki şişe bira parası var.. Onunla da geceleri ortalığı dağıtıyor..

Anlayacağınız "Sedası yok alem onu işite.. Tırnağı yok, arkasını kaşıya.." türünden, diskoda dağıtmaktan başka marifeti olmayan garibanlar..

Avrupa Şampiyonası için gittiğimiz Nottingham'da onbeş gün kaldık, haftasonu eğlencesinden ne anladıklarını orada gördük.. Bodrum'da ne yapıyorlarsa memleketlerinde de onu yapıyorlardı..

Bir iki şişe bira ile sabaha kadar tepinip, mideyi kaldırdıktan sonra sokaklarda öğürüyorlardı.. Tabii birbirlerini edep yerine kadar soyup, Bodrum'da yaptıkları gibi "haber verme özgürlüğünü" kullanan gazetecilere edep dışı pozlar veremiyorlardı..

Aile terbiyesi gördüklerinden değil, Nottingham soğuk olduğundan..

***

Bizim medyaya da eğlencelik lazım.. Onlar diskolarda azıttıkça "podyum yüzü görmemiş" mankenlerden(!) alamadıkları pozları bu garibandan alıyorlar..

Bu fotoğrafları gazeteye basarken, resimaltına "Ey vatandaş.. Biz bu fotoğrafları sizin röntgencilik merakınızı tatmin için basıyoruz.. Haber değeri yoktur, keyif verici yanı çoktur.." diye yazamadıkları için vaaz tekniklerini deniyorlar..

Gerçi aralarında bu işi yaparken; olayı "Sulukule'de panel" çizgisine çekenleri var.. Hani mahalle kavgasında kadınlar birbirlerine laf atarken "Ağzından iç hanım, ağzından.." diye bağırırlar ya! Bizimkiler de sarhoş İngiliz kızlarını manşetten böyle azarlıyorlar..

Varsın azarlasınlar.. Bizde matbuat hürdür..

İntikam operasyonu mu?
Bizim medyanın korucuları bir zamanlar da nakkalara kafayı takmıştı.. (Nakka: Kendini kadın zanneden erkek..)

Hele içlerinde bir yayın organı vardı ki hafta bir, ay iki; mutlaka manşetten bir "Nakka haberi" dayarlardı..

Üstelik kendi patronları da o meşrepten.. Yani memlekette bir "Ulusal Nakka Kongresi" toplansa, divan başkanlığına kendi patronlarından başkasını yakıştıramazlar..

Hal böyleyken ikide bir "Rezil nakka.." türünden bir başlık patlatırlardı.. Herhalde bekledikleri zammı alamıyor, ekonomik sıkıntılarının acısını kendi patronlarından böyle çıkarıyorlardı..

Patron da kamuoyunda normal bilinen bir aile babası.. Adamları nakkalara karşı göğüs göğüse süngü savaşı verirken, yazı müdürünü bir kenara çekip:

- "Ulan keratalar.. Yazdıklarınız tekerlek de biz lüle taşı mıyız!" diye hesap soramıyor ki..

İşten de atamıyor.. Atsa gidip rakip yayınlardan birinde işe girecek, belki bir haber de kendisi için yapacaklar.. Bu ihtimali de düşünmek lazım..

***

Televizyonda bunlardan geri kalmıyor.. Geçenlerde rastladım.. Bodrum gecelerini haber yapmışlar.. Anonsu yapan TV çığırtkanı "Bodrum'un çılgın gecelerinden çarpıcı görüntüleeeer.." diye bağırıyor..

Ekranda ise bir dans pistinde eğlenen kızlı erkekli bir topluluk var.. Ortada çılgınlık tarifine girecek bir görüntü yok..

Ne yapsın kameraman.. Pistin ortasında yere sırtüstü yatmış, dans eden kızların vesikalık görüntüsünü, eteğinin altından çekmeye çalışıyor..

Eğer bir başka kamera olsa da bu halleri çekse; görülecek ki o dans pistinde televizyon kameramanından başka dağıtan biri yok.. Bu da gayretkeşliğin bir başka yüzü..

Hayır! Derdim bu kurgu görüntülerin üzerine yazılan, söylenenler değil.. İstediklerini yazıp istediklerini göstersinler..

Ne var ki medyamızın korucuları, "bira vurgunu" fukara turistten hesap soracağım derken "Yağmur yağsın da varsın kerpiç ustası ağlasın.." siyaseti güttükleri için olan bizim vatandaşlara oluyor..

O haberleri okuyanların da fikri karışıyor.. Bodrum'a giden vatandaşlarımızın galeyana gelip dans pistine fırladıklarını, Türkiye'yi tanıtma amacıyla üstbaş açtıklarını düşünüyorlar..

Oysa bizim ahalimiz eğlenmesini bilir.. İçip de aşka geldiği zaman öyle gavur çocukları gibi soyunup dökünmez.. En fazla havaya iki el ateş eder..

Kıssadan hisse: Trafik kurallarına uyalım, uymayanları medyaya vurduralım..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.