kapat

01.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Vay benim köse sakalım...

Adamın biri, içkili kafelerden birinde, yanına gelen garsona:

- Sek bir vokta, dedi, limonsuz olsun...

Az sonra garson yeniden yaklaştı adamın yanına:

- Afedersiniz, dedi, limon kalmamış. Acaba voktanız portakalsız olsa, olmaz mı?

2. Dünya Savaşı'ndan sonra Washington da Ankara'ya dönmüş:

- Demokrasi istiyorum, demişti. Yalnız özgürlüksüz olsun..

Ankara da hafiften ensesini kaşımış ve şöyle demişti:

- Maalesef özgürlük hiç yok. İstediğiniz demokrasi acaba hukuksuz olsa, olmaz mı?

* * *

Bir siyasetçi, bir başka siyasetçiyle söz düellosuna girişmişti. Kürsüden bağırıyordu:

- Sizin bütün bu söyledikleriniz gayrı ciddidir...

Derken öteki çıktı kürsüye:

- Siz benim söylediklerime gayrı ciddi diyeceğinize, kendi siyasal hayatınıza bakın. Siz kendiniz bir gayrı ciddiyet anıtısınız.

Ve söz düellosu devam ediyordu:

- Bu kutsal sakaf altında bu kadar gayrı ciddi bir beyanda bulunmak...

- Gayrı ciddi olan sizin bizzat kendiniz... Sakafın kutsallığı sizin gayri ciddiyetiniz karşısında utancından kutsallığını unuttu..

- Sakafa kutsallığını unutturan asıl sizsiniz. Lütfen biraz daha ciddi olamaz mısınız? Sizin gayrı ciddiyetiniz, panayır palyaçolarını dahi bu kutsal sakafa sizden daha layık hale getirdi...

- Panayır palyaçoları mı, dediniz?.. Besbelli ki onlar sizin manevi hocalarınız... Nasıl ki yeryüzünün tüm hokkabazları da, sizin öğrenciniz olacak kadar, hepsinin üstadısınız. Bu kadar gayrı ciddiyet ancak, panayır soytarılarının öğrencisi ve tüm hokkabazların hocası olmakla mümkündür...

- Soytarıların hokkabazları ne kadar iyi tanıdığınız belli. Şimdi ben size bir soru soracağım; siz ananızdan mı gayrı ciddi doğdunuz, yoksa sonradan mı öğrendiniz bu kadar gayrı ciddi olmayı?..

Ve sesler duyuluyordu:

- Kesin şu kavgayı yahu... Kutsal sakafın ciddiyeti bozulmaya başladı...

Siyaset hayatındaki buna benzer ağız dalaşları, bazen eski bir fıkrayı getiriyor insanın aklına..

Bir postanede telgraf memuru, çekmesi için kendisine uzatılan 6 kelimelik bir telgraf metnine göz gezdirmeye başlamış. Metinde peşpeşe şöyle yazıyormuş:

"Şaralop! Şaralop! Şaralop! Şaralop! Şaralop! Şaralop!"

Memur:

- Aynı ücrete bir kelime daha eklemek hakkınız var, demiş.

Telgrafın sahibi, kaşlarını çatıp dudağını uzatarak:

- Ne eklesem bilmem ki, diye bir süre kararsız kalmış..

Memur:

- İsterseniz, demiş, bir "şaralop" daha ekleyin...

Adam:

- Yooo, demiş. Çok gayrı ciddi olur o zaman...

* * *

Bir bektaşi, uluslararası tır kamyonu şoförlüğüne başlamıştı. Avusturya'dan 150 km. hızla geçerken, birden sarsıldı, sarardı, gerildi ve ilk rastladığı trafik polisine sormaya başladı:

- Sizin buralarda siyah inekler var mı?

- Hayır..

- Siyah atlar?..

- Hayır.

- Siyah iri köpekler?...

- Hayır.

- Tuh Allah kahretsin. Papazı çiğnedim o halde...

Bazı siyasetçiler de reform tasarılarıyla ilgili olarak soruyorlardı:

- Levent dolaylarından itiraz var mı?

- Hayır..

- Yeniköy kıyılarından?

- Hayır.

- Kavaklıdere taraflarından?

- Hayır..

- Tuh Allah kahretsin. Biz yine yoksulları ezdik galiba...

* * *

Son zamanlarda şoven söylemlere ağırlık vermeye başlayan Bülent Akarcalı, eline mikrofonu almış bağırıyordu:

- Bizim milli kültürümüzde kara saban vardır, traktör değil. Bizim milli kültürümüzde kağnı vardır, otomobil değil. Bizim milli kültürümüzde mum ışığı vardır, elektrik değil. Bizim milli kültürümüzde ulak vardır, telefon değil...

Sonra da neden milli kültürümüzden bu kadar koptuğumuzu açıklıyordu:

- Bütün bunları bize Batı sokuşturdu, milli kültürümüzü yok etmek için...

Dinleyenlerden biri yanındakine:

- Neyse ki bütün bu değişimler, siyasetimizin özünü değiştiremedi, dedi. Vaktiyle de konuşurken mangalda kül bırakmazdık, şimdi de bırakmıyoruz...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.