kapat

15.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )


Geçici vergi düşürülmeli

Geçici Vergi'de yüksek olan oran hiç değilse 1999 için düşürülmelidir. Beyan dönemi uzatılmalıdır

Faize vergide de stopoj oranını artırmak ve 3 yıl süreyle gelir beyanını ertelemek sorunu çözecektir

Vergi oranlarının indirildiğinin belirtildiği 1999 yılında, esnaf, tüccar ve şirketler, son yılların en ağır vergi yükü ile karşı karşıya kaldılar.

* Gelir Vergisi mükellefleri, 1999 yılında verdikleri beyannameye göre, oranı yüzde 60.5'a varan Gelir Vergisi ve fon ödediler. Ayrıca, her üç ayda bir 1999 yılı kazancı üzerinden yüzde 15 geçici vergi ödediler. Toplam oran yüzde 75'i buldu.

* Kurumlar Vergisi mükellefleri ise, 1999 yılında verdikleri beyannameye göre,

- Yüzde 44'e varan vergi ve fon ödediler.

- Ayrıca, her üç ayda bir, 1999 yılı kazancı üzerinden yüzde 25 Geçici Vergi ödediler.

- Toplam oran yüzde 69'u buldu.

- Kurumlar Vergisi mükellefi olan anonim ve limited şirketler, 1998'de kâr dağıtmışsa, ortakları da bunu 1999'a beyan edip ayrıca Gelir Vergisi ödediler.

Böylelikle aynı kazanç üzerinden, değişik adlar altında ödenen vergiler yüzde 80-85'i buldu.

Buna bir de yüzde 50-60 enflasyon eklendiğinde, oran yüzde 100'ü de aşıyor...

* Geçici vergi, mevcut şekliyle büyük sorunlar yaratıyor. Yapılması gerekenlere gelince;

1- Oran yüksektir. Hiç değilse 1999 için düşürülmeli.

2- Çekle yapılan satışlarda ve kamuyla yapılanlar da dahil vadeli satışlarda, reeskont uygulanmadığı için, tahsil edilmeyen gelirin hem KDV'si, hem de geçici vergisi ödenmektedir. Tahsil edilmeyen gelirin vergisi alınmamalıdır.

Piyasanın durgun olduğu bir dönemde, bu uygulama vadeli satışı engellemektedir.

Danıştay 3. ve 4. Dairelerinin kararları doğrultusunda, çeklere de reeskont uygulanmalıdır.

3- Üçer aylık beyan dönemi uzatılmalı, bu olmazsa, geçici vergi beyannamesini verme süresi 2,5-3 aya çıkarılmalıdır.

Faiz, repo ve borsa
Son iki yıldır faiz geliri elde edenler arka arkaya büyük sürprizler yaşadılar. Önce bir Başbakan "beyan edilmeyecek" diye söz verdi. Ancak, o gidince yasa uygulandı, beyanname verildi. Ardından ikinci sürprize sıra geldi. Faizlerden kesilen vergilerin ilk yıl tamamı hesaplanan vergiden mahsup edildi. İkinci beyan yılında ise, bir tebliğ ile vergilerin sadece yüzde 21.3'ünün mahsubuna izin verildi. Tüm bunlar, aynı yasanın aynı maddesine dayanılarak aynı bakan döneminde oldu. Bir yıl önce ödenen verginin bir yıl sonra yüzde 78,7'sinin enflasyondan arındırma olarak kabul edilmeyişini de kimse anlamadı.

Şimdi ise üçüncü sürpriz yolda. Geçen yıl faiz ve repo gelirleri 11,7 milyar lirayı geçenler beyanname vermişlerdi. Bu yıl ise, (eğer yasa değişmezse) 7 milyar lirayı aşanlar beyanname verecekler.

Bize göre bu aşamada;

- Faiz ve repodaki stopaj oranını artırmak,

- En az üç yıl süre ile faiz ve repo gelirlerinin beyanını ertelemek,

- Borsada da, beyanı kaldırıp, binde bir ya da iki civarında "işlem vergisi" getirmek, sorunu büyük ölçüde çözümleyecektir.

Enflasyon muhasebesi
Halk arasında enflasyon muhasebesi olarak adlandırılan uygulama, işletmelerin enflasyona karşı korunmasını ve enflasyondan arındırılmış kazançlarının vergilendirilmesini amaçlıyor.

Enflasyon olgusunu kavrayan bir vergi ve buna bağlı bir muhasebe düzeninin olmayışı, işletmeleri fiktif kazançlar üzerinden vergi ödemek durumuyla karşı karşıya bırakmakta ve yasalara uyan işletmelerin, sermaye yapısının azalmasına, hatta uzun dönemde yok olmasına neden olmaktadır.

Ancak, edindiğimiz izlenim vergide "ince ayar" düzenlemeler sırasında, enflasyon muhasebesinin ele alınmayacağı yönünde.

İştirak satışı istisnası
31 Aralık 1998 tarihinde sona eren bu istisna, önce "Geçici Bütçe" yasası ile daha sonra da 6 aylık son "Bütçe Yasası" ile 1999 yılı sonuna kadar uzatılmıştı.

Anayasa'nın 161/son maddesi uyarınca, bütçe yasası ile vergi yasalarının değiştirilmesi hukuken mümkün değil.

Şirketlerin otofinansman sağlayabilmeleri için gerekli olan bu düzenlemenin, Kurumlar Vergisi Yasası'nda bir madde ile yapılması ve istisnadan yararlanma süresinin de 2005 yılına kadar uzatılmasında yarar vardır.

Menkul değerleme
Hisse senetleri ile fon portföyünün en az yüzde 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgelerinin alış bedeli ile değerlemesini kabul eden, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymetin borsa rayici ile değerlenmesini öngören, ancak gelen tepkiler üzerine, Bütçe Yasaları ile 1999 yılı için revize edilen Vergi Usul Yasası'nın tartışmalı 279. maddesinin, yeniden önceki şekline dönüştürülmesinde yarar var.

Telif kazançları istisnası
Son vergi düzenlemeleri sırasında, tasarıda yeralmayan ancak adeta bir "son dakika golü" olarak, geçiçi madde şeklinde yasaya eklenen bir madde de, "telif kazançları" ile ilgili.

Şair, ressam, bestekar, heykeltraş, yazar gibi kişiler, dünyanın her ülkesinde korunmakta ve desteklenmektedir. Ülkemizde, çok uzun süredir bu kişilere yapılan ödemelerin "brüt tutarı üzerinden" Maliye'nin stopaj, fon payı ve KDV olarak yüzde 26 geliri vardır. Gerekirse stopaj oranı yükseltilip, telif geliri olanların beyannameli vergi mükellefi olma yükümlülüğü kaldırılmalıdır.

Geçmişte yaşanılan ve halen de ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen bazı siyasi amaçlı baskıların, bu kesim üzerinde bir baskı unsuru olması istenilmiyorsa, geçici 7. madde kaldırılmalı ve gerekirse stopaj artırılarak, soruna kalıcı bir çözüm bulunmalıdır.

Örgü örenler
Evde "örgü ve dantel örenler" ve aile bütçesine katkıda bulunmak amacıyla bunları satanların hatta "hamalların", "vergiden muaf esnaf" sayılabilmeleri için,

* Esnaf Odası'na kaydolmaları,

* Belediyeye 12 milyon lira yatırıp, esnaf muafiyet belgesi almaları gerekiyor.

* Yasada Maliye'nin memurları ile belediye zabıtlarının, zaman zaman evlerde denetim yapmaları ve dantel ve örgünün ipinin, yününün faturasını sormaları öngörülüyor.

Uygulama olanağı olmayan düzenlemenin, gözden geçirilmesi gerekiyor.

Taksiciden fatura
Götürü usulün kaldırılması ile birlikte, basit usulde vergilendirilmenin kapsamına alınan taksicilerin, 1 Ocak 1999'dan itibaren, müşterinin istemesi halinde fatura kesmeleri gerekiyor. Nitekim kesiliyor da.

Pratikte çok zor olan bu fatura kesme olayı, haklı tartışmaları da beraberinde getirdi. Taksimetreye bağlı yazar kasa benzeri bir uygulama getirilmesi ile bu sorun kökten çözülecek. Ancak bu aşamada, bir tebliğ ile perakende satış vesikalarının fatura yerine geçeceğinin açıklanmasında yarar var.

Hapis kalktı
Hapİs cezalarıyla ilgili "kaçakçılığa teşebbüs" fiillerinde, hapis cezası bütünüyle kaldırıldı. (Örneğin sahte ya da kapsamı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi fiilinde olduğu gibi.) Bu arada, gözden kaçan bir hata sonucu "hapis cezası" da fiilen uygulanamaz hale geldi. Vergi Usul Yasası'nın "Tahriyat Öncesi Uzlaşma" ile ilgili Ek 11. maddesi uyarınca, kaçakçılık yapan kişiler ceza mahkemelerinde yargılanmayacaklar. Böylece 10 trilyonluk vergi kaçakçılığı yapan, naylon fatura düzenleyen kişi dahi hapisten kurtulabilecek.

Ödenmeyen borçlara kolaylık
Türkİye son bir yıldır küresel kriz, Rusya krizi ve vergi yasalarının ortaya çıkardığı kriz olmak üzere arka arkaya bir çok kriz yaşadı. Ayakta durabilen durdu, duramayanlar da yok oldu gitti. Bu arada, ayakta durabilmek için çırpınanlar da var...

Yaşanılan kriz nedeniyle çoğu vergi mükellefi alacağını tahsil edemedi, Devlet dahi ödemelerini uzun süre geciktirdi. Bu arada vergi ve sigorta pirimi borçlarına faizler işlemeye devam etti. Vergi yasalarında "ince ayar" bazı düzenlemeler yapılırken ya da bir tebliğ ile 55. hükümet döneminde olduğu gibi, ödeme güçlüğü içinde olan mükelleflere bir "ödeme kolaylığı" getirilmesi ve düşük oranlı "tecil faizi" alınması, hem yüz trilyonlarca liralık bir gelir toplanmasına olanak sağlar hem de yüzbinlerce mükellefi zor durumdan kurtarır...

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır