kapat

15.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZEYNEP GÖĞÜŞ(zgogus@sabah.com.tr )


Ecevit, CHP ve ahlak

Halk Partililik kimliğinizin bir parçası idiyse... O kimlik parçasını havada uçan bir pet şişenin içinde kaybettinizse... Sizden biri olan Prof.Yahya S. Tezel'e kulak verin.

Yahya Tezel, son seçimde CHP'nin baraj altında kalışını anlamak için bu partide "fantastik" yanlışların yapıldığı 1972-80 döneminin tarihinin yazılması gerektiğine inanıyor.

Konuyu Türkiye Günlüğü dergisinde işleyen Tezel'e göre"CHP'deki çöküntünün tarihinde İsmet Paşa'nın meşruiyet kurallarının sonuna kadar zorlandığı bir kurultayda yenilmesinden 1980 darbesine kadarki dönemde yaşanılanlar büyük önem taşıyor. Ve bu dönemin birincil sorumlusu Ecevit."

1976-79 arasında özellikle genç partililerin insanların belirli siyasi sonuçları elde etmek isterken hukuk kurallarına bağlı kalmaları fikrine"budalaca bir takıntı" gibi bakmaları Tezel'in dikkatini çekmiş. Öyle ki, 70'lerin ikinci yarısında CHP'nin etik açıdan diğer partilerden hiç bir farkı kalmamış.

Niye böyle oldu? İşte Tezel'in yanıtı:"Sanıyorum ki bunda 60'lı yıllarda CHP'yi yeni bir sol kimlikle dönüştürmek isteyen insanların Marksist dünya tasarımına alternatif bir siyasi kültürü üretememeleri ve ortaya çıkan yeni bir siyasi kimlik ihtiyacının büyük ölçüde Marksist söylemle karşılanmak zorunda kalınışının ciddi bir rolü olmuştur.

Tezel CHP'yi tarihten alıyor, bir jakoben ilerlemecik partisi olarak aynı zamanda aydınlanma çağının hukuk değerlerini yüceltmesine dikkat çekiyor. CHP çoğulcu demokrasi için mücadele etmiş, 50 seçimini kaybettikten sonra çözülmemiştir."Çünkü" diyor Tezel,"partinin üst yönetimini oluşturanlar, siyasetlerindeki bütün çelişkilere rağmen, hukuk, terbiye ve zerafet gerekleri içinde kalabilen insanlardı".

Tezel'den devamla:"1972'de meşruiyet kurallarının sonuna kadar zorlandığı kurultayda İsmet Paşa'nın tasfiyesinden sonra Türkiye'deki kamusal alanın siyasetten bağımsız bir hukukun üstünlüğü ilkesine göre oluşturulması meselesi Halk partisinin gündemindeki önemini kaybetti. Marksist siyaset anlayışının entelektüel baskısına, toplumda var olan mezhep farkları ve etnik farklarla oynamayı sınıfsal siyaset sanan akımlara karşı CHP'nin filtreleri tıkandı. Hukuka uyma ethosu CHP için önemini yitirdi."

Ecevit'in "Yasaların üstünde doğa yasaları vardır" gibi sözlerinin partide çılgınca alkışlanması Marksist söylemin etkisini kanıtlamaktaydı.

Tezel, CHP'deki çöküntünün analizini yapmayı isteyenlere, İsmet Paşanınhileli bir kurultayla tasfiyesini izleyen yıllarda CHP'de neler olup bittiğinin tarihini araştırmalarını önerip, hukuk terbiyesinin nasıl olup da sahneden kaybolduğunu anlamaya çalışmanın önemli ipuçları verebileceğini hatırlatıyor.

CHP'deki hukuki meşruiyet arayışını ve siyasal etik geleneğini hileli 1972 kurultayında öldüren Ecevit'ten başkası değildi. Bu tarihin doğru okunması, CHP'nin farkını yaratansiyasal ahlak misyonuna dönüşünü de kolaylaştırabilir.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır