kapat

15.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Türkiye için son fırsat
Enflasyonu düşürmek için 30 yılın en önemli fırsatını yakalamak üzereyiz. Hükümet seferberlik başlatmalı. Sonuç alamazsak, 21. yüzyılın başında krizle boğuşacağız.

Türkiye, enflasyonu düşürmek için son 30 yılın en önemli fırsatını yakalamak üzere. Hükümet bu konuda ikna yoluyla toplumsal bir seferberlik başlatmak zorunda. Sonuç alamazsak 21. yüzyılın ilk yıllarında durgunluk ve krizle boğuşacağız. Başarı ise hızlı büyümeyi getirecek.

Türkiye'de enflasyonu düşürme hedefi hiç bugünkü kadar yakın olmamıştı. Yılbaşından bu yana ham petrol fiyatı yüzde 70 dolayında artmasına rağmen 12 aylık enflasyon yüzde 50'nin pek üstüne çıkmadı. Halk ve iş dünyası, enflasyonu düşürme programına inanmaya başladı. Ancak bu inanç henüz yaygın değil.

Halen uygulanan dokuzuncu program da başarıya ulaşamazsa, enflasyonun düşürülmesi için son fırsat da kaçacak. Başarısızlık Türkiye'ye aşağıdaki faturayı çıkaracak:

Önümüzdeki iki-üç yıl içinde mevcut veya kurulacak yeni hükümet istikrar programı uygulamaya istekli olmayacak.

Yeni bir istikrar girişimi, kamuoyundan destek alamayacak.

Uluslararası para ve sermaye piyasaları ekonomiyi "umutsuz bir vaka" olarak görmeye başlayacak. IMF, daha ağır koşullar ileri sürecek. Ekonomi dış şoklara karşı daha kırılgan bir duruma gelecek.

Belirsizlik ve umutsuzluk, iş dünyasının o pek övülen dinamizmini kurutacak. Yüzde 7-8'lik yüksek büyüme hızları hayal olacak.

Durgunluk uzadıkça, krize dönüşme tehlikesi artacak. 2-3 yıllık ekonomik kriz, radikal uçları güçlendirecek, sosyal ve siyasi ortam karışacak.

Mevcut enflasyonu düşürme programı, yukarıdaki nedenlerle Türkiye için bir "son fırsat" niteliğinde. Bu fırsat iyi kullanıldığı takdirde ekonomi içinde bulunduğumuz üçüncü çeyrekten başlayarak normal büyüme temposunu yakalayabilir. Ekonominin üç yıllık sınavdan başarıyla çıkabilmesi için, önümüzdeki üç hafta ve üç ay kritik bir önem taşıyor. Bu dönemleri, önemli şok ve hata olmadan atlatabilirsek, ekonomi düze çıkmak için yeni ivme yakalayabilecek.

Büyümenin hız kazandığı bir ortamda seçmenlerin taleplerine sahip çıkan partiler oy oranını artırabilecek. Gelir dağılımındaki bir iyileşme de enflasyonun düşürülmesine bağlı.

EKONOMİNİN ÜÇ ZAMANDAKİ GELECEĞİ
Üç hafta: Tansiyon düşebilir

Neler yapılmalı: Hükümet gerilimli ortamı yumuşatacak önlemler almak zorunda. Yapısal reformlarda mesafe alınması iyimserliğin dozunu artıracak.

Ekonomik konularda şeffaflığa öncelik verilmeli. IMF ile görüşmeler konusunda tarafların ketum davranmaları dedikoduları yaygınlaştırdı ve trajik olaylara yol açtı. Şeffaflık, medyanın ekonomik konuları bir "reality show" havasında ve paparazzi mantığı ile ele almasını önleyebilir.

Ekonomik konulardaki açıklamalar yalnız Başbakan Ecevit tarafından yapılmalı ve demeç enflasyonu önlenmeli. Ecevit'in 2-3 dakikalık kapı önü açıklamaları yeterli olmuyor.

Sonuç ne olur: Faiz oranındaki 3 haftalık bir istikrar, ekonomi dünyasındaki asabi havanın biraz dağılmasını sağlayacak.

Üç ay: Tünelin ucundaki ışık
Neler yapılmalı: Aylık enflasyon oranlarının geçen yılın aynı ayını aşmaması sağlanmalı.

Ecevit her ayın belirli bir gününde ekonomi konusunda bir basın toplantısı yapması şeffaflığa katkıda bulunabilir.

2000 yılı programı ve ekonomik hedefleri, tüm kesimlerle görüşülerek, bir halkla ilişkiler kampanyası çerçevesinde açıklanmalı. Bu açıklama bütçenin TBMM'ye sevkedileceği ekim ayı ortasında değil, bir ay önce 15 Eylül'de yapılırsa, konsensüs sağlanması için zaman kalır.

Piyasalara müdahale yerine "ince ayar" politikası sürmeli.

Faiz dışı bütçedei fazla için kamu kesimi de tasarruf yapmalı.

Sonuç ne olur: Faizde düşüş maliyet artışının hızını keserek enflasyonist baskıyı azaltacak.

Yapısal reformlarda mesafe alınması ve istikrarın devamı IMF desteğinin gerçekleşmesini sağlayacak. Yabancı ve yerli sermayede yatırım eğilimi, 2 yıllık bir aradan sonra tekrar güçlenmeye başlayacak.

Bir dış şok yaşanmazsa son üç ayda sanayi yüzde 15'e yakın büyüme gösterecek. GSMH'daki üçüncü çeyrek büyüme ise son 21 ayın en yükseği olan yüzde 8'e ulaşacak.

Üç yıl: İstikrarlı büyüme
Önümüzdeki 5.5 aylık bir süre, sorun çıkmadan atlatılırsa, kamuoyu ve iş dünyası programın kazanımlarına sahip çıkmaya başlar.

Enflasyondaki düşüşün kalıcı olması, yatırımların canlanmasına ve işsizliğin hızla azaltılmasına imkân verir.

2000'den itibaren üç yıl üst üste hızlı büyüme, gelir dağılımının iyileştirilmesi ve bölgesel eşitsizliklerin azaltılması için yeni kaynaklar yaratır.

Faruk TÜRKOĞLU


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır