kapat

22.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
TAYFUN DEVECİOĞLU(tayfund@sabah.com.tr )


Gergin ilişki

Özbekistan'ın Türk okullarını kapatması ve öğrencilerini geri çekmesi kendi iç politika çekişmelerinden kaynaklanıyor

Başbakan Bülent Ecevit dün konutundan ayrılırken Fethullah Gülen'le ilgili soruları yanıtlıyor. Başbakan, bir ara lafı Özbekistan'a getiriyor:

"Özbekistan Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'ye yönelik, bence hiç de haklı olmayan bazı kaygıları var. O bağlamda önlemler alıyor. Daha önce Özbek gençlerini geri çağırmıştı... Bence güvensizlikten kaynaklanan bir olay. Türkiye hiçbir devletin, elbette Orta Asya devletlerinin içişlerine kesinlikle karışmaz, karışmamıştır, karışmayacaktır..."

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un ülkesindeki Türk okullarını kapatması, ardından da Türkiye'deki Özbek öğrencileri geri çağırmasının ardında Fethullah Gülen mi var? Yoksa Ecevit'in dediği gibi olayın nedeni Kerimov'un yersiz kuşkuları mı? Arşivlere göre Türkiye-Özbekistan krizinin ardında Özbekistan'daki iç çekişmeler yatıyor.

Sürgündeki muhalif: Salih
Muhammed Salih 1992 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İslam Kerimov'un rakibiydi. Seçimlerde Kerimov oyların yüzde 86'sını aldı. ERK partisinin başkanı Salih ise yüzde 14'te kaldı. Kerimov daha sonra ERK'yı kapattı.

Kerimov'un görev süresi 1997'de bitiyordu. Ancak, Özbek Cumhurbaşkanı Mart 1995'te görev süresinin 2000 yılına kadar uzatılması için referanduma gitti. Halk yüzde 99 oyla Kerimov'un görev süresini uzattı. Bu arada ERK "yeraltına inip" eylemlere başlamıştı.

Referandumun hemen ardından Nisan 1995'te Özbekistan Anayasa Mahkemesi ERK'nın 7 üyesine verilen hapis cezalarını onayladı. Los Angeles Times'ın haberine göre kararın gerekçesi şuydu: Kerimov yönetimini yıkmak için örgüt kurmak ve bazı örgüt üyelerini Türkiye'de eğitmek.

16 Şubat 1999 olayları
Özbek ekonomisi 1996'dan sonra artan yabancı sermaye girişleri ve Dünya Bankası desteğiyle biraz olsun rahatladı. Ekonomik daralma durdu. Ülkede yine muhalif hareketler ve eylemler vardı ama kayda değer olay sayısı azdı. Kerimov, ülkesini Afganistan ve Çeçenistan'daki şeriatçı akımlardan uzak tutmayı başarmış görünüyordu. Taa 16 Şubat 1999'a kadar...

O gün Özbekistan'ın başkenti Taşkent 6 büyük patlamayla sarsıldı. Bomba yüklü 6 otomobil infilak etti. 13 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı.

Can sıkan program
Patlamalardan 2 hafta sonra, 1 Mart akşamı Özbek devlet televizyonunun ekranlarında ERK terörüyle ilgili bir program yer aldı. BBC İzleme Servisi'nin kayıtlarına göre sunucu Tursun Koratoyev sözlerine şöyle başılıyordu:

"Muhammed Salih 16 Şubat'taki bombalama olaylarıyla bir ilgisi olmadığını söylemişti. Bugün, Salih'in 16 Şubat olaylarındaki rolünü gözler önüne sereceğiz. Salih'in Özbek gençlerini kandırarak, Türkiye'de terörizm eğitimi verdiğini anlatacağız."

Az sonra ekranda Dilşad Ergaşev adlı bir genç beliriyor. TV muhabiri soruyor:

- Bize olayı anlatır mısın?

- Kandırıldık. Bize iş idaresi eğitimi vereceklerini söylemişlerdi. Bu organizasyonun arkasında Muhammed Salih'in olduğunu bilmiyorduk. Oysa herşey onun kontrolü altındaymış.

- Sizi önce nereye götürdüler?

- Önce Mübarek'e gittik. (Kaşkarya Bölgesi'nde bir kent) Oradan da Aşkabat'a. Sonra Batum üzerinden İstanbul'a geldik.

- Muhammed Salih'i tanıyor muydunuz?

- Hayır. İstanbul'da bizimle ilgilenen bir adam vardı. Ben onu bir müftü zannetmiştim. Meğerse Salih'miş. Bize kursun iki ay süreceğini söylemişlerdi. Ama İstanbul'da 7-8 ay kaldık. Sonra Çeçenya'ya gittik. Orada'da bir ay kaldık. Sonra Aşkabat'a geçtik. Bize bazı kitaplar verdiler ve Taşkent'e geri döndük.

"Atış talimi yaptık"
Dilşad Ergaşev'den sonra Muhsin Goyipov ekranda. Bu kez diyalog daha ilginç:

- Olayı anlatır mısın?

- 7 kişiydik. Şevket isimli biri bizi Mübarek'ten aldı. Trenle Aşkabat'a geçtik. Bizi Murad Jorayev karşıladı. Elbise ve paraya ihtiyacımız olmadığını söyledi. Pasaportlarımızı da aldı.

- Sonra ne oldu?

- Birkaç yer dolaşıp İstanbul'a vardık. Bir otele yerleştik. Ertesi gün Muhammed Salih geldi... Bomba imalatı eğitimi aldık. Makineli tüfek ve tabancayla atış talimi yaptık.

Demirel'in ziyareti
Bu programdan yine yaklaşık 2 hafta sonra Cumhurbaşkanı Demirel Taşkent'te. 16 Mart'taki basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlıyorlar. Vremya gazetesinin muhabiri Arkadiy Dubnov soruyor: "Türkiye ve Özbekistan laik düzeni korumak için mücadele eden iki ülke. Aşırı akımlara karşı bir işbirliğiniz var mı? 16 Şubat'taki bombalama eyleminden bir sonuç çıktı mı?"

Kerimov, cevabında aşırı uçlarla mücadelede Türkiye'nin tecrübesinden faydalanmaları gerektiğini anlatıyor. 16 Şubat olayıyla ilgili cevabının bir bölümünde Muhammed Salih'ten bahsederken "Şimdi Afganistan'da bir yerlerde. Daha önce Rusya'da ve İstanbul'da bulundu" dedi. Demirel de bu yumuşak üsluptan memnun kalıp "Kerimov'un düşmanı benim de düşmanımdır" diyor.

Ağır suçlama
Ancak, 16 Şubat soruşturmasının sonuçları netleştikten sonra Kerimov sertleşmeye başlıyor. 14 Nisan'da Taşkent'te yaptığı basın toplantısında "16 Şubat eyleminde kullanılan bombaların İstanbul'da imal edildiğini" söylüyor.

2 gün sonra 16 Nisan'daki bir televizyon programında konuşan Taliban karşıtı Zikirullah isimli bir Afganlı, Kerimov'a karşı silahlı mücadele veren grupların yerleştiği ülkeleri anlatırken "Özbekistan yönetiminden memnun olmayan gruplar ülke dışına çıktı. Bunlar çoğunlukla Türkiye ve BDT ülkelerine gitti. Silahlı mücadele yöntemini seçtiler" diyor.

Hava gerginleşiyor
Salih'in kandırdığı gençlerin ifadelerinden sonra Özbek tarafı Türkiye'den daha fazla hassasiyet istiyor. Mayıs ayı ortalarında Rustem Mamatkulov ve Zayineddin Askarov adlı iki Özbek muhalif İstanbul'da yakalanıyor. Türkiye iki muhalifi idam edilmemek koşuluyla geçtiğimiz günlerde Özbekistan'a iade ediyor.

Ama buna rağmen Özbek yönetimi Türkiye'deki 234 öğrencisini geri çekip, Özbekistan'da 6'sı Fethullah Gülen cemmatine, 6'sı ise Milli Eğitim bakanlığı'na bağlı 12 okulu kapatıyor.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır