kapat

27.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kariyer katili 10 söz

FARUK TÜRKOĞLU


Zeki, çalışkan birçok insan iş hayatının başında önyargılara takılıyor.

Bu önyargılar, geçerli anlayış ve alışkanlıklar, parlak bir kariyere giden yolu tıkıyor. İşte genç insanları ya da iş yeri değiştirenleri kariyerinde engelleyen 10 temel takıntı.

1- Bu işyerinde motivasyon yok!
Sen kendi kendini başarıya motive edemezsen, bunu kimse başaramaz. Başkalarından motivasyon beklemeden önce, sen işini elinden geldiğince iyi yapmaya çalış. Bozulan moralini düzeltmeyi başkasına bırakma. Kendini en iyi ancak sen tanıyabilirsin. Kırılan kalbini yine sen tamir etmeye bak. Verimli çalışmak için başkasından rica minnet bekleme bekleme.

Unutma motivasyonun Türkçesi yönlendirmek ve güldürmektir. Kendini bir koyun yerine koyma.

2-İş arkadaşlarım hiçbir şey bilmiyor.
Devir, "ekip çalışması" devri. Sen kendini yabancı dilinle ve diplomanla belki bir "yıldız" olarak görebilirsin ama tek başına ulaşacağın başarıların sayısı çok kısıtlı olacak. İşteki sorunlar, dahi de olsa tek bir kişinin üstesinden gelemeyeceği kadar karmaşıktır. Arkadaşların sana, sen onlara muhtaçsın. Ofis-boy Hüseyin'in bile gönlünü etmek, sevgisini kazanmak zorundasın.

3-105 milyon liraya bu kadar çalışılır!
İşte bir numaralı kariyer katili eleman sloganı. Ücretin gerçekten düşük olabilir. Ancak sen verimini düşürdüğünde işyeri çok az zarar görür. Esas zararı sen kendin görürsün. Bu kısır döngüye bir kez girdin mi çıkman çok zor olabilir. Vitesi bilerek, kendi potansiyelinin altına düşürdüğünde beyin hücrelerinin suyu çekilir. Gençliğin dinamizmini kaybeden ve bir erken emekli adayı gibi olursun. Sen elinden geleni yaptığında kıymetini bugün anlamıyorlarsa, yarın muhakkak anlarlar. Burada değerin bilinmiyorsa, başka bir yerde bilinir.

4-Diplomaya aldıktan sonra da mı okuyacağız. Bu kadar bilgi bana yeter.
Tam ağza biber koyulacak bir söz. Tüm koşulların hızla değiştiği bir ortamda, yenilikleri izlemediğin takdirde geride kalırsın.

5-Müdürüm beni anlamıyor. Şef de nedense bana taktı.
Müdürün işi başından aşkın. Seni anlamaya pek vakti yok: Zaten onun da kendine göre kırk tane sorunu var. Başka bir işyerine gitsen de durum perk farklı olmayacak zaten. Kendi işini, üretimini ve yaratıcılığını masanın üstüne koyduğunda herkes seni bal gibi anlar. Ağlayıp, sızlamak, sürekli bahane ve mazeret üretmek sana hiçbir şey kazandırmaz.

6-Ben tek başıma ne yapabilirim ki. Zaten kimse yeni bir şey üretmiyor.
Sorunlara, zorluklara hemen teslim olma. Her sorunun muhakkak bir çözüm yolu vardır. Düşündükçe sen de bir çıkış yolu bulabilirsin. Araziye uyup, "böyle gelmiş böyle gider" dersen ilerideki masadaki "dinazor"dar bir farkın kalmaz.

7-Bu işi hiç mi hiç sevmiyorum!
Eskilerin dediği gibi, "Aşk olmadan meşk olmaz". Sen işini sevmiyorsan, işin de seni sevmez. İşine sarılmadığın takdirde kariyer merdiveninde yükselmek hayal olur. Çünkü işteki yaratıcılık ve yüksek performans, ancak gönüllü çalışıldığı takdirde ortaya çıkar. Beyin ancak yürekten güç alıyorsa bir şeyler üretebilir.

8-Yarın kendime yeni bir çalışma programı hazırlayacağım.
Babanın yıllardır söylediği gibi, bugün başlanmayan bir işe yarın da başlanmaz. "Yarın" dedikçe günler, aylar, haftalar çok çabuk geçer. Bir de bakarsın ki kariyerinde tur kaybederek sonuncu olmuşsun. Dağarcığında bir şeyler varsa, hemen yapmaya başla. Hemen, şimdi!

9-Ah bir "green card" alabilsem!
Sorunlar ve gerekli çözümler senin zayıf omzuna ağır geliyor. Kaçmak, yepyeni bir ortamda, yeni bir hayata başlamak istiyorsun. Ancak Amerika'da da hayat kolay değil. Üstelik orada elemanlardan beklenen çalışma standardı, buradakinden daha yüksek. Ayrıca dışarı giderken, zaaflarını, hatalarını Atatürk Hava Limanı'nda bırakamazsın. Onlar da seninle gelecek. Sen alışkanlıklarını değiştirmedikten sonra ne yapsan faydası yok. Şairin dediği gibi "Başka diyarlara, başka denizlere giderim, dedin. Bundan daha iyi bir kent vardır nasıl olsa... Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler... Hep aynı kente varacaksın. Başka bir kent bekleme sakın..."

10-Raporu bir kez daha okumaya gerek yok. Yanlış varsa biri düzeltir herhalde...
Üzerine aldığın her işi eksiksiz yapmaya çalış. Kendi yanlışlarını kendin bul, onları başkasının yakalamasına fırsat verme. Mükemmelliğe belki kimse ulaşamıyor ama yine de sen eksiksiz ve hatasız bir ürün ortaya koymaya çalış. Ürünüm, işin, giderek hayatın kalitesinin, bir ekstra emekle, bir fazladan "özen"le yükseleceğini hiç aklından çıkarma. Vasatlık, sıradanlık ve özensizlik, seni hiç bir zaman teslim almasın.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır