SALI 13 NİSAN 1999
Dileğimiz... Seçim zamanı Erzurum meydanlarında yapılan vaatlerin gerçekleşmesi. Vaatlerin tamamı değil... "KDV'si bile" gerçekleşse... İnanıyoruz Erzurum çağ atlar.
ERZURUM- Pazartesi saat 12.00... Esenboğa Havaalanı VİP Salonu... Başbakan'ı dinliyoruz:
- Gördüğüm en yumuşak seçim kampanyası... Ama iki genel başkan kampanyayı gerginleştiriyor.
Ecevit bunu bir süredir söylüyor.
Çiller ve Baykal'ı "hırçınlıkla" suçluyor.
Dün ise...
"Tansu Hanım, Sayın Baykal'dan daha hırçın" diyor.
Ve ekliyor:
- Sadece hırçınlık yapmıyor. Din istismarı da yapıyor... Hatta bu konuda Fazilet Partisi'ni bile geride bırakıyor.
Saat 13.00...
Uçakta "sandığı" konuşuyoruz.
Başbakan'ın çağrısı:
- Haydi sandığa... Mutlaka sandığa.
Bülent Bey "üç gündür bu konuyu işliyorum" diyor.
Herkesin endişesi "katılımın düşük olması."
Ecevit:
- Bu düşünce ters tepebilir... Katılım çok yüksek olabilir.
"Ah keşke" diyoruz.
Seçim "demokrasi düğünüdür."
Düğün de "katılımla" olur.
"Kalabalıkla."
Sohbet sırasında anlıyoruz ki Ecevitler "iyi bir TV izleyicisi."
"Çillerler'in kanalını da" izliyorlar.
Başbakan "altyazı" konusuna giriyor.
"Yasaların çiğnendiğini" söylüyor.
Ve ardından söz Prof. Çiller'e geliyor.
Bülent Bey:
- Maalesef tüketti. Bu seçimde kendisini tüketti.
- Neden?
- Aşırı ihtirasından.
Saat 14.00... Erzurum'dayız.
Karşılama "güzel."
Kente girişte "el sallayanlar" hiç de az değil.
Ama pek çok Erzurumlu "el salladıktan... Alkışladıktan... Bir Başbakan'a gösterilmesi gereken saygıyı gösterdikten" sonra...
"Kurt işareti" yapıyor.
"Kusura bakmayın... Oyumuz MHP'ye" dercesine.
Erzurum'un çevresi karla kaplı.
Palandöken... Kargapazarı Dağları'nda kar var.
Hava "Batı'dan soğuk."
Zaten Erzurumlu da "Batılı'dan farklı."
"Dimdik."
Nazım Hikmet'in Kuvayı Milliye Destanı'nda söylediği gibi:
Erzurum'un kışı zorludur, balam,
buz tutar yiğitlerinin bıyığı
Erzurum'da kaskatı, dimdik ölür adam
kabullenmez yılgınlığı.
Batılı "kolay viraj alabilir."
Her seçim "oy verdiği partiyi" değiştirebilir.
Ama dedik ya...
Erzurumlu "dik... Katı... İkide bir viraj alamaz"
20 yıl öncesine, 14 Ekim 1979 senato seçimlerine gidelim.
Adalet Partisi "artı" Milliyetçi Hareket Partisi "artı" Milli Selamet Partisi...
"Eşittir" yüzde 83.6
Ve şimdi 1995'e bakalım.
Refah Partisi "artı" Doğruyol Partisi "artı" Anavatan Partisi "artı" Milliyetçi Hareket Partisi.
"Eşittir" yüzde 83.4.
Dedik ya...
Erzurumlu 20 yıl önce "hangi berbere tıraş oluyorsa..."
Yine "aynı berbere" gidiyor.
14 Ekim 1979'a devam edelim.
Ecevit'in CHP'sinin aldığı oy:
Yüzde 13.8.
1995'te ise...
Ecevit'in DSP'si "artı" Baykal'ın CHP'si.
"Eşittir" yüzde 7.4.
Yüzde 7.4'ün dağılımına gelince...
CHP, yüzde 4.5 almış.
DSP, yüzde 2.9.
DSP şimdi oyunu "yüzde iki yüz" artırsa bile...
Yüzde ona ulaşamıyor.
Bütün yurtta esen "Ecevit rüzgarı" tabii Erzurumda da var... Ama...
DSP'nin burada milletvekili çıkarabilmesi için rüzgar değil "fırtına... Bora" gerekir.
O da öylesine zor ki...
Erzurumlu meslektaşımız Demir Bilirdönmez "İyi ki geldi" dedi:
- Milletvekili falan çıkaramaz ama... Gelişi, bize değer verdiğini gösteriyor... Gelişi, Erzurum için bir umut ışığı. Derdimiz öylesine çok ki.
Dertler, mitingin yapıldığı Tebrizkapı Meydanı'nda "gözle görlüyor, elle tutuluyor."
Pankartlar "iş istiyoruz" şeklinde.
Ya da "aş."
Bir pankart:
- Şekerimiz ak, yüzümüz kara.
"Ey pankartçı köylü... Derdin nedir" diyoruz:
Yanıt:
- Pancar ekimine kota konuldu. İstediğimiz kadar ekemiyoruz.
Demir Bilirdönmez'le halkın arasına dalıyoruz.
Herkes "İş" diyor.
"Resmi rakamlara göre" Erzurum merkezinde on binin üzerinde işsiz var.
Gürenkapı semti..
Erzincançarşı..
İstanbulkapı..
Mahallebaşı..
Kongre meydanı..
Hep "kahvehane" dolu.
Kahvehaneler de "işsizlerle."
Siyasete gelince...
"Fazilet" güçlü...
Belki 1995'teki kadar değil ama...
Yine de "güçlü."
DYP'ye gelince...
O da "güçlü."
"Üçüncü güce" bakıyoruz.
"Barajı aşarsa" MHP olabilir.
Aşamazsa "ANAP."
Dilerseniz "ölçü olarak" 1995'e bakalım.
ANAP yüzde 15.
MHP yüzde 14.
Erzurum bir zamanlar "Doğu'nun Paris'i" idi.
2000'e girerken ise...
Erzurum "gerilemiş."
Milli gelir bakımından "Türkiye ortalamasının yarısında bile değil."
Erzurum ihmal edilmiş.
Erzurum geri kalmış.
İyi ki üniversite ile kolordu var.
Onlar da olmasaymış.
Erzurum "köyleşecekmiş."
Son sözümüz...
Ve dileğimiz...
Erzurum meydanlarında yapılan vaatlerin gerçekleşmesi.
Vaatlerin tamamı değil...
"KDV'si bile" gerçekleşse...
Erzurum çağ atlar.