AHMET VARDAR (e-posta:avardar@sabah.com.tr )

Seçimlere yaklaştıkça, bazı konulara değinmeden geçemiyorum. İşte gerekli gördüğüm konulardan biri de, adam sendecilik...

Yıllarca, "Haksızlık yapılıyor", "Adaletsizlik var", "Bu düzeni değiştirmek lazım", "Başımıza kaliteli insanlar gelmiyor", "Hırsızlıkları önleyelim", "Bizi soyuyorlar" deyip dururuz. Bu şikayetlerimizi gidermenin yegane çaresi, sandık başına gitmektir. Özellikle kendi çevremde de öyle insanlar görüyorum ki, hayretler içinde kalıyorum. "Neymiş efendim, bu partileri beğenmiyormuş da oy vermeye gitmeyecekmiş... Neymiş efendim, kaşını-gözünü beğenmiyormuş da... Adaylar iyi değilmiş de... Ülke bunlarla selamete çıkmazmış da... Oy versek ne olacakmış da, vermesek ne olacakmış..."

Bugünlerde böyle düşünen bazı arkadaşlarım ve yakınlarımla tartışıp duruyorum. Kendilerine, "Olur mu öyle şey yahu..." diyorum ve ekliyorum, "Oy kullanmamak, hatta kullanmamayı düşünmek bile yakışıklı bir şey değil. Çünkü vatandaşın asıl görevlerinden biri de, oy kullanmaktır. Oy vermekten kaçınmak, aciz insanların işidir. Demek ki kendilerine güvenemiyorlar, kişilikleri zayıf insanlar bunlar... Bir de işin başka yönü var, o da kolaycılık... Günlerce kahve köşelerinde, ev muhabbetlerinde car car car konuşurlar ama iş kendini yönetecek adamı seçmeye gelince, kaytarırlar. Yok öyle şey, olamaz..."

Şunu unutmamak gerekir ki, bu ülkede yaşayan bizleriz, yöneticilerimiz de bizlerden. İçimizde yabancı yok... Yani seçeceğimiz insanlar ne Amerika'dan, ne Rusya'dan, ne de uzaydan geliyorlar. Hepsi içimizden biri. Ya teyzemizin oğlu, ya dayımızın çocuğu, ya halamız, ya amcamız, ya da arkadaşımız... Hiçbirinin ne bizden ne de biri birinden farkı yok.

Yani kısaca söyleyecek olursak, "Mal bizim, bu malla iktifa etmek zorundayız. İçinden en iyisini, kafamıza uygununu, çalışkanını, beceriklisini seçmek zorundayız." Onun için oyumuzu muhakkak kullanmamız gerekiyor. Öyle partiler var ki, mensupları bir oy dahi zayi etmeden görevlerini tamamlıyorlar, "bir oy bir oydur" diyorlar ve ipi birincilikle göğüslüyorlar. Sonra biz başlıyoruz ağlamaya, vay efendim hava güzelmiş de, pikniğe gitmişler de, onun için oy kullanmamışlar mış... Yok efendim hava yağmurluymuş da, ıslanmaktan korkmuşlarmış mış...

İşte bu mış mışlar geçerlikte olduğu sürece, ülkede gerçek anlamda oy dağılımı olmuyor, meclis kitleniyor, gerekli kanunlar çıkarılamıyor, üstüne üstlük zaman zaman demokrasimiz de zedeleniyor. Eğer seçimlerden sonra ağlamak istemiyorsak, kafamıza yatan en hayırlı gördüğümüz partiye oyumuzu vermek büyük bir vatan görevidir. Lütfen bu vazifeden de kaçamayalım, 5 yılda bir 2-3 saatimizi bu uğurda feda etmekten çekinmeyelim. İyi vatandaş ancak böyle olunur...