kapat

SALI 13 NİSAN 1999

RAUF TAMER (e-posta:rtamer@sabah.com.tr )

Kampanya'ya dair

Seçime 5 gün kaldı. Kampanyalar'a bakıyorum, gayet cılız gidiyor.

Aktivitesi olan tek kampanya, Adnan Polat'ın kampanyası.

Programlı, sistemli, disiplinli çalışıyor Polat... Etkili oluyor.

San'atçı ve sporcu kesimini de çekip yanına aldığı için, tam bir şölen havası estiriyor.

CHP, İstanbul'da bulabileceği en ideal aday'ı bulmuş.

İzmir'deki Çakmur'u Ankara'daki Karayalçın'ı da hesaba katarsanız, CHP'nin baraj problemi kalmamıştır.

..........

Evet.

İstanbul'un en renkli aday'ı Adnan Polat.

Ayrıca...

Galatasaraylılık dayanışması -Mesut Yılmaz'ı bilmem ama- Adnan Polat'a iyi yansıyacağa benzer.

Bir okuyucum hatırlattı.

Susurluk günlerinde, bir yazıda demişim ki:

- Doğu Perincek'in İşçi Partisi -ilk seçimde- en üst sıraya yerleşip 1'inci olmazsa, bu toplumun temiz siyaset özlemine asla inanmam.

Ve "şimdiden söyleyeyim" diye devam etmişim.

Demişim ki:

- Bakalım... Kamyondan önce-kamyondan sonra sloganının duyarlı medyası, seçim kampanyalarında İşçi Partisi'ne ne kadar yer ayıracak.

..........

Bir noktayı önemle vurgulamışım.

Demişim ki özetle:

- Doğu Perincek'in -o zamanki- korkunç iddialarına büyük önem vererek Temiz Toplum Kampanyası açan bizler, eğer seçimde eşit davranmazsak Perincek'i sadece reyting malzemesi için kullanıp kullanıp sonra kenara atmış sayılırız ki, ne temiz siyasetle bağdaşır, ne de adaletle.

..........

Tam dediğim gibi işte.

Perincek bugün nerde?

Ve hangimiz hatırlıyoruz?

Şuraya gelmek istiyorum:

- Susurluk sandığa yansımalıydı.

Parlatacaksa, önce Perincek'i parlatmalıydı.

Tırmandıracaksa, ille Mesut Yılmaz'ı tırmandırmalıydı... Hatta Yılmaz'ı bir roket gibi fırlatmalı, yüzde 30'lara 40'lara falan çekmeliydi.

Bunların hiçbiri olmayıp da halâ siyasi yelpaze çeyrek porsiyonlara dağılacaksa, o zaman söyleyin bakalım çocuklar:

- Siz bu Susurluk'tan ne anladınız?

Demek ki, boşuna 1 dakika karanlık eylemleri yapmışız.

Nitekim şaibeli ihaleler, o eylemlerden sonra oldu.

Siyasi amaçlı suçlamalar-aklamalar, o eylemlerden sonra da sürdü.

Demokrasi tarihinde ilk def'a yolsuzluk iddiası'yla düşürülen bir hükümet, o eylemlerden sonraya denk geldi.

Öyleyse, nerede kaldı erdem?

- Siz bu Susurluk'tan ne anladınız çocuklar?

İşte Korkmaz Yiğit...

Herhalde cezaevi günlerinde sağına bakmıştır, kimse yok... Soluna bakmıştır, yine kimse yok...

Demiştir ki Allahım, ben nasıl bir çeteyim? Tek kişilik çete olur mu?

Gül Allah gül.


© COPYRIGHT 1999 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr