PAZAR 21 MART 1999
Kim için diye soracak olursanız hemen söyleyim, kendim için. Evet kendim için muhasebeci arıyorum.
Ne mi yapacak? Fazla bir şey değil. Her ay, muhasebe açısından işlenmesi en kolay bir defter olan, serbest meslek kazanç defterini tutacak. Bu deftere her ay iki adet serbest meslek makbuzunu gelir yazacak. Her ay KDV, üç ayda bir geçici vergi, yılda bir de gelir vergisi beyannamesi dolduracak ve imzalayacak. Hepsi bu kadar...
Diyeceksiniz ki, peki siz niye yapmıyorsunuz? Yapamam efendim. Çünkü yasalar buna engel!.. Beyannamemi imzalayabilmem için üniversitedeki görevimden ayrılmam gerekiyor.
Belki çoğunuz bilmiyorsunuzdur. Üniversitedeki öğretim üyeliği görevim benim asıl işim oluyor. Bunun yanısıra, şimdiye kadar da vergi ve muhasebe konusunda, tam 34 cilt kitap, 2000 civarında makale yazdım. Yine bu konularla ilgili 100 civarında televizyon programına çıktım. Yüzlerce panel, konferans ve sempozyuma konuşmacı olarak katıldım. Geçen ay "Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları" adlı kitabım yayımlandı. Şu günlerde "Şirketler Muhasebesi ve Vergilendirilmesi" adlı beş cilt kitabımın 6. baskısı, hemen ardından da, bu konuda Türkiye'de ilk yayın olan "İnşaat Muhasebesi Vergilendirilmesi ve Hukuku" kitabımın 9. baskısını çıkaracağım. Özetle, bugüne kadar yazdığım kitaplar üst üste konulduğunda, boyumu aşıyor.
Şu anda da, tam 25 ciltte tamamlanacak olan, foyvolant (değişebilir yapraklı) "Gelir, Kurumlar, Vergi Usul Kanunları ve Uygulaması"da 5 cilt halinde çıktı.
Bu arada yaklaşık 20 yıldır "Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi"nde, lisans ve lisansüstünde, Vergi ve Muhasebe dersleri veriyorum. Aynı zamanda "ODTÜ İşletme Bölümü"nde Turkısh Tax System dersini yürütüyorum.
Öğrencilerimden binlercesi muhasebeci ve mali müşavir oldu. Şu anda muhasebecilik ve mali müşavirlikle uğraşanların çoğu, vergi ve muhasebe uygulamalı kitaplarımdan da yararlanarak işlerini yürütüyorlar.
Gördüğünüz gibi, insan boyunu aşan vergi ve muhasebe kitabının yazarı olan ben, beyannamelerin nasıl düzenleneceği konusunda kitapları olan, gazete ekinde verilen beyanname düzenleme rehberlerini hazırlayan ben, bir tek şeyi yapamıyorum. Yazarlıktan elde ettiğim telif kazancı nedeniyle, kendi defterimi tutup, beyannamemi imzalayamıyorum. Çok ilginç değil mi?
Peki bunu ben yapamıyorsam; şairler, ressamlar, heykeltraşlar, karikatüristler, makale ve roman yazarları, bestekârlar nasıl yapacaklar?
Mart ayının bitimine sayılı günler kaldı. Eğer son anda bir tebliğ yayımlanmazsa, 1 Nisan'da defter tutma ve beyanname uygulaması başlayacak. Vergi alınmasına kimse bir şey demiyor. Zaten masrafların hiç düşülemediği brüt telif gelirinden, yüzde 26 oranında vergi peşin peşin her ay alınıyordu. Aslında, biraz daha vergi alınacaksa, stopaj yükseltilmek suretiyle de bu sağlanabilirdi. Vergiye kimse bir şey demiyor ancak noter onaylı makbuz, KDV ve Geçici Vergi beyannamesi vermek, defter tutmak gibi kırtasiyeciliğe gerek yok.
Mart ayı bitmeden bu sorunu çözmek gerekiyor. Çözüm ise gayet basit. Maliye Bakanlığı Vergi Usul Yasası'nın mükerrer 257. maddesinde yer alan bu konudaki yetkisini kullanır ve bir tebliğ ile şaire, ressama, yazara, çizere defter tutmayı ve aylık, üç aylık beyanname vermeyi kaldırır olur biter...
Ancak bu, vergi ödemeyecekler anlamına gelmiyor. Yine yıllık gelir vergisi beyannamelerini verecekler ve vergilerini de kuruşuna kadar ödeyecekler. Burada sadece, kırtasiyecilik ortadan kalkmış olacak o kadar...
Eğer bu tebliğ, Mart sonuna kadar çıkmazsa, vergi ve muhasebe konularında Türkiye'de yayımlanmış en çok kitabı ve makalesi olan bir kişi olarak, bana da beyanname dolduracak bir muhasebeci gerekecek...