kapat

PAZAR 21 MART 1999

AHMET VARDAR (e-posta:avardar@sabah.com.tr )

Bu dertler ne zaman bitecek... Bu işler ne zaman düzelecek...

Gün geçmiyor ki 50 tane 100 tane şikayet gelmesin. Bu kadar mı dertli bir milletiz, bu kadar mı birbirimizi sevmiyoruz, bu kadar mı başı boşuz... Halbuki gönül istiyor ki, bana gelen mesajların hiç olmazsa yarısı iç açısı sözlerle dolu olsun. Ama maalesef o günleri bir türlü göremiyoruz.

İşte herşey ortada... Bu gidişle vatandaş kime inanacağını, kimin peşinde gideceğini, kime oy vereceğini düşünemez oldu. Çünkü yaşamak zorunda, günlük işlerini halletmek zorunda, çoluğuna-çocuğuna bakmak zorunda, ailesini-yuvasını geçindirmek zorunda...

Hani bir söz vardır, daha doğrusu bir şarkı, "Gelen vurdu, giden vurdu..." diye başlar. İşte bizim vatandaşımıza da gelen vuruyor, giden vuruyor... Adamın arabasın çalınmış, polise müracaat etmiş, kaydı silinmiş ama 6 sene sonra bir de bakmış ki posta kutusunda kocaman sarı bir zarf... Sarı zarf kimden gelir, tabi ki resmi kurumlardan. O da nedir?... Herhalde pek hayırlı bir şey değildir. Ya borç, ya da mahkeme ihzarı... Bakın Belgin hanımın yolladığı mektupta neler yazıyor;

"Sayın Ahmet Vardar,

Size babamın ve dolayısıyla benim yaşamış olduğum bir sıkıntıdan bahsetmek istiyorum. Açıkçası bu konu ile ilgili direkt bir yardımınız olup olamayacağını bilmemekle birlikte, en azından çok daha bilgili bir kişi olarak beni doğru yerlere yönlendirebileceğinizi umuyorum. Konuyla ilgili pek çok kişinin de mağdur durumda olduğunu düşünüyorum.

Sorunumuz, bundan 6 sene evvel arabamızın çalınmasıyla ilgili. Hemen gerekli mercileri bilgilendirerek bu konuyla ilgili çalışmanın yapılmasını ve arabamızın bulunmasını bekledik. Maalesef herhangi bir sonuç çıkmadı ve o sırada kaskosuz olan arabamız uçtu gitti. Biz de bu konunun üstüne bir sünger çektik. Ancak benim size bahsedeceğim sıkıntı maalesef sadece bu değil...

1998 yılı Aralık ayında çalınmış olan arabamızla ilgili 15 milyon TL. tutarında vergi ödemenizi yapmamız gerektiği ile ilgili yazı geldi. Biz gerçekten bu duruma çok şaşırdık. Çünkü arabamızı bulmakla yükümlü devletin, hiçbir şey yapmamakla yetinmeyip, bir de üstüne vergi istemesi gerçekten garip bir durumdu.

Daha sonra babam Gayrettepe'deki Emniyet Müdürlüğüne giderek arabamızın kaydını sildirmesi gerektiğini öğrenmiş. Bütün bir gününü vererek, Emniyet Müdürlüğüne gitti. Orada karşılaşılan durum bizde ikinci bir soğuk duş etkisi yarattı. Çünkü, arabanın çalındığı ilk günden itibaren, maalesef her sene normal vergiler tahakkuk ettirilmiş ve biz de bugüne kadar yazılı ya da sözlü hiçbir beyan ulaşmadığı için ödeme yapmamış durumdayız. 100 milyon TL. tutarında cezalı borç babamın karşısına çıkmış...

Bu konu maalesef benim devlete karşı güvenimi ciddi bir şekilde zedeledi. Devlet mağdur durumda olan bir vatandaşının yanında olacağına, böyle ikinci bir darbe indirmesi gerçekten hiçbir şekilde kabul edilemez. En azından doğru olmamasına rağmen bize bilgiler ulaştırılsaydı, biz de bu konuda gerekli tedbirleri alırdık.

Sevgilerimle,"

Belgin Kulahci


© COPYRIGHT 1999 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr