RAUF TAMER (e-posta:rtamer@sabah.com.tr )

Hangi kanalı açarsanız açın. Türkiye konuşuyor.

Şu futbola bakın, kâfi.

Kaleci, konuşuyor, santrofor konuşuyor, yönetici, malzemeci, Başkan, As Başkan... herkes konuşuyor.

Mikrofonu kime uzatırsanız uzatın. İstemem diyen yok. Şartlar ne olursa olsun... nefesinin yettiği yere kadar Türkiye konuşuyor.

Bazen bir incir çekirdeği, bazen bir fındık kabuğu.

Hele hele... Kerameti kendinden menkul tahminler, tahminler...

Araya sık sık hurafeler de karışıyor. Kehanet tüccarlarına gün doğuyor.

Bu maçı alacaz başka yolu yok ne ise, seçim anketlerindeki bilgiçlik de o... Amigoluk bilimselleşti artık.

Ne yazık.

En aklı başında konuşmacılar ve sahici uzmanlar, bu hafiflik denizi'nde kaybolup gidiyor. Onlar susuyor.

Çünkü öbürleri metelik bozdurmuyor.

Dünyada en büyük ıstırap nedir, bilir misiniz?

Çok iyi bildiğiniz bir konuyu, hiç bilmeyen insanlarla tartışmak.

Aman Tanrım. 18 Nisan'da bu işkence sanmayın ki bitecek. Bilakis... başlayacak.

Demokrasiyi bezirgânlara teslim ettiğimizden beri, ilmi de cehalete devrettik. Bereket ekonomi Allah'a emanet.

Not: OZMO gözbebeğimiz çocuklarımızın 2000'li yıllara daha iyi hazırlanmalarına imkan verecek büyük bir fırsat... Tüm anne-babalara tavsiyem: Bu fırsatı kullanın, yavrunuzun İngilizce öğrenmesini sağlayın.