kapat

PAZAR 14 MART 1999

YAVUZ DONAT (e-posta:ydonat@sabah.com.tr )

Meclisten naklen yayın

Saat 13.10... TBMM Başkanı Hikmet Çetin'in odasındayız... Başbakan'a ilk soru:

- Bu kuyudan su çıkar mı?

- Çıkabilir... Ama "seçimciler" tam kadro gelirlerse, çıkmaz.

İkinci soru:

- Meclisin itibarı ne durumda?

Yanıt "sessizlik."

Bir meclis ki "kendini yenileme işini bile" eline, yüzüne bulaştırıyor.

Böyel bir kurumda itibar kalır mı?

***

Kulisteyiz.

Her kafadan bir ses çıkıyor.

ANAP'lı Yaşar Okuyan:

- Birşey çıkmaz... Bizi üç, dört gün meşgul ederler, hepsi o kadar.

Mehmet Keçeciler:

- Seçimi ertelemek mi? Kimin haddine... Çift dikiş var. Hem seçim kararı, hem de yasa... Ertelense bile... Çankaya veto eder.

***

Hayrettin Uzun, meclisin "Doğrucu Davut'larından."

ANAP milletvekiliydi.

DYP'ye geçti. Şimdi DYP'nin Kocaeli, Belediye Başkan adayı.

"İmzacılardan."

Diyor ki "önerge yanlış yazılmış."

- Neden?

- Önergede "memleketin yüksek menfaatleri" gibi şeyler yazılı... Etik açıdan daha dürüst davranmak gerekirdi.

- Yani?

- Yani önerge şöyle olmalıydı... Bunlar (liderler) bizi tasfiye ediyorlar... Meclisi olağanüstü toplayalım ve biz onları tasfiye edelim.

***

Kaya Erdem'le karşılaşıyoruz.

Meclisin "eskilerinden."

9 ay önce "erken seçime hayır" diyenlerden. 9 ay öncesinden "aday olmayacağını" açıklayanlardan.

- Sayın Erdem ne olur?

Erdem "üç şey söyleyeceğim" diyor.

1. ANAP, DYP ve DSP istemedikçe... Hele hükümet karşı çıktıkça... Meclis birşey yapamaz.

2. Bu iş meclisi oyalamaktan öteye gitmez.

3. Asıl önemlisi buraya nasıl gelindiği... Meclis "milletin meclisi" olmaktan çıktı. "Liderlerin meclisi"

haline geldi... İşte sorunun kaynağı.

***

Bu sırada yanımızdan "bazı milletvekilleri" geçiyorlar.Geçerken de...

Bize laf atıyorlar:

- Kaya Bey ne söylüyorsa, doğrudur.

"Kaya Bey'in söylediklerini" aktarıyoruz:

- Diyor ki... Halkın meclisi değil, liderlerin meclisi... Yani... Katılıyor musunuz?

Ortak yanıt "doğru."

Köksal Toptan "doğru"dan sonra, Kaya Erdem'e dönüyor:

- Bunu yeni mi farkettiniz?

***

Saat 15.10...

TBMM Başkanı Çetin "çoğunluğumuz vardır" diyor.

Birleşimi açıyor.

"İlk raund" küskünlerin. Ve meclis "havanda su dövmeye" başlıyor.

***

CHP'nin tavrı çok önemli.

Zira CHP bir anda "anahtar parti" oluveriyor. CHP, ağırlığını "hangi tarafa" koysa...

O taraf, kolayca, "sonuca gidecek."

CHP ağırlık koymasa dahi...

Meclise girmesi halinde "durum" değişiyor.

Girmemesi halinde de.

Aslında CHP, 1995'ten beri "anahtar."

Eğer parti yönetimi bu anahtarı "iyi kullanabilseydi" CHP bugün "birinci parti" bile olabilirdi. Ve "medyaya kızmasına falan" da gerek kalmazdı.

Bakalım bu defa anahtar nasıl kullanılacak.

***

Gittik, müzakereleri izledik.

Gözlemimiz:

Siyaset hasta.

Ve hastanın ateşi de yüksek.

Allah vere... Havale falan geçirmese...


© COPYRIGHT 1999 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr