kapat

PAZAR 14 MART 1999

SELAHATTÝN DUMAN (e-posta:sduman@sabah.com.tr )

Aþýrý sevgiden maraz doðar..

Bu mahlžkat kýsmý ile fazla yüz göz olmak da iyi deðildir.. Adamýn baþýna olmadýk iþ açarlar.. Bu yüzden pek çok tanýdýðým hayvan dostuyken birden "aklý var fikri yok" mahlžkata hasým olmuþtur.. Aralarýna kan girmiþtir..

Beni alalým mesela.. Dünya Kediler Günü için yazdýðýmýz yazýya hiç tepki gelmez zannediyordum.. Öyle ya! Alt tarafý kedi.. Okuma yazma bilmez bir yaratýk..

Bilselerdi bile nankör olduklarýndan promosyonsuz gazete almazlar..

"Nereden okuyup bilecekler.." dedik.. Masamýzýn üzerinde sahibi marifetiyle gönderilmiþ tekzip yazýsý bulduk..

***

Sadece onunla kalsa iyi..

Baþka bir okurumuz ki gönderdiði fotoðraflardan kafadan gayri müsellah olduðu anlaþýlýyor, beni þiddetle protesto etmiþ.. Yazdýðý mektubun içine Alman þair Gothe'nin (Göte, okunur.. Okuyanda fikir bozukluðu yaratýr..) þiirinden mýsralar koyduðu gibi Ýmam Týrbizi'nin hadislerinden bile seçmeler yapmýþ..

Kedi asil yaratýktýr..

Derdi de þu.. Ben ne diye Zeynep'in kedisi için "mendebur" tabirini kullanmýþým.. Sanki kedinin kýz tarafýndan akrabasý.. Kendisinin ne kadar kedi sever olduðunu göstermek için de bir fotoðrafýný yollamýþ.. Kucaðýnda kedigillerden bir yaratýk, objektife gülümsüyor..

Kedigillerden dedimse kedinin kendisini bellemeyin.. Aslan yavrusuydu kucaðýndaki.. Üç dört aylýk hayvan, kasap kedisi gibi tombul duruyordu.. Bu zat ya kediyle aslaný karýþtýrýyor ya da kendisini stajyer Tarzan olarak görüyor..

Ýnþallah birincisidir..

Kedi niyetine beslediði aslan ergenlik çaðýna gelip de acýktýðýnda görürüm onun aslan sevgisini..

Her neyse.. Söylemek istediðim hayvan kýsmý ile çok yakýnlýk iyi deðildir..

Bir kere yazmýþtým.. Çok sevdiðim bir kýssa olduðu için bir kez daha yazýyorum..

Erzurumlu bir ailenin üç kýzý varmýþ.. Üçü de gelinlik çaðýna gelmiþ ama dilleri tutuk.. Yani pepe.. Oranýn aðzý ile dilleri cücüklü..

Kýzlar güzel sayýlacak durumda olduklarý halde dilleri yüzünden kýsmetleri çýkmýyor, çýksa da hallerini öðrenince istemekten vazgeçiyorlarmýþ.. Bu duruma üzülen analarý ne yapacaðýný bilemiyormuþ..

***

Umutlarýn kesildiði günlerde birden bir haberci gelmiþ.. Filanca ailenin büyük kýzý görmeye geleceklerini duyurmuþ.. Sevinen anne telaþla kýzlarýný baþýna toplamýþ..

- "Aman kýzlar, görücü evdeyken sakýn konuþmayasýnýz.. Dilinizin dönmediðini anlarlarsa vazgeçerler.." diye sýký sýký tembihlemiþ.. Kýzlar da memnun.. Tamam, demiþler..

Görücü kadýnlar misafirliðe gelmiþ.. Büyük kýz güzel güzel kahvelerini sunup, iltifatlar karþýsýnda sessiz kalmýþ.. O sustukça misafirler kýzýn terbiyesini daha bir beðenmiþler..

Tam görücülerin iþe fikri yatmýþ ki evin küçük kýzý telaþla içeri girmiþ;

- "Aney.. Pisik sütü lalaladi.." demiþ..

Pisik, Erzurum aðzýnda kedi.. Sütü yalamýþ, çocuk dili dönmediðinden "lalaladi.." diye veriyor haberini.. Misafirler birbirine bakýp gülüþünce, ablasýna çýkan kýsmetin kaçacaðýndan korkan ortanca kýz sinirlenip kardeþine;

- "Lölemeseydin ne olulidi.." diye çýkýþmýþ.. Tercümesi (Söylemeseydin ne olurdu) demeye geliyor.. O ana kadar susan abla da dayanamamýþ gayri:

- "Dili cücüklidil.. Lölemeseydi ölülidi.." diye öfkesini ilan etmiþ.. Yani "Dili cücüklüdür, söylemeseydi ölürdü.."

Bu kadarý yetmiþ görücülere.. Ýþte bir kedinin marifeti.. Sütü yalamasa kýzlarýn kýsmeti kapanmayacak..

Sinan bile öfkelendi..

Çok beðenilen ve ilk günlerdeki bilet satýþýyla rekor iþaretleri veren Propoganda filminin yönetmeni Sinan Çetin de böyle bir kedi maðdurudur.. Bir senaryo çalýþýyorduk..

Þirketine, yani Cihangir'deki Plato'ya gitmiþtim.. Hava da kýþ ortasýnda bahar.. Bahçede çalýþalým, diye tutturdum.. Bahçeye çýktýk.. Biz konuþurken bir kedi gelip kasaya yaltaklanýyor..

O yaltaklandýkça da Sinan öfkelenip kediye bir tane ekleþtiriyor.. Hayvaný kovalýyor.. "Yahu býrak dursun.." dedim..

- "Git Allahaþkýna.. Nefret ediyorum bu mahluktan.." diye cevap verdi.. Öfkelenmesinin sebebi varmýþ, anlatýnca öðrendim..

***

Gecenin bir vakti, sabaha karþý diyelim, derin uykuda.. Zýýýýr telefon çalmýþ.. Bir kadýn sesi.. "Ah Sinan ben Hale.. Baþýmýza geleni biliyor musun? Periþan oldum.." diyor..

Sinan uyku sersemi "Hale.." adýný duyunca yanýnda çalýþan bir arkadaþýn annesi zannediyor.. Çocuðu da þehir dýþýnda bir iþe göndermiþ.. "Eyvah, trafik kazasý geçirdi.." diye düþünüp ayaða fýrlýyor..

Hiperaktif bir tiptir kendisi.. Anlayýp dinlemeden "Hale çocuk nerede? Hastanede mi? Durumu ne? Baþýnda kim var?" diye baðýra çaðýra sorularý sýralýyor..

Ev halký da bu gürültüyle ayaklanmýþ.. Çoluk çocuk telefon baþýnda çýrpýnan babanýn vereceði kara haberin geriliminde..

Karþýdaki ses, yani Hale açýklýyor derdini..

Sinan'ýn sinema meraklýlarý içen hizmete soktuðu Kafeka'ya yani "Kaçýrdýðýnýz Filmler Kahvesi"ne gitmiþ.. Orada içeriye girmek isteyen bir sokak kedisi varmýþ..

Üniversite talebesi olduðu sonra verilen eþgalden belirlenen müþterilerden biri dýþarý çýkarken kedi paçasýna sürünmüþ.. O da sinirlenip eþiði zorlayan kediyi ayaðý ile dýþarý itmiþ..

Biraz sert itmiþ galiba.. O sýrada Kafeka'da bulunan hayvan dostu Hale tanýk olduðu olayý þiddet diye yorumladýðýndan çok etkilenmiþ.. Gecesi zehir olmuþ.. Sabaha kadar uyku tutmadýðýndan telefon açýp, Sinan'a anlatmak istemiþ..

Sinan olayý anlayýnca müþterisini savunmak için bir iki laf etmek istemiþ.. "Tavuðuma atma taþý, onlar bizim evin kuþu.." diyecekmiþ, telaþtan onu da diyememiþ.. Anlayacaðýnýz uykusu da gecesi de zehir olmuþ.. Hikâyeyi naklederken "Hale" diye tanýttýðýmýz telefondaki sesin sahibi ise sinemadan tanýdýðýmýz aktris Hale Soygazi..

Sinan'ý havalara zýplattýktan sonra tanýmadýðý bir kediye karþý görevini yapmanýn huzuru içinde yatmýþtýr herhalde..

Ama olan Sinan'a oldu.. O günden beri sokak köpeði sendromu yaþýyor.. Kedi gördüðü zaman yerinde duramýyor..

Bir kere aralarýna kan girdi.. Dönüþü yok bu iþin..


© COPYRIGHT 1999 MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. (Her hakký saklýdýr)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr